Sabrımızı Taşırmayın!

Fakat iktidar ve Türk \'muhalefet\' partilerin Kürd düşmanlığında birleşmeleri AKP hükümetin ömrünü uzatmıştır. Bu fırsatı tepe tepe kullanan Erdoğan yönetimi özellikle 7 Haziran seçiminden sonra Kürdlere en tehlikeli potansiyel hedefi ile saldırmış ve Türk ırkçılığına göndermeler yaparak gerekli muhalefetin oluşmasını engellemiştir.

Mehmet Kobal

15.01.2016, Cum | 08:45

Sabrımızı Taşırmayın!
Makaleyi Paylaş

Erdoğan Davutoğlu hükümeti, Çiller-Güreş iktidarının en kapsamlı göçertme, kaçırtma ve katliam konseptini uyguluyor. Kürdler kitleler halinde katlediliyor. Sürekli öldürüldüler. Fakat AKP iktidarında her türlü öldürülüyorlar. Örgütün illegal, legal yönetimlerine ajan yerleştirmişler. Ankara hükümeti parçalara bölüyor, ajanlaştırıyor, tehdit ediyor, göçertiriyor, işsizleştiriyor, ilgisiz bırakıyor, acı çektiriyor ve Wan örneğinde olduğu gibi gruplar halinde katlediyor.

Ankara hükümeti bu insanlık dışı uygulama ve saldırılarını istediği gibi basın yayın aracılığıyla kamuoyuna servis ediyor ve kendini haklı çıkarmaya çalışıyor. Aslında Türk cumhuriyeti, AKP hükümet yönetimi ve çevresi tamamıyla Sedat Peker türü mafiya ihalecileri, yalakacı, çıkar çetelerin buluştuğu ve devlet rantının paylaştırıldığı bir panayır haline gelmiştir. Kendilerine yakın aklı başında bir yazar, gazeteci, akademisyen kalmamıştır.

Fakat iktidar ve Türk \'muhalefet\' partilerin Kürd düşmanlığında birleşmeleri AKP hükümetin ömrünü uzatmıştır. Bu fırsatı tepe tepe kullanan Erdoğan yönetimi özellikle 7 Haziran seçiminden sonra Kürdlere en tehlikeli potansiyel hedefi ile saldırmış ve Türk ırkçılığına göndermeler yaparak gerekli muhalefetin oluşmasını engellemiştir.

Ayrıca gelişen bu tehlikeye rağmen PKK yönetiminin bütün kozlarını Öcalan üzerinde pazarlaması, keza DBP, DTP ve HADEP yönetimin gerekli muhasebeyi yapma ve ayırımsız bütün Kürdistan\'i politik parti ve sivil toplum kurumlarıyla buluşma, ulusal birlik siyaseti geliştirme yerine, aynı yanlış politikalarla yola devam etmesi, Erdoğan hükümetin elini güçlendirmiş ve bugünkü sonucu doğurmuştur. Yani bir Kürd şehri, mahallesi kuşatılıp bombalanırken bir diğer mahalle sessizlik içinde sırasını beklemektedir.

Eğer birileri Kürd milli damarın güçlü olduğu yurtsever alanları arındırmak, kırmak için bir oyun planı geliştirmemişse, Kürd halkını böyle plansız, hazırlıksız ayaklanmaya çağırmanın sorumluluğu çok ağır olacaktır. Türk sömürgeciliği Kürdleri bölme politikasıyla yenilgiye uğratmada pek tecrübelidir. Örgüt yönetimi ise bu oyunu ulusal birlik siyaseti ile boşa çıkaracak olgunlukta görünmüyor. Güney batı (Rojava) Kürdistan bölgesinden de durum farklı değildir.

Kürdistan\'ın kurtuluşuna hizmet etmeyen bu tür politikalar Kürdleri düşmanlarına karşı zayıflatmış ve toplumsal parçalanmayı ağırlaştırmıştır. Zaten devlet ve iktidar istemediğini belirten ve her defasında ayrılıkçı olmadığına yeminler eden böylesi bir ulusal kurtuluş hareketi görülmemiştir. Milyonluk kitle tabanı, profesyonel gerilla ordusunun kırk yıllık deneyimine sahip Kürd siyasi hareketin yönetimi yaptığı açıklamalarla hayretler içinde bırakıyor.

Bir tarafta ayaklanma, direniş çağrısı yapılıyor, bir diğer tarafta sabrımızı taşırmayın deniliyor! Bu nasıl bir siyasettir? Kırk yıldır dağlarda mücadele içinde olan gerilla komutanların bu ikircikli tutumu, öz güven yoksunluğu ve bir yerlerde talimat bekleme tutumu doğru değildir. Cemil Bayık ve Duran Kalkan\'ın savaşı derinleştirme ve Türkleri geldikleri yere kovalama türünde tuhaf cümleler kurmasıda ilginçtir.

