Roboski – Goyiler

\"Aydınlık Gazetesi, 16 Aralık 2013-24 Aralık 2013 tarihleri arasında 9 gün “İmralı’daki Öcalan Diyor ki” başlıklı dizi yazı yayımladı.

İsmail Beşikci

01.01.2014, Çar | 15:33

Roboski – Goyiler
Makaleyi Paylaş
\"Aydınlık Gazetesi, 16 Aralık 2013-24 Aralık 2013 tarihleri arasında 9 gün “İmralı’daki Öcalan Diyor ki” başlıklı dizi yazı yayımladı. Bu yazı dizisine karşı, şimdiye kadar, Barış ve Demokrasi Partisi’nin, Halkların Demokratik Partisi’nin, Qandil’deki PKK ve KCK yöneticilerinin, Demokratik Toplum Kongresi’nin, bir açıklama yapmamış olmaları, bu yazı dizisine karşı bilmiyor, görmüyor, duymuyor tavrı izlemeleri dikkate değer bir durumdur. Bu yazı dizisine karşı Abdullah Öcalan’ın da açıklama yapması elbette önemlidir. Aynı zamanda gereklidir.\"\

\

Roboski – Goyiler\

\

\

28 Aralık 2011 Roboski katliamı, bana şu olayı çağrıştırdı. Bu konu ile ilgili olarak üç konuya değinmek istiyorum:\

\

1. 1960 yılı sonlarında, Irak Devlet Başkanı Abdülkerim Kasım’la, Kürdler arasında, Mele Mustafa Barzani arasında çelişkiler baş gösterdi. Irak Devlet Başkanı Abdülkerim Kasım, Kürdlere, Kürdistan Demokrat Partisi’ne, Mele Mustafa Barzani’ye verdiği sözleri tutmuyordu. Vaatleri yerine getirmiyordu. Bunun üzerine Mele Mustafa Barzani Bağdat’ı terk etti. Kürdistan’a, Barzan’a ulaştı.\

\

Irak yönetimi 1960’ın sonlarından itibaren, Kürdlere, Kürdistan Demokrat Partisi’ne baskısını durmadan artırmaya başladı. Ordu, jandarma ve polis güçleri, el Muhaberat, Kürdlere karşı devlet terörünü durmadan tırmandırıyordu. Kürdistan Demokrat Partisi, Mele Mustafa Barzani, bu baskılara karşı silahlı mücadelenin gereği üzerinde durmaya başladı.\

\

Bu konuda şöyle bir olay anlatılar. Mele Mustafa Barzani, halkın silahlı mücadeleyi destekleyip desteklemeyeceğini, ne kadar destek vereceğini anlamak için güvendiği birkaç arkadaşıyla birlikte, Barzan’dan Zaxo’ya doğru geziye çıkar. Beldelere, köylere uğrar. Halkla sohbet eder. Mücadelenin gereği üzerinde durur. Halkın nabzını yoklar. Zaxo’ya, Zaxo kırsalına kadar varır. Aradığını, görmek istediğini bulamaz, göremez. Çeşitli köylerde yaptığı sohbetlerde, böyle bir mücadeleye katılım olmayacağını fark eder. Kimse Barzani’nin yürüyüşüne katılmaz. Mele Mustafa Barzani, arkadaşlarına, bu durumu açıklayacağı, mücadeleyi ileriki bir tarihe ertelemek gerektiğini belirteceği anda, grup içinde yer alan, gruba Haftanin taraflarından katılan, Goyiler, hemen ileri atılırlar. “Biz mücadeleye katılıyoruz, mücadele başlamalı…” derler. Gerek Güney Kürdistan’da, gerek Kuzey Kürdistan’da, yer alan Goyiler, 1961’de, 9 Eylül’de, silahlı mücadelenin başlamasında büyük rol oynarlar. Mele Mustafa Barzani, buradan aldığı moral güçle, destekle, bu sefer Barzan’a doğru yola çıkar. Yine, köylere beldelere uğrar, halkla sohbet eder. Bu sefer Barzani’nin yürüyüşüne katılmalar olur. Goyiler’den başka aşiretler de yürüyüşe katılır.\

\

Mele Mustafa Barzani, benzer bir geziyi, Barzan’dan Süleymaniye yönüne de yapar. Bu defa daha kalabalık gruplarla hareket eder. Süleymaniye’den tekrar Barzan’a dönüşte grup iyice kalabalıklaşır. 9 Eylül 1961’de, Güney Kürdistan’da silahlı mücadele böyle başlar.\

