İngitere’de yaşayan Suriyeli Gazeteci Malik al-Abdeh İsveç Ekot Ajansına yaptığı açıklamada Türkiye’nin Suriye’ye gönderdiği silahların yanlış ellere geçtiğini ve karaborsada satıldığını söyledi.
Suriye’de incelemeler yapan ve Commision for Civilians Protection (Sivilleri Koruma Komisyonu) yetkilileriyle görüşen Malik al-Abdeh, Suriye dönüşü İsveç Ekot Ajansı Muhabiri Kajsa Norell’e CCP’ye gönderilen silahların önce depolandığını ve ardından diğer gruplara satıldığını belirtti.
Türkiye’nin Suriye’ye yolladığı silahların çoğunluğunu Commision for Civilians Protection’a (CCP) gönderdiğini söyleyen al-Abdeh, CCP’nin diğer muhalif grupların silahlandırılmasında önemli rol üstlendiğini ancak silahların bir kısmının karaborsada satıldığını ve Esad rejimine karşı verilen savaşta kullanılmadığını açıkladı.
SURİYE’YE SİLAHLAR SPOR İÇİN GÖNDERİLMİŞ!
Malik al-Abdeh, Ekot Haber Ajansı’na CCP’nin Türkiye ile çok yakın ilişki içinde bulunduğunu, 7 ila 8 bin arasında silahlı askeri bulunduğunu ve Suriye’de önemli bir askeri güç haline geldiğini de söyledi.
Bundan bir süre önce Birleşmiş Milletler’e Türk devletinin verdiği bilgilerden Türkiye’nin son 6 ay içinde 47 bin ton silahı Suriye’de muhalif gruplara gönderildiği belirlenmişti. İsveç Devlet Radyosu bu yılın sadece Eylül ayında Türkiye’nin muhaliflere 29 ton silah gönderdiğini, ancak Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın silahların Suriye’ye spor ve avcılık için gönderildiğini iddia ettiğini duyurdu.
CCP NEDİR? NEDEN KURULDU?
Sivilleri Koruma Komisyonu adını alarak sivilleri koruyor izlenimi yaratan CCP aslında Suriye’de Esad rejimine karşı savaşan grupları silahlandırmak amacıyla kuruldu ve süreç içinde askeri bir milis grubuna dönüştü.
Grubun kurucuları arasında bulunan Haytham Rahmeh 2012 yılının ortalarına kadar Stockholm’un merkezinde bulunan İsveç’in en büyük camisinin imamlığı görevini yaptı. Aynı zamanda Avrupa’da Kurulu bir imam kuruluşunun başkanlık görevini de yürüten Rahmeh, Suriye’de savaşın patlak vermesinin hemen ardından savaşan gruplara para toplamak amacıyla kolları sıvadı. Daha sonra İstanbul’a giderek kendi dünya anlayışına yakın olan değişik ülkelerden kişilerle görüşmeler yapan ve CCP’yi kuran imam örgüte silah temin etme işini üstlendi.
Ekot Haber Ajansı Ekim ayının sonlarında Rahmeh’in Libya, Bosna ve Romanya’dan satın aldığı silahları deniz ve hava yoluyla Türkiye’ye gönderdiğini, silahların daha sonra Reyhanlı ve Hatay sınırlarından Suriye’ye sokulduğunu açıkladı.
Aradan bir hafta geçmeden imamın sadece silah kaçakçılığı ile yetinmediği ve en az 2 bin silahlı askerinin olduğu bir milis kurduğu açığa çıktı. AKP Hükümeti ile yakın ilişkileri olan Rahmeh ve CCP Müslüman Kardeşler’in dünya anlayışına sahip olmakla beraber El Kaide bağlantılı gruplarla yakın işbirliği içinde.
CCP’nin siyasi sorumlusu Nazar Hakim, Ekot Haber Ajansı’na “örgütlerinin cihad için savaşan El Nusra ve Irak-Şam İslam Devleti gibi diğer gruplarla işbirliği yaptığını” açıklamıştı. Hakim ve al-Abdeh’in yaptığı açıklamalar Türkiye’den gönderilen silahların CCP aracılığıyla El Kaide bağlantılı El Nusra ve Irak-Şam İslam Devleti adlı gruplara gittiğini ve Rojava halkına karşı kullanıldığını gösteriyor.
CCP’nin internet sitesinde Suriye’deki savaşa katılmaları için gençlere yapılan çağrıların yer aldığı yüzü aşkın film yer alıyor.
ÇOCUKLARI SAVAŞA KATILMALARI İÇİN EĞİTİYORLAR
Bundan bir süre önce İsveç medyasında 54 yaşındaki bir İsveç vatandaşının Suriye’de yaşları 10 ila 12 arasında değişen çocuklara “cihad için savaşmaları” amacıyla propaganda yaptığını gösteren resim ve filmler yayımlandı.
Halep’in yakınlarındaki bir köy camisinde çekilen filmde söz konusu kişinin çocukları etrafına topladığı, Müslüman Kardeşler ve savaşmaları için propaganda yaptıktan sonra çocuklardan “Cihad yolundayız. Amacımız Allah için ölmektir” diye bağırmalarını istiyor.
Hukukçular ve politikacılar İsveç vatandaşı olan Rahmeh ile çocukları savaşmaya tevşik eden kişinin yaptıklarının İsveç yasalarına göre suç olduğunu belirterek polisin soruşturma başlatmasını talep ederken İsveç Güvenlik Polisi (Säpo) olanları izlemekle yetiniyor.
Geçtiğimiz günlerde Säpo Müşteşarı 75 kişinin Suriye’ye savaşmak amacıyla gittiğini açıklarken Sosyal Demokrat İşçi Partisi Milletvekili Carina Hägg, bu sayının gerçekleri yansıtmadığını ve gerçek rakamın 400 civarında olduğunu söylemişti.
EL NUSRA’YA KATILIMLAR BİR KEZ DAHA PARLAMENTONUN GÜNDEMİNDE
İsveç’ten El Kaide bağlantılı örgütlerin saflarına katılanların sayıları tam olarak bilinmiyor ama Hükümet ve polisin Suriye’ye gidenleri engelemek için somut girişimlerde bulunmaması insan hakları örgütleri ve politikacıların tepkisine yol açıyor.
Sosyal Demokrat İşçi Partisi, Çevre Partisi Yeşiller ve Sol Parti’den sonra iktidar ortağı Hıristiyan Demokratlar da hükümet ve Säpo’nun pasif kalmasına tepki gösterdi. Partinin Milletvekili Robert Halef geçtiğimiz hafta parlamentoya verdiği soru önergesinde Säpo’nun verdiği rakamlara göre 75 kişinin İsveç’ten El Kaide bağlantılı örgütlerin saflarına katıldığını hatırlattıktan sonra Dışişleri Bakanı Carl Bildt’e Suriye’ye gidişleri engellemek ve savaşa katılanları cezalandırmak için ne yapmayı düşündüğü sorusunu yöneltti.
