Murat Yetkin:Erdoğan-Gülen ihtilafında Kürt, ABD ve Alman açıları

Cemil Bayık, mülakatında \'biten\' Erdoğan-Gülen \'koalisyonu\' yerine PKK\'dan destek alınmasını istiyor.

03.02.2014, Pts - 07:23

Murat Yetkin:Erdoğan-Gülen ihtilafında Kürt, ABD ve Alman açıları
Haberi Paylaş
Cemil Bayık, mülakatında \'biten\' Erdoğan-Gülen \'koalisyonu\' yerine PKK\'dan destek alınmasını istiyor.

Başbakan Tayyip Erdoğan ile Fethullah Gülen arasındaki ihtilaf 17 Aralık 2013 yolsuzluk soruşturmasıyla su yüzüne çıktı.

Bir zamanlar AK Parti iktidarının gizli koalisyon ortağı gibi davranılan Gülen ve izleyenleri şimdi kendilerini neredeyse casusluk amacıyla gizli örgüt kurma suçlaması ihtimaliyle karşı karşıya.

Bu ihtilafın etkilediği pek çok boyut var.

Ruşen Çakır’ın 2 Şubat tarihli Vatan gazetesinde yayımladığı Cemil Bayık mülakatıyla iyice açığa çıkan PKK-Kürt boyutu bunlardan birisi.
Mülakatın en çarpıcı yanlarından birisi, Bayık’ın “Cemaat darbe yapmaya çalışıyor, arkasında ABD var” demesi. Kerry ve Davutoğlu’nun Paris’teki ortak basın toplantısından bu yana, Melih Gökçek dışında bunu söyleyen AK Partili olmamıştı. Erdoğan-Gülen ihtilafındaki Kürt açısına daha ayrıntılı gireceğim ama ihtilafla ortaya çıkan sarsıntının bir de Almanya, aslında Avrupa boyutu var.

Erdoğan’ın Almanya ziyareti

Erdoğan yarın, 4 Şubat’ta Almanya’ya gidecek. Bu, Başbakan’ın Almanya Şansölyesi Angela Merkel’in Sosyal Demokrat Parti ile yeni bir koalisyon kurmasının ardından resmi ilk görüşmesi olacak.

Merkel’in Gezi protestoları ve yolsuzluk soruşturmalarında Erdoğan’ın tutumunu eleştirdiği sır değil.
Almanya’da 4 milyona yakın Türkiye kökenli kişi yaşıyor. Türkiye’deki bütün siyasi, dinsel, etnik ayrılık konuları, Almanya’da daha da abartılı şekilde yankısını buluyor. Türkiye’nin iki, belki üç seçime gideceği bu yıl, Almanya’daki seçmen ve Türkiye’deki yakınlarına etkileri AK Parti için önem taşıyor.

Erdoğan hükümeti 17 Aralık soruşturmasına dek Almanya ve genel olarak Avrupa’da görevli Türk diplomatlara, Gülen Cemaati’ne yakın kuruluşlara dışlayıcı değil, yardımcı olmalarını istiyordu.

Gönüllülük esasına dayalı taban örgütlenmesiyle cemaat AK Parti ve Erdoğan için çalıştığı müddetçe sorun yoktu. Ancak şimdi cemaatin Erdoğan aleyhine çalışması endişesi var.

Dolayısıyla Erdoğan, Almanya ziyaretini Avrupa tabanındaki cemaat etkisini silip kontrolü yeniden ele almak üzere değerlendirmek istiyor.
Yıllarca Almanya’da çalışmış gazeteci Selami İnce’nin dünkü Birgün gazetesinde verdiği örnek aslında çok şey anlatıyor: AK Parti’nin gayri resmi örgütlenmesi sayılan Avrupa Türk Demokratları Birliği (UETD), Berlin’de 3800 kişilik Tempodrom salonunu tutup 7000 kişi davet etmiş. Böylece salon dolup taşmış olacak. İnce, hitaptaki ağırlığın Türkiye-AB ilişkilerinden çok, cemaat ve ‘darbe girişiminde’ olacağı tahmininde bulunmuş. Göreceğiz.

Bayık, PKK desteği teklif ediyor

Çakır’ın Vatan’daki Bayık mülakatı zamanlama açısından (korkmayın, manidar demeyeceğim) açıklık getirici oldu.

Erdoğan’ın, kendisine şu ana kadar 4 bakana mal olan 17 Aralık yolsuzluk soruşturması hakkında kısa sürede ‘darbe girişimi’ tespitinde bulunup, bunun arkasındakilerin Kürt sorununa siyasi çözüm bulma çabalarını baltalamayı amaçladığını söylemesi ve (henüz bizzat adını vermemiş olsa da) Gülen’i işaret ettiğini biliyoruz.

Gülen, Kürt meselesinde de Doğu ve Güneydoğu’da Erdoğan ve AK Parti için çalışmıştı ve PKK/BDP çizgisine karşı etkili olmuştu. İşler Erdoğan’ın Hakan Fidan’ı MİT’e getirip PKK ile diyalog sürecini başlatmasıyla şeker renk almaya, Fidan’ın KCK operasyonları nedeniyle sorgulanmak istenmesiyle ciddi şekilde bozulmaya başladı. Yolsuzluk soruşturması ardından Fidan’ın devreye girmesiyle Abdullah Öcalan, BDP’li vekiller aracılığıyla “30 Mart yerel seçimine dek hareket etmeyin” talimatı verdi.

Yolsuzluk eleştirisi dışında Bayık’ın söylemi, AK Parti söylemine çok benziyor.

Mülakat gösteriyor ki PKK, Kürt sorununa siyasi çözüm imkânı için diyaloğun devamını, diyaloğun devamı için Erdoğan’ın başta kalmasını elzem görüyor; “PKK desteğini alan kazanır” diyor.

Bu yaklaşım yerel seçimler, cumhurbaşkanlığı seçimleri veya erken genel seçimlerde adı konulmamış ittifak, belki zamanında Gülen’le olduğu türden bir örtülü koalisyona dönüşür mü?
Bunu söylemek için erken ama yolsuzluk operasyonunun Türk siyasetinde ne tür çapraz bağlantılar tetiklediğine bir başka örnek. Bunu da yaşayıp göreceğiz.
Nerina Azad
Bu haber toplam: 1822 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:02:32:06
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x