\

2. 15-16 Haziran 2013 tarihinde, Diyarbakır’da, “Kuzey Kürdistan Birlik ve Çözüm Konferansı” yapıldı. Bu konferansa Barış ve Demokrasi Partisi yöneticiler ve milletvekilleri de katıldı. Konferansa katılan bazı Kürd örgütlerinin temsilcileri, konuşmalarını Kürdçe yaptılar. BDP yöneticiler ise Türkçe konuştular. BDP yöneticilerini, Diyarbakır gibi bir yerde, dinleyicilerin ve konuşmacıların çoğunun Kürd olduğu bir yerde Türkçe konuşmaları şüphesiz yanlış. Ama BDP hep böyle yapıyor. Kişi olarak bunu fazla sorun yapmam…\

\

Konferansta Roboski’den bir kişi de konuşma yaptı. Devletin Roboski köylülerini nasıl bombaladığını, insanların bombalarla nasıl parçalandığını, ceset parçalarının nasıl toplandığını, karda çamurda bu sürecin nasıl yaşandığını, yakıcı bir dille anlatmaya çalıştı. Ama Roboskili arkadaş, konuşmasın Türkçe yaptı. Bu, bende derin bir hayal kırıklı yarattı. Burada, duygularımı, düşüncelerimi anlatmaya çalışıyorum. İnsanların acılarını kendi anadilleriyle anlattıkları, anadilleriyle daha iyi anlattıkları söylenir. Ama bu katliama yaşamış biri bunu Türkçe anlatıyordu. Diyarbakır gibi bir yerde, konuşanların ve dinleyicilerin çoğunun Kürd olduğu bir yerde konuşmanı Türkçe yapıyorsun… Konuşmasını üç yerinde, “devlet bize para verdi, biz kabul etmedik” dedi. Bunu bir direniş edasıyla dile getirdi. Bu, bende sadece bir tebessüm yarattı. “Sen devletin sana verdiğini, zulümle, baskıyla, zorla verdiğini zaten almışsın, parasını almamışsın, o kadar önemli değil. Devletin senin bu tutumun karşısındaki düşüncesi şudur: “Bak, sen Türkçe konuşuyorsun, güzel konuşuyorsun, senin oğlun senden daha güzel Türkçe konuşacak, torunlarınsa Kürd olduklarını bile hatırlayamayacak…” Bu olay, devletin, çözüm konusunda neden ciddi adımlar atmadığını da gösteriyor. Zaman, devletin lehine işliyor. Zaman ne kadar uzarsa, asimilasyon da o kadar pekişecek…\

\

Kürdçe konuşmak bu kadar önemli midir? Önemlidir. Bunu, 1984 de çarpıcı bir şekilde fark etmiştim. 1984 sonlarından itibaren, Bulgaristan’da Türk azınlığa Bulgar isimleri verme operasyonları vardı. Bulgaristan hükümeti, Türklere, “Eğer Bulgar isimleri alırsanız, Bulgaristan Komünist Partisi’nde, Bulgaristan devlet bürokrasisinde, görev alır, görevde hızla yükselirsiniz, ama Türk isimleriyle günlük yaşamınızda bile sıkıntılarla karşılaşabilirsiniz…” diyordu. Bulgar isimleri almayanlara işkenceler de yapılıyordu. Tuna Nehri üzerindeki Belene Kampı işkence merkeziydi.\

\

Bu operasyonlara karşı Türkiye’de çok büyük tepkiler gelişmişti. Bulgar isimler almak istemeyenler Türkiye’ye sığınıyorlardı. Çok yoğun bir göç vardı. Ekim 1984 de bir akşam koğuşta TV de haberleri dinliyorduk. Çok büyük bir koğuştu Koğuşun mevcudu 120’yi aşıyordu. Tek tip elbise direnişine katılanların çoğu bu koğuştaydı. Dev-Yol, Dev-Sol, Halkın Yolu, Halkın Birliği, Halkın Kurtuluşu, Kurtuluş, Partizan… örgütlerine mensup arkadaşların çoğu bu koğuştaydı. O günlerde, Bulgaristan’la ilgili haberler birinci haber olarak verilirdi. Muhabir, Bulgaristan’dan göç eden bir kişiyle röportaj yapıyordu. Göçmen kişi, Bulgar ismi almayanlara nasıl işkence yapıldığını anlatıyordu. Belene Kampı’nda yapılan işkenceleri vurguluyordu. Ama Bulgarca konuşuyordu. Konuşmalarını Türkçe’ye tercüme ediyorlardı. İşkenceleri Bulgarca anlatıyordu. Arkadaşlar, Bulgarca konuşan bu Türk’ün anlatımlarının değerli bulmadılar. Bu Türk’ü kendilerinden saymadılar.\

