Brüksel sonrası-Murat Belge

<b>Başbakan durumu Avrupalılar’a da anlattı, Brüksel’de, anlatıp döndü.

25.01.2014, Cts - 15:46

Brüksel sonrası-Murat Belge
Haberi Paylaş
Başbakan durumu Avrupalılar’a da anlattı, Brüksel’de, anlatıp döndü. Tahmin ediyorum, onlar da “müstefid” olmuşlardır. Hortlak hikâyesi falan gibi dinlemişlerdir.

“Ecnebiler” bizim “devlet” konusunda epey şaşkın olmalılar. Yıllarca bunun “derin” olanını anlattık. “Şimdi, şu gördüğünüz devlet var ya,” dedik, “görünüşe aldanmayın. Asıl onun derininde bir devlet daha var. Kararları veren, işleri yapan odur.” Tabii “ecnebiler” böyle “yeraltı devleti” denecek şeyler hakkında fazla fikir sahibi değildirler, şaşarak dinlerlerdi (Amerikalılar pek şaşmazdı, çünkü o “alt kattaki”nin oluşumuna onların da emeği geçmişti).

Şimdi bu “derin”e ek, bir de “paralel devlet” çıktı. Etti mi üç! Bu “devlet” denen şeyin bir tanesi yeterince derttir; bizde üç tane var. Tabii sağda solda, gizli saklı, başkalarının bulunması da muhtemel. Baksanıza, “paralel” olanı yeni bulundu. Başbakan, Başbakanlık ettiği on küsur yıl, paralelinde olup bitenlerden habersiz Başbakanlık yaptı. Herhalde onun için, “Bunca yıldır ben koskoca Başbakan’ı tufaya getirdiler” diye şimdi bu kadar öfkeli. Üstelik bu yıllarda bu “paralel”ciler millî orduyu da dağıtmışlar. Başbakan bunu da yeni anladı. Neyse, anladı ya, Baş bakan olarak şimdi bu konuya da bakacaktır.

Brüksel’e giden Başbakan’ın orada ne diyeceği, öyle fazla heyecanlı bir konu değildi. Çünkü zaten dinlemiştik, biliyorduk. Başbakan bugünlerde tek bir “anlatı”sı var, onu yeniden yeniden piyasaya sürüyor.

Ama bu “anlatı”yı Avrupalılar’ın nasıl dinleyeceği, daha ilginç bir hikâye olma potansiyelini taşıyordu. Yani, anlatandan çok dinleyenin durumu ilginçti. Ne var ki, onlar renk vermeden dinleme yolunu seçtiler. Birkaç söz, birkaç örtük sinyal dışında, tepkilerini dile getirmediler.

“Diplomasi” böyle bir şey.

Aslında “böyle bir şey” olduğunu, bizim “diplomasiden sorumlu” yetkililer de öğrense iyi olurdu ya...

Avrupa’da böyle “diplomasi”lere uzak duranların başında Yeşiller var. Onlar lafı fazla dolandırmadan, akıllarından geçeni söylüyorlar. Nitekim Helene Flautre, açıkça, “ikna olmadık,” demiş. Ama Füle olsun, Schultz veya Rompuy olsun, ikna olmadıklarını ima etmekle birlikte, bu kadar açık bir dille söylemiyorlar. Anlayabildiğim kadarıyla, genel ilkeler düzeyinde yapmayı gerekli gördükleri uyarıyı özel görüşmelerinde yaptılar. Bunun ötesine geçmediler ve zaten böyle yaptıklarını açıklamadılar da. Avrupa Birliği var, ilkeleriyle, kurallarıyla, bir de Avrupa Birliği’ne üye olmaya aday bir ülke var, çalkantılarıyla, uygulamalarıyla. Filan falan ilkeleri çiğneyen yasalar, uygulamalarla, buraya üye müye olamazsınız. İşin özeti bu.

Avrupa Birliği’ne girmek, Başbakan’ın önem verdiği bir konu olsa, uyarının bu kadarı da etkili olurdu. Ama Başbakan bu konuya artık önem vermiyor. Zaten, şu anda boğuştuğu sorunlar onun için çok daha hayatî ve çok daha dolaysız sorunlar. Avrupa bekleyebilir, zaten yıllardır beklemekte.

Dolayısıyla kısa bir parantez olan bu Brüksel ziyaretinin Başbakan’ın bundan sonra izleyeceği rota konusunda bir etkisi olmayacak.

O rota da, “paralel paralel paralelli” bir şey!


Nerina Azad
Bu haber toplam: 1827 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:08:43:30
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x