Partisinin seçim çalışmalarına katılmak üzere Siirt\'te gelen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Siirt Valisi Ahmet Aydın tarafından öğretmenevinde verilen yemeğe katıldı.\n\nKamu kurum ve STK temsilcilerin katılım gösterdiği yemeğin ardından konuşma .
Kamu kurum ve STK temsilcilerin katılım gösterdiği yemeğin ardından konuşma yapan Davutoğlu, Siirt\'e daha önce geldiğini ve geceyi damda yattığını anlattı. Davutoğlu, Siirt\'in kendisi için özel yeri olan bir şehir olduğunu söyledi.
Davutoğlu, Siirt\'te özelikle de Tillo\'ya, İbrahim Hakkı Hazretlerine ve İsmail Fakirullah Hazretlerine, kentin köklü kültürüne hayran olmamanın mümkün olmayacağını belirtti.
Bir devleti, devlet yapanın \"şefkat ve kudret\" olduğunu ifade eden Davutoğlu, şefkati olmayan devletin ve siyasi otoritenin zalimleştiğini, kudreti olmayan devletin de acizleştiğini söyledi.
Bir evde, bir baba şefkati yoksa çocuklarına zulüm edeceğini, kudreti ve iradesi yoksa çocuklarına dahi söz geçiremeyeceğini anlatan Davutoğlu, şunları kaydetti:
\"Şefkati olmayan bir devletin yaptığı katliamın yıl dönümündeyiz. Halepçe katliamı, kudreti vardı Saddam\'ın ama şefkati olmadığı için oradaki kardeşlerimize kimyasal silahlarla saldırdı. Bundan yaklaşık 25 yıl önce, kimyasal silahlarla saldırdı ve tarihin görmüş olduğu en acı katliamı yaptı. Orda ölen kardeşlerimiz Kürt kardeşlerimizdi. Akın akın Anadolu\'ya geldiler. 500 bin kişi, hepsine sizler kucak açtınız. Halkımız kucak açtı. Şimdi yine şefkati olmayan bir zalim kudretim var düşüncesiyle, Esed aynı zulmü Suriye\'de yapıyor. Kendi halkına zulüm ederek onları kimyasal silahlarla öldürüyor. Bizim üzerimize Allah şahittir en büyük vazife oradan gelen bütün mazlum kardeşlerimize kucak açmaktır. Onun için 3 senedir ne kadar eleştirildiğimizi biliyoruz. Kim ne derse desin bizim toprağımıza sığınan kim olursa olsun. Mezhebine, etnik kökenine bakmayız ve zalimden kaçana kucağımızı açarız.\"
Gelecek hafta 18 Mart Çanakkale destanının 99. yıl dönümü olduğunu hatırlatan Davutoğlu, Çanakkale\'de şehit olanların sadece Türkiye\'den olmadığına işaret etti.
Çanakkale\'de savaşanların hiçbiri ırk mezhep ayrımı yapmaksızın birlikte omuz omuza savaştığını belirten Davutoğlu, Çanakkale\'deki ruhu şöyle anlattı:
\"Çanakkale\'de sadece sınırlarımızın içinde olanlar değil, sınırlarımızın dışında olanlarda omuz omuza İstanbul esaretini korumak, İslamın izzetini korumak bu milletin izzetini korumak için bile bile şehadete yürüdüler. Yanındaki şehadet şerbetini içerken yanındaki kardeşinin Türk mü, Kürt mü, Arap mı Arnavut mu ve Boşnak mı olduğuna bakmadan ve hepsi son nefesini verirken tek bir şey söylediler. Oda kelimeyi şehadettir. Şimdi bizim dedelerimiz yan yana orada kimisi Üsküp\'ten gelmiş kimisi Yemen\'den Irak\'tan kiminle karşılaşsam tanıştıklarımın çoğu benim dedem Çanakkale\'de derler. Bazıları Türkmendir, bazıları Arap, bazıları Kürttür. Çoğunun akrabası Çanakkale\'de savaşmış. Orda savaşı verenlerin 99\'uncu yılını idrak ediyoruz. Onların torunları olan bizlere sen Türksün, sen Kürtsün sen Arapsın, sen Arnavutsun, sen Boşnaksın diye aramızda böyle duvar örmek istercesine fitne kimin haddinedir. Bizim siyasetimizin esası aynı o damda gökyüzüne bakarken gök kubbede gördüğümüz her bir yıldız. Diğer yıldızla eşit duruyorsa ırkı, mezhebi ve rengi ne olursa olsun her bir adem oğlu Havva kızı o yıldızlar gibi birbirine eşittir.\"
Mavi Marmara gemisinde şehit düşen İbrahim Bilgen\'in gönlündeki aşk ve ateş ile mazlumlara yardıma gittiğini anlatan Davutoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
\"Burada çok değerli şehidimizin rahmetli İbrahim Bilgen\'in ailesi de var. Mavi Marmara şehidi, Allah ona da gani gani rahmet eylesin. Yasin Aktay kardeşim bahsetti dedi ki, \'Rahmetli İbrahim abim 1981\'de bir kitap evi açmıştık\' dedi. Demek ki kitap evi açarken de mazlumlara yardıma giderken de gönlünde bir aşk ateşi vardı ki o şehadet şerbeti içti. Ama ne Çanakkale şehitleri, ne Halepçe şehitleri ne de Filistin şehitleri hiçbir zaman unutulmayacak. Biz elimizden geldiğince hangi ırktan ve hangi mezhepten olursa olsun bütün mazlumlara bu aziz milletin fertleri gibi her türlü yardımı yapacağız.\"
Konuşmasının ardından, Mavi Marmara gemisinde İsrail askerleri tarafından şehit edilen İbrahim Bilgan\'in eşi ve oğlu Yusuf Bilgen ile sohbet eden Davutoğlu, Ak Parti il teşkilatı tarafından Kültür Müdürlüğü Konferans Salonu\'nda düzenlenen toplantıya katıldı.