\

Muhabir ikinci bir kişiyle röportaja başladı. O Türkçe konuşuyordu ama çok kötü bir Türkçe konuşuyordu. Özneler, fiiller hiçbiri yerli yerinde değildi. Ama o kişi ısrarla Türkçe konuşuyordu. Arkadaşlar, o kişiyi hayranlıkla dinlediler. Anlatımlarını dikkate aldılar. Türkçe konuşan o kişiyi kendilerinden saydılar.\

\

Türkiye’de sol, Bulgarca konuşan Türk’e itibar etmiyor. Ama Türkçe konuşan bir Kürd’e, onun Türkiyelileşmesine, Kürdistani olmaktan uzaklaşmasına çok itibar ediyor.\

\

Bu açıdan, Kürdlerin bu durumunu Filistinlilerle karşılaştırmakta yarar vardır. Filistinli Araplardan acaba İbrani diliyle konuşan yazan var mı?\

\

3. Goyiler (Goyan), Roboski, Goyi köyleri, gerek Güney Kürdistan’da kalan kesimiyle, gerek Kuzey Kürdistan’da kalan kesimiyle, milli duyguları yüksek olan Kürdlerdir. Ekonomik sıkıntılardan dolayı korucu olmayı kabul etmişlerdir. Ama PKK’yle ciddi bir savaş yürüttükleri söylenemez. Korucu oldukları için sınırda, küçük çaplı “kaçakçılık” yapmalarına da göz yumulmuştur. “Kaçakçılık” aslında, Güney’le ilişkileri canlı tutan, ilişkilerin sürmesini sağlayan bir durumdur. Burada, “kaçakçılık” kavramı elbette yanlıştır. Çünkü kaçakçılık, bir ülkeden başka bir ülkeye gizlice geçmeyi anlatır. Kürdlerse hep kendi ülkelerinde dolaşmaktadır, Güneyden Kuzeye, Kuzeyden Güneye vs. Kürdlerin kendi ülkelerinde, neden bir taraftan öbür tarafa gizlice geçmeye çalıştıkları irdelenmeye değer bir konudur.\

\

Bu açıdan Goyilere bakmakta yarar vardır. Roboski, Goyiler her zaman Kürd kalmıştır. Kürd milli değerlerine sahip olmuştur. Kürd milli değerlerinin her zaman savunmuştur. Resmi ideolojinin söylemlerin her zaman karışı durmuştur. Referansı her zaman Güney’dir. Katliamın temel gerekçesi de kanımca budur. Referansı Güney olanların, Kürdçe konuşanların Türk Devleti’ne, Türklere bir yardımı olmaz…\

\

Şeyh Said direnişi sırasında bir olaydan söz edilir. 47 kişiye idam kararı verilir. Ama infaz sırasında bir kişinin eksik olduğu fark edilir. Hükümlülerden biri bir yolunu bulup firar etmiştir. Durum Ankara’ya bildirilir. Ankara, çarşıdan bir Kürdün yakalanarak getirilmesini, sayının 47’ye tamamlanmasını ister. Böyle bir kişi yakalanarak getirilir. Fakat bu kişi de direnişle hiç alakalı değildir. Şeyh Said’i de bilmemektedir. Yaşanan çatışmaların da farkında değildir. Kişinin bu durumu da Ankara’ya bildirilir. Bunu üzerine Ankara, o kişinin Türkçe bilip bilmediğini sorar. O kişi Türkçe bilmemektedir. Ankara, o kişinin de asılmasını ister. “Türkçe bilmeyenin Türk Devleti’ne bir yararı olmaz.”\

