Eylem Düşünceyi Şekillendirir.

İnsanlık tarihinin beşiği olan Mezopotamya da düşüncenin yaşamın arkasından geldiğini ortaya koyan veriler bilim tarihinde açıkça belirlenmiştir.

Yusuf Ziya Döger

26.09.2014, Cum | 06:57

Eylem Düşünceyi Şekillendirir.
Makaleyi Paylaş
İnsanlık tarihinin beşiği olan Mezopotamya da düşüncenin yaşamın arkasından geldiğini ortaya koyan veriler bilim tarihinde açıkça belirlenmiştir. Mezopotamya’nın sosyal yaşam verileri bizlere bu bölgede öncelikle yaşanan sorunların dayatmasına bağlı olarak bilimsel ve düşünsel eylemlerin ortaya konulduğunu gösterir. Benzeri durumun Mısır medeniyetinin ortaya koyduğu bilimsel verilerde olduğuna dair pek çok bulgu söz konusudur. Dolayısıyla bu durumun genel anlamda insanlığın toplumsal yaşamı açısından bir zorunluluk olup olmadığına yönelik açıklamalara ihtiyaç vardır.

- Âdem ve yasak meyve ilişkisi bu anlamda ele alınabilecek bir veri olarak önümüzde durmaktadır. Yaşanmışlık üzerinden düşünce üretmenin insani ve toplumsal bir durum olup olmadığı hakkında biraz zihinsel egzersize yönelen herkes bu sonucun zorunlu olup olmadığını fark eder. Âdemin yasak meyveye tüm bilgisine rağmen (Âdeme isimleri öğrettik) yaklaşıp deneyimleme sonucunda yasağın ne anlama geldiğini kavraması konu açısından manidardır. Aslında bu konu bir yönüyle varoluşun temel dayanağı iken diğer yönüyle varoluşa ve varoluşu mümkün kılan yaşamsal ortama yönelik sorgulamayı içerir. Ki Âdem, bilgiyle donatılmış olmasına rağmen yasaklanan şeyin mahiyetini anlamak için deneyimleme ihtiyacı duymuştur.

Konuyu tarihsel veriler üzerinden detaylandırmak durumundayız. İçinde yaşamakta olduğumuz Ön Asya toplumlarının yakın dönem (İslam) tarihi, buna yönelik verilerle doludur. Hz peygamber hayatta iken kendisinden sonra yönetici olacak kişi veya kişiler hakkında bir bilgi vermemiştir. Ancak vefatıyla birlikte toplum böyle bir sorunu kucağında bularak bunun dayatması altında kalmıştır. Buna çözüm üretilmeye çalışılmış kısa süreliğine de olsa (dört Halife) üretilen çözüm kısmi anlamda başarılı olmuştur. Ancak üretilen çözümün uzun vadedeki başarısızlığı yaşantıdan düşünceye gitme yönündeki kıvılcımlara yol açmıştır.

İslam dünyasının birincil sorunu niteliğine bürünen yaşantının düşünceye yön vermesi buradan beslenmiştir. Soruna yönelik geliştirilen düşünceler/fikirler aynı zamanda günümüze dek İslam dünyasında yaşanmakta olan toplumsal çatırdamalarında kaynağını oluşturmaktadır. Ki bu durum göstermektedir ki önce sorun bariz şekilde ortaya çıkmış ve sonra buna çözüm üretme adına zihinsel faaliyetlere girişilmiştir. Orta Doğunun tarihsel çıkmazı da bu durumdan kaynaklanmaktadır.

İslam dünyasında ki mezheplerin temel dayanağı toplumsal sorunların dayatmasına bağlı olarak geliştiği için de zorunlu biçimde toplumda da bloklaşmalara yol açmışlar. Tarihsel süreçteki Şii ve Sünni ayrışmasının da sebebi yine toplumsal dayatmaların düşünsel durum üzerindeki baskılarıyla geliştirilen zihinsel çözümlerdir. Ki günümüz sorunları da benzer niteliği aşmayan verilerle doludur. Örneğin yüzyılın başında gelişen Siyasal İslam düşüncesine ait teorilerin de dayanağı İslam toplumunun Batı toplumları karşısında uğramış olduğu yenilgiyi ortadan kaldırmak için girişilen zihinsel çabalar olduğunu unutmamak gerekir.

Sorundan çözüme gitme biçiminde geliştirilen bu fikirler önceleri masum bir isteğin gölgesinde filizlendi. Ancak bu istek zaman içinde Batı emperyalizminin yapıp ettiklerinin etkisiyle şiddet içeren söylemlere dönüşmeye başladı. İslam dünyasında Batının himmetiyle kendilerine İktidar bahş edilenler toplumda gelişme seyri gösteren bu fikirlere karşı acımasız bir savaş açtılar. Bu tutum zamanla o fikriyatı benimseyenler üzerinde korunma reflekslerinin geliştirilmesinde etkili oldu.

