Demirtaş'ın Artıları ve Eksileri

Geçmişi değiştirmek mümkün değil ama geleceği değiştirmek bizim elimizde.

Mesut Baştürk

05.08.2014, Sal | 19:35

 Demirtaş'ın Artıları ve Eksileri
Makaleyi Paylaş
Geçmişi değiştirmek mümkün değil ama geleceği değiştirmek bizim elimizde. 10 Ağustos’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri gelecekte Kürtler açısından önemli gelişmeleri beraberinde getirebilir. Seçim sonuçları gelecekteki pozisyonları belirleme açısından büyük öneme sahip.

12 yıllık Ak Parti iktidarı döneminde Erdoğan’ın kendisine karşı olan tüm kesimleri birer birer tasfiye ettiği, kendi geleceği için yasaları kanunları bir gecede nasıl değiştirdiği bilinen bir gerçek. Erdoğan şimdi de cumhurbaşkanı olmak istiyor. Başarabilirse yıllarca sürebilecek kendi vesayet düzenini kurumsallaştıracak. Irkçı, gerici, kemalist blok tarafından desteklenen Ekmeleddin İhsanoğlu’nun, Erdoğan karşısında hiçbir şansının olmadığı bir gerçek. Kamuoyu araştırmaları Erdoğan’ın ilk turda seçimi kazanacağını söylüyor.

HDP adayı Demirtaş ise, HDP’nin % 6,5 olan oyunu her geçen gün arttırdığı görülüyor. Ortadoğu halklarının en büyük özelliği liderlerin toplumlar üzerindeki inanılmaz etkisi. Demirtaş’ın adaylığı açıklandığı günden itibaren gösterdiği performans tartışılmaz başarılı. Eğitimi, fiziği, enerjisi, yaşı, duruşu, hitabeti, hazır cevaplığı, içtenliği, espri yeteneği, ikna yeteneği, rahatlığı, sorulan sorulara verdiği doyurucu cevaplar... Toplumun tüm kesimlerini etkileyen mesajları, iletişimi, her geçen gün kendini geliştirmesi, taraflı tarafsız toplumun tüm kesimlerini etkilediği ve heyacanlandırdığı bir gerçek.

Demirtaş’ın oy yüzdesini artırması, Erdoğan’ın hesaplarını bozabilir. Bu tehlikeyi gören AKP’li bazı yazarlar, Demirtaş’ın Öcalan’ın önüne geçmeyi çalıştığını yazarak Demirtaş’ın önünü kesmeye çalışıyorlar. Soru şu: Demirtaş’ın oylarını arttırması Kürtlerin kârına mı zararına mı? Demirtaş oyları arttırırsa ne olur, azaltırsa ne olur? Demirtaş’ın oyları ’u aşarsa, seçimler ikinci tura kalabilir. Erdoğan Kürtlere muhtaç olur. Erdoğan seçilebilmek için, Kürt tarafının istediği ciddi yapısal değişikliklerde hemen adım atabilir.

Demokratik mücadele ivme kazanabilir. Darbeci generallerin getirdiği, Erdoğan’ın koruduğu  barajı işlevini kaybeder. Genel seçimlerde HDP, Meclis’e büyük bir grupla girebilir. Dengeler değişebilir. Seçimde oylar düşerse, Erdoğan ve tüm basın işte Kürtlerin bütün gücü bu der. Seçim barajı aynen devam eder. Çözüm süreci hükümetin insafına kalır. Mevcut statüko yine devam eder. Demokrasi mücadelesinde toplumun tüm kesimleri, değişim isteyenler heyacanlarını yitirir, umutlanan bireyler moralman çökerler, mücadele azimleri kırılır. Başarısız olan Demirtaş’ın şahsında yeni tip liderlik ağır yara alır.

Başarıyı yakalamak için herkes üstüne düşeni yapmalıdır. Bu seçimlerde Demirtaş faktörü tartışılmaz bir gerçektir. Demirtaş’ın olabildiğince artılarının yanında eksiklikleri de vardır. Demirtaş’ın en büyük eksikliği ise şu: Toplumun tüm kesimlerini kucaklayan Demirtaş’ın, PKK dışındaki Kürtleri kucaklamaması büyük bir eksikliktir.

Kapısı çalınmayan, düşüncesi sorulmayan, ciddiye alınmayan grupların seçimde sandığa gitmemeleri veya başka adaylara oy vermelerinin kendilerince haklı nedenleri olabilir. En küçük toplumsal gruplara çağrı yapan, en marjinal grupların kapısını çalan, onlara yeni yaşam belgesinde yer veren Demirtaş’ın; farklı düşünen, farklı çözüm modelleri öneren, Kürt gruplara çağrı yapmaması eksikliktir.

Son zamanların en güzel en anlamlı sloganlarından biri olan “sazdan başka bir şey çalmayan” Demirtaş’ın, PKK dışındaki grupların da kapısını çalmalıdır. Barış yapılacaksa, en başta Kürdistan’daki tüm siyasi gruplarla barış yapılmalıdır. Demirtaş inisiyatif kullanıp bunu yapabilir. Böyle bir yakınlaşma Kürdistan’ın diğer parçalarını da etkiler. Kürdistan’daki tüm gruplarla barışan onların da desteğini alan Demirtaş ’u geçebilir. Siyasi iklimin yumuşaması herkes için kazanç olur. Her kesimin düşüncesini söyleyebildiği özgür bir ortam istenilen bir durum değil midir? Faklı çözüm modellerinin tartışıldığı, insanların birbirinin değerlerine saygı duyulduğu bir ortam hepimizin ortak talepleri değil mi?

Geçmişte farklı düşünüyor diye yok edilen veya siyasi lince uğrayan onlarca değerin yok edilmesi birer kayıp değil mi? Demirtaş’ın çizdiği batı tipi liderlik modeli bu coğrafyaya ters gelebilir. Bu topraklardaki insanlar her nedense kendisini aşağılayan, korkutan, insani değerlerini yok eden, iradesini teslim alan liderler için canını vermek için birbirleriyle yarışmışlardır. Bu defada kendisini insan yerine koyan, yaptığı yanlışlarından dolayı sorgulanmasını isteyen, herkes için hak, hukuk, adalet ve özgürlük isteyen bir lidere, oy vererek yeni bir başlangıç yapabilir.

Mesut Baştürk/Yazar
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
9519 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:11:58:43
x