\

Sabahat Tuncel’e bir-iki not\

\

21 Aralık 2013 günü, Bilkent Üniversitesi’nde “Barış Etkinliği” adlı bir toplantı düzenlendi. Bu, öğrenciler tarafından düzenlenen bir toplantıydı. Bu toplantıya, Halkın Demokratik Partisi (HDP) Eşbaşkanı Sabahat Tuncel de katıldı. Basına yansıyan haberlere göre, Sabahat Tuncel, “kadınım, sosyalistim, Aleviyim” dedi. Kürd olduğunu söylemedi, Kürd kimliğinden söz etmedi. Bunu unuttu veya önemsemedi. 28 Aralık 2013’te, Roboski katliamının yıldönümünde, Yargıtay 9. Dairesinin Sabahat Tuncel’in cezasını onayladığına dair haberler ajanslara düştü.\

\

Bu haberleri nasıl yorumlamalıyız? Sabahat Tuncel Kürd olduğunu unutabilir, Kürdlüğünü önemsemeyebilir. Ama devlet, Sabahat Tuncel’in Kürd olduğunu hiçbir zaman unutmaz. Cezanın onaylanması, Sabahat Tuncel’e, “kadın, sosyalist, Alevi” olduğunun yanında bir de Kürd olduğunu hatırlatacaktır. Ceza, kadın olduğu için, sosyalist olduğu için, Alevi olduğu için değil Kürd olduğu için verilmiştir. Sabahat Tuncel’i milletvekili seçen oylar sosyalist oylar mıydı? Bunlar evleri yakılan yıkılan Kürdlerin bu süreçte nasıl ezildiğinin bilincine varan Kürdlerin oyları değimliydi? O zaman, Kürd kimliğini açıklamaktan neden kaçınıyor?\

\

Sabahat Tuncel konuşmasında, “Kürdlerin sorunu çözüldü, artık birlikte emek sorununu çözeceğiz” dedi. Bu da çok şaşırtıcı bir beyan… Çözüm nedir acaba? Kürdler kendi geleceklerini belirleme hakkına mı sahip olmuş, Kürdistan’ı Kürdler mi yönetiyor? Kürd valiler, Kürd kaymakamlar, Kürd yargıçlar mı var? Çocuklar okullarında Kürd diliyle mi eğitim alıyor? Terörle Mücadele Yasası mı yürürlükten kaldırılmış? Neden hâlâ “Terör örgütüne üye olduğundan…” davaları var? Bunların hangisi gerçekleşmiş? İstanbul Milletvekili ve HDP Eşbaşkanı Sabahat Tuncel, “devlet kötüdür, biz devlet istemiyoruz” diyor. Yani Kürd Devleti’ne karşı çıkıyor? Devlet kötüyse, Türklerin, Arapların, Farsların vs. devletin neden karşı çıkmıyor?\

\

Sabahat Tuncel’in konuşmasında “Barzani, ABD ile birlikte, Kürd petrolünü satıp yiyorlar…” şeklinde bir beyan da var. Bu çok kaba, seviyesiz, çirkin, ahlâki olmayan bir beyandır. Kürd petrolünden elde edilen gelirler, halka yansıyor. Okullar, yollar, hastaneler, Sağlık, eğitim, konut konusunda büyük ilerlemeler var. Yol, su, elektrik, kanalizasyon gibi temel alt yapı hizmetlerinde büyük ilerlemeler var. Gelir, halka böyle yansıyor. Saddam Hüseyin döneminde, Kürdistan petrolünden elde edilen gelir Kürdistan’a savaş uçakları, zehirli gazlar, mayınlar olarak geri dönerdi. O zaman Kürdlerin fert başına düşün milli geliri 50-60 dolar civarındaydı. Günümüzde büyük bir inşaat, kalkınma var. Fert başına düşün milli gelir 6 bin, 7 bin dolar arasında… Gelir dağılımında dengesizlikler olabilir. Ama en alttaki gelir grubunun gelirinde de artmalar olduğu açıktır. Ankara’da, İstanbul’da, Diyarbakır’da, Malatya’da, Paris’te dilenciler var ama Hewlêr’de, Süleymaniye’de, Duhok’ta dilenci yok… Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin elbette eleştirilecek yönleri vardır. Örneğin, Güney Kürdistan pazarının, neden Kuzey Kürdistanlı iş adamlarına açılmadığı önemli bir eleştiridir. İbrahim Küreken’in, “Em birayê hev in lê ne şirîgê hev in” yazısı bu bakımdan çok değerlidir (www. kurdinfo.com 8.12.2013).\