Ancak bazı iktidarlar hem bu fikirlere hem de içlerinde bulunan farklı etnik kökene (Kürdler ve Bengaliler) ait istekleri bastırmanın daha doğru olacağına kanaat getirerek davrandılar. Ama çözüme gitme isteğindeki yeni fikir sahipleri bu istekleri görme yerine onları ötekileştirmenin daha doğru olacağı düşüncesiyle kısmen de olsa yerel iktidarlarına göz kırpma vesilesi kıldılar. Dolayısıyla yerel iktidarlarının hışmına uğramamak için geliştirdikleri fikirlerle etkiledikleri kitlelerin algılarını kendi toplumlarının dışına çevirdiler.

Yüzyılın son yarısı bu mücadelenin birçok örneğiyle doludur. Ancak işin tuzu biberi SSCB’nin Afganistan’ı işgali oldu. Algıları uzağa çevrilmiş gençler heyecanla imdada yetişmenin derdiyle soluğu Afganistan da almaya başladılar. Başlangıçta masum bir duygu ile İslam dünyasının birçok yerinden buraya akın edenler savaş ortamı içerisindeki dayatmalar nedeniyle yeni çözümler ve eylem biçimlerini aramaya giriştiler. Sonrasında Bosna ve Çeçenistan da olanlar bunlardan çoğunda hem zihinsel hem de psikolojik deformasyon yaşamalarında etkili oldu. Ki eylemlerinin İslam hukukunun izin verdiği savaş hukukunu aşan nitelikleri bürünmesi ancak bununla anlaşılabilir. Örneğin savaşa dâhil olmayan sivil halka yönelik eylemler süreç içerisinde meşru olarak algılandı.

İşte bugün Daiş çeteleri olarak karşımıza çıkan güruh aslında bu mantığın günümüze yansımasıdır. Doğrusu Müslüman olarak Afganistan, Bosna ve Çeçnistan’ı tölere edecek bazı veriler üretilebilir. Ancak bu ortamlarda bile sivillerin hedef alınması hiçbir şekilde tölere edilecek bir durum değildir. Ki Suriye ve Irak’ta silahsız sivillere karşı geliştirilen tedhiş ortamı da kaynağını yine yukarıda ifade edilen yerlerden almaktadır.

Sonuç:

Bugün Daiş çeteleri eylemlerine kılıf bulmak amacıyla Kürd halkını mürtet sınıfına koyarak yandaşlarına haklılıklarını vurgulamaktadırlar. Ancak bunun alt yapısının Arap, Fars ve Türk devletlerinin yüzyıl içinde zihinlere enjekte ettiği düşmanlık algısı olduğu unutulmamalıdır. Oluşturulan hayali ümmet bilincine Kürdlerin zarar verdiği saikiyle oluşan bu alt yapı Daiş çeteleriyle eylem alanına sokulmuştur.

Tüm bu yaşananlar hala düşüncenin toplumsal dayatmaların sonucunda geliştiğini göstermektedir. Son dönemin cihadistleri de bundan nasiplenen bir güruh olarak karşımıza çıkmıştır.

EZCÜMLE: Eğer inandığınız şekilde yaşamazsanız yaşadığınız şekilde inanmaya başlarsınız.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.

8797 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:15:38:32

Yusuf Ziya Döger

Yazarın Önceki Yazıları

Bir İmzacı Tarih Kayıt Cetveliyse Sosyoloji Bunun Toplum Vicdanındaki Karşılığıdır İsmail Beşikci’nin Sosyolojik Yanılgısı Türkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler Kürdler ve 24 Haziran Seçimi Neden Demirtaş ama HDP değil? Şeyh Said Kıyamında ve sonrasında neden Kırdlar/Zazalar hedef alındı - 2 Şeyh Said Kıyamında ve sonrasında neden Kırdlar/Zazalar hedef alındı - 1 HDP Kongresinin Düşündürdükleri Şeytanın İşbirlikçilerine Ölüm… Kürdler Sosyolojilerine Yenildiler, Asla Düşmanlarına yenilmediler Batı Karşısında Çöküş, Öze Dönüş Çabaları ve Kudüs Meselesi Ruhumuzu Uyandıran Kerküklü Çocuk Alansal Egemenlik ve Felaket Senaryolarının Yazarlarıi Alansal Egemenlik ve Felaket Senaryolarının Yazarları Hewler Mitingi ve Arka Plan Mesajları Zihinsel Birlikteliğin Yolu: Güney Kürdistan Referandum Umarız Tarih Tekerrür Etmez Kürdlerin Sömürgecileri Başarılı, Kürdler İse Başarısızdır Kürdler Nereye Koşuyor? Bingöl ve Seçimlerdeki Tututmu - II Bingöl ve Seçimlerdeki Tutumu Kuzey Kürd Siyasetinde 'Vicdan Testi' Kürdler Hem Sağdan Hem de Soldan Eritildi Kürdler ve Referandum Devşirmelerin İşlevi/fonksiyonu Yakarak Öldürme (Katletme) Mantıksal Şaşılık Kürdler Birlik mi Olmalı, Yoksa Ortaklaşmalı mı? Yönetici Erdemli olmayınca… Kürd Gençliğinin Rol Modeli Dr Süleyman Ermeniler ve Kürdler Neden Kaybetiler? (III) Ermeniler ve Kürdler neden kaybettiler? (II) Ermeniler ve Kürdler neden kaybettiler? (I) Kürd Toplumsal Dinamiğinin Çökertilmesi -II- Kürdistan'da Türk Bayrağıyla Yapılan Yürüyüşler Kürd Toplumsal Dinamiklerinin Çökertilmesi İtibarsızlaştırmanın Psikolojisi Kürdler Egemenlik Mi Vatandaşlık Mı İstemeli? Türkiye İslamcılığı Neyi Amaçlıyor? Kürd Orta Sınıfının Çökertilmesi Erdemlilik Olmadan Olmaz Doğu ve Batı Ayrımı Karşısında Kürdlerin Özgünlüğü Türkiye İslamcılığının Riyakârlığı Kurdlerde Hukuk ve Hakkı Üstün Kılma Sykes Picot’çu Türkiye İslamcılığı Türkiye İslamcılarının Kürdü Olmak Siyasette İttihatçı Mantıkla İtibarsızlaştırma Çabası İstilacı Bozkır Türkleri ve Varlığını Koruyan Kürdler Kürdistan’daki Çatışmalı Ortam Neyi Amaçlamaktadır? İslam - İslamcılık İslamcıların Yanılgısı Sömürgeci ve Sömürülen İlişkisi Dört Ayaklı Minare Önünde Ansızın Gelen Ölüm! Ümmeti Bölen! “Kürd ve Kürdistan” Meşruiyet Dayanağı ve Kürdler Kürdlerin Haklı Mücadelesini İtibarsızlaştırma Arayışı Sömürgecinin Amacı Zihinsel Benzetme ve Aldatmadır - II Sömürgecinin Görevi, Aldatma ve Zihinsel Benzetmedir Kabristanımız Varsa Bilin ki Orası Bizim Vatanımızdır DAİŞ saldırılarında Şengal'de neler oldu? Şengal'in bilinmeyenleri... Toplumsal Anomi ve Yeni Arayış Seni Başkan Yapacağız, Karşılığı 'Federal Sistem' Militarist Devletler ve Kürdistan’ın Doğum Sancısı Kürdlerde Sosyal Genetiğin Psikolojik Bağlılığa Dönüşmesi Arayıştaki Kent, Bingöl Ortadoğu’da Reddi Miras Geleneği ve Talan Ekonomisi 7 Haziran’ı Doğru Okumak Kürdistan'da Seçime Kan Sıçratıldı Kürdlerin Egemenlik Anlayışı Allah, Yasin Aktay’ın dediğinin aksini söyler. Siyasetin Doğası ve Rasyonel Davranış Kürdistan Mefküresi ve Siyasi Aktörler (İslamcı Cenah) -2 Kürdistan Mefkûresi ve Siyasi Aktörler -1- Yokoluşu Engellemek!... İttihatçılığa Teslim Edilen Kürd Yapıları Kürdler Nasıl Eritildi Siyaset ve Düşüncede Etik Temsiliyet Sorunu ve Ortadoğu Kürdleri Sessizce Sağdan Eritmek - II Gedik Onarılmamalı, Bilakis Büyütülmeli Kürdleri Sessizce Sağdan Eritmek Hikmet Arayışında Fıtrat ve İrade Etkileşimi Hakikat Tek Olan Değildir, Tek Olan İblisçiliktir Kimliksel Varoluş ve Devletleşme Zorunluluğu Bariyere Dönüşen Öz Sosyal Genetik ve Kürd Siyaseti Duisburg Paneli Azadi Hareketinin Çözüm Önerileri Kürdistan Hakikatini İnşa Et Harekei / AZADÎ Bakur / Türkiye Kürdistan'ından Peşmerge Geçti Kürdler İçin Birlik Değil Birliktelik Anlamlıdır. Akil Adamlar Tiyatrosu Yeniden Sahne Aldı Kürdler Saha Eğemenliğine Oynamamalı Kürtlerin ayak bağı / PKK ve Hizbullah gerginliği Hareketa Azadinin Rotası Ulus Devlet Mantığı ve Kürdistan Sorunu Kürd Ulusal Mücadelesinde ŞUŞAR TOPLANTISI Kürd Müslümanların Yüzyıllık Serüveni İnsanlığın Turnusol Kağıdı: FİLİSTİN - II Hakkâri’de(Cölemerg) Ne Oldu Ki İnsanlığın Turnusol Kâğıdı: FİLİSTİN Hatip Dicle Ne Dedi ki… Hamidiye Alayları / Devlet Aklının Zorunlu Yapıları Ümmetçi/İslamcı Kürdlerin Zihinsel Bakışı Kürdler “Öğrenilmiş Çaresizliğe” Mahkum Değildir. Birlikteliğe Evet, Ama Nasıl Olacak Evrensel değer mi, İdeolojik körlük mü? Tarihi nasıl okuyalım / Resmi ve yerel tarih Demokratik İslam Kongresi Kürd Hareketindeki Değişimi Nasıl Etkileyecek HDP Türklerle Kardeşlik Ya Kürdlerle... Hamidiye Alayları ve Şeyx Seid Harekatı - II
x