Türk işgal ordusu bütün gücü ile saldırıyor. Kuzey Kürdistan şehirlerinde bir can pazarı yaşanıyor. Gerilla komutanların sabırdan, tehdit salvosundan söz etmeleri bir ironidir. Bu tür hiç bir gerçekliğe oturmayan, insan aklı ile dalga geçen açıklama örnekleri çoğaltılabilinir. İlk defa isim vererek soruyorum hanginiz doğruyu işaret ediyor? Sizi dinleyen on binlerce insanın içinde aklı başında insanlarında olduğunu ve dost düşman birçok kesimin ilgi gösterdiğini hiç mi önemsemiyorsunuz?

Şimdi böyle her kafada farklı bir sesin çıktığı, gerekli taktik ve stratejik plandan, ulusal birlik ve gerilla savunmasından uzak ayaklanma çağrıların yapılması doğrumudur? \'Sabrımızı taşırmayın\'. \'Savaşı ağırlaştıracağız.\' \'Türkleri geldikleri yere kadar kovalayacağız diyen arkadaşların tehdit ve konuşmalarından görülüyor ki, Gerilla\'nın bir kış hazırlığı olmamış gibi. Üstelik kırk yıllık gerilla yaşamlarına rağmen henüz sabırlarıda taşımamışken neden halk ayaklanmaya çağrılıyor?

Türk devletin barbarlığı, Kürd katliamından sınır tanımazlığı vahşice sürdürülüyor. Yüz binlerce Kürd evini, şehirlerini terk etmek zorunda kalıyor. Kürd direnişçileri ev ev mahalle mahalle tespit ediliyor, kuşatılıyor, infaz ediliyor ve çatışma süsü verilerek kamuoyuna servis ediliyor. Bütün bu vahşi uygulamalar Türk basın, yayın organlarında, metropollerinde sesizlik içinde geçiştiriliyor..!

MİT ajanı Abdulkadir Selvi\'ye göre Türk devleti Abdullah Öcalan\'la görüşüyor. Fakat Avukat ve yakınlarıyla görüştürmüyor ve konuşturmuyorlar. Bu tutum neyin karşılığında yürütüldüğünü bilmiyorum, fakat planlı ve türlü tuzaklarla örülü bir tezgâhın organizesi gibi görünüyor. Çünkü biliyorlar ki Öcalan\'ı konuşturmadıkları sürece Kandil yönetimini ikilemde bırakacaklar dolayısıyla merkezi ve etkili kararlar alınmasını bu şekilde önlemiş olacaklar. Kandil nezdinde acaba Öcalan ne der çekincesi ve idare etme açıklamaları sürdürülen inisiyatifsizliği hat safhaya vardırmıştır. Buda gösteriyor ki, Kürd düşmanları Liderin Kandil etkinliğini ve örgütün hiyerarşik yapısını ve kodlarını bir hayli çözmüşler.

Bu çözülmenin verdiği fırsat rahatlığı ile bombalıyor, öldürüyor ve onbinlerle kaçırtıyorlar. Kürd halkının duyarlı, yurtsever ve en direngen dinamikleri bir bir imha ediliyor. Tabii asıl ölüm plansız, programsız bir siyasetle ayaklandırmaktır. Çünkü plansız, hazırlıksız ve gerilla eylemleri ile desteklenmeyen bir kitlesel direniş çağrısı yapılamaz.

Özellikle bu kış koşullarında gerekli yeterlilikte barınak, teçhizat, stok, lojistik ve mühendis titizliğine uygun alanlara konumlanma hazırlığı yapılmadan ve gerilla desteği olmadan savunmasız halk ve gençlik nasıl direnişe çağrılır? Gerçekten yapılan çağrıları ciddiye alan biri olarak düşündüğümde hayret ediyorum. Bu nasıl bir sorumluluktur? Anlaşılan o ki, düşman bu çelişkili açıklamaları ve yanlışları fütursuzca kullanmanın ve istediği boyutta katliam gerçekleştirmenin keyfini yaşıyor.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
11255 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:11:23:22

Mehmet Kobal

Yazarın Önceki Yazıları

Hubris Sendromu Nedir ? Türkiye Seçimini, Kürd Siyaseti Pusulasını Kaybetti Türklerin Seçimi ve Kürdler - III Türklerin Seçimi Ve Kürdler - II Türklerin Seçimi ve Kürdler-1 Newroz Piroz Be - Newroz Fîrazbo Hergün Kadınların Günü Olsun. Siyasi Felaketten Deprem Felaketine ! Türkiye’nin Gidişatı, Seçim mi ? Darbe mi Öngörüyor ? Ankara Seçim Planını Kürdler Üzerinde Kurguluyor Paris-Ankara Çelişkisi ve Kürd Katliamları ! İran'da Ne Olacak, Diktatörler 'Başaracak' mı? Geçmişle Geleceği Öldüremezsiniz...! İşgal ve Saldırganlık Ankara'nın başını yiyecek Türk ve Fars saldırganlarını durdurun. Ankara, Nato blokajından çark etti İşgal ve Talan Cumhuriyeti Medya ve Sosyal Medyanın Önemi Kürdlerle Savaşıyor, Rusya'ya 'Arabulucu' Oluyor! Ankara’nın Hayal Edemediği Ayağına Geldi Newroz Piroz Be! Kirli Siyasetin Sefaleti Ecevit'ten Erdoğan'a 'Demokrasi' Kürdler Avukatını Unutmayacak 'Helalleşme' Değil Yüzleşme Olmalıdır Türkiye, Suriye ve Rojava'da kaybetti Yüzyıllık Türk-Kürd Savaşın 'Çözüm' Raporları 'Kolunuzu, Bacağınızı Kopracağım' Dersim Gittikçe Kürtleşiyor ! Savaşın Kaçınılmaz Sonuçları Çanlar Kimin İçin Çalıyor ? Sakine'yi Anlatmak Zor Kürdistan'da Neler Oluyor? Korku Rejimi Çöküşünü Yaşıyor Stratejisiz Savaş ve Barış Politikası! Coronavirüs ne hatırlattı? Türkiye, Suriye'de neyin savaşını veriyor? Zozolar Bitirildi, Lololar Kaldı. İran Rejiminin Kara Kutusu Kasım Suleymani! ABD ve Rusya Türklerle Ne Yapmak İstiyor? Tahir Elçi Öldürüldü, Sur Yıkıldı, Diyarbekir Sustu Güvenli Bölge Basıncı ve Ankara zirvesi! Siyasetin Sefaleti ve Açlık Grevleri Ütopya Nedir? Türkiye düşmansız yönetemez! Siyaset Niçin Yapılır ? ABD ve Rusya Ne Yapmak İstiyor? Sessizlik Savaş Malzemesidir ! Dünya Devletlerinin Kürdistan Hesabı ! Acem Diplomasisi ve Kerkük İşgali! Acem Kılıcı ! İran ve Türkiye'nin Çıkmazı! Yüzyıllık Sykes-Pkot Esareti ve Bağımsızlık Referandumu ! Neden Güvenli Bölge ? Türkiye Demokratikleşir mi? Kürdistan Hava Kuvvetleri ! Koalisyon Güçlerinin Ankara Ayarı ! Kürdler olmazsa Türkiye Ne Yapacak ? Şengal, Kürdlerin Birlik Sembolü Olmalıdır Ateşkes ve çözüm arayışı ! Ateşkes Hazırlığı Türk Kolonyalizmi ! Despotizm ! Cihata açılan kapı! Said'lerin Bağımsızlık Çağrısı ! Musul Kimin Yurdu ? Ortadoğu Jeopolitiği ve Cepheler Savaşı 11 ayda yedi bin insan öldüren AKP çözüm istiyor! Tarih nasıl çarpıtılır? Otoriteryanizm ve Kürd Sorunu Erdoğan'ın Türkiye'si Nereye Gidiyor? İşgalin Kendisi Terörizmdir! Türkler Kürdlerin katili olmayı redetmelidir Son Altı Ayda Kaç Yüz Kürd Öldürüldü? Kürd Halkının Sesi, Tahir Elçi Susturuldu! Savaş siyaseti yönetemez! 'Nankör IŞİD' Operasyonu ve Kürdler Hdp'in Barış Mitingine Ankara'dan Bomba ! Kürtlere Karşı Etnik Bir Savaş Yürütülüyor 'Kürd Millet Mesajı' Doğru Okunmalıdır Kürd Milleti Bağımsızlığa Yürüyor İran Rejimi Her Saniye Suç İşliyor Kadına Bakış Nasıl Olmalı ? Dünyanın en güzel şeyi bağımsızlıktır. Tanrıları Nasıl Yarattık? Kuzey Kürdistan Kimin İşgali Altındadır? ''İslam'' Faşizmi Kuşatılmışlık Kürd Devletiyle Aşılacaktır ! Ulusal Kazanımlar Devletsız Korunamaz. Hamidiye Alayları (Bejikler) Rojava ve Ulusal Kimlik ! Siyasi Temsilin Anahtarı Ulusal Bağımsızlıktır. Cenevre 2 ye Kürd'ler Neden Çağrılmadı ? Kürdistan ve Önderlik Sorunu !
x