\

“İmralı’daki Öcalan Diyor ki”\

\

Aydınlık Gazetesi, 16 Aralık 2013-24 Aralık 2013 tarihleri arasında 9 gün “İmralı’daki Öcalan Diyor ki” başlıklı dizi yazı yayımladı. Bu yazı dizisine karşı, şimdiye kadar, Barış ve Demokrasi Partisi’nin, Halkların Demokratik Partisi’nin, Qandil’deki PKK ve KCK yöneticilerinin, Demokratik Toplum Kongresi’nin, bir açıklama yapmamış olmaları, bu yazı dizisine karşı bilmiyor, görmüyor, duymuyor tavrı izlemeleri dikkate değer bir durumdur. Bu yazı dizisine karşı Abdullah Öcalan’ın da açıklama yapması elbette önemlidir. Aynı zamanda gereklidir.\

\

Bu konuyla ilgili olarak kurdistan-post.eu da Fikret Yaşar Hoca, “Kürdistan tarihinde Pazuki Aşireti ve Öcalan” başlıklı bir yazı yayımladı. Fikret Hoca’yı eleştirmeye alışanlar da bu yazı dizisine hiç dokunmadan bu işi yapmaya çalışıyorlardı.\

\

Bu yazı dizisinin Abdullah Öcalan’ın, yakalanıp İmralı’ya getirilmesinden sonraki sorgusu olduğu anlaşılıyor. Öcalan, devlete katılmak için geldiğini, devlete hizmet etmek için geldiğini anlatıyor. Hiçbir şey istemediğini, hizmet için fırsat verilmesini istiyor. “Devletin bir eriyim” diyor. “Şehit analarında özür dileyeceğim” diyor.\

\

En iyi Türk benim diyor. Kendimi Türk’ten daha fazla Türk hissederim diyor. “Anayasal hak istemenin anlamı yok çünkü siyasal haklar zaten Anayasa güvencesi altında” diyor. “Irak’ta ve İran’da kullanacağınız güç oluruz” diyor. “Talabani ve Barzani ilkeldir, ABD işbirlikçisidir”, diyor. PKK’nin Barzani’ye ve Talabani’ye saldırması için, Genelkurmay’ın plan yapmasını öneriyor.\

\

Türkçe’yle yaşarım, bütün işlerimi Türkçe’yle hallederim diyor. Hakkâri’ye de Türkçe öğreteceğim diyor. İstanbul Türkçesi. 9 gün boyunca, Öcalan bunları benzer önerileri defalarca dile getiriyor.\

\

Şurası çok açık: Biz Son yıllarda Kürd/Kürdistan sorununu çok konuşuyoruz. Kavramları, sözcükleri yerli yerinde kullanıyoruz. Fiili bir özgürlük! Bu sürecin yaşanmasında, gerilla mücadelesinin, PKK’nin çok büyük rolü var. Kefensiz olarak çukurlarda, kıyılarda köşelerde yatan Kürd yurtseverlerinin çok büyük rolü var. Bu süreçte, kemiklerine bile ulaşılamayan Kürd yurtseverlerinin çok büyük rolü var. Ama Abdullah Öcalan’ın yukarıda ettiği lafları etmek için özgürlüklere falan gerek yok ki… Devlet zaten böyle olmasını, böyle yaşanmasını istiyor. Böyle yaşayanlara ödül de veriyor. Bu bakımdan bu açıklamalarla, PKK’nin var olma biçimi arsında derin bir çelişki, uzlaşmazlık görüyorum.\

\

9 gün boyunca, Öcalan, devlete hizmet etmek istediğini defalarca vurguluyor. Öcalan, devlete şöyle de hizmet edebilirdi. Tapu müdürü olarak, emniyet müdürü olarak, vali olarak, İçişleri Bakanı, Başbakan, Cumhurbaşkanı olarak da hizmet edebilirdi. Çünkü Atatürk’e, Türklüğe bu kadar bağlı olanın, kendini Türk’ten daha çok Türk hissedenin, Kürdler için de fazla bir şey istemeyenin… önü açıktır. Türk devlet bürokrasisinde, her kademede görev alabilir görevlerde hızla yükselebilir. Türk siyasal hayatında, Kürdüm diyenlerin, Kürdler için hak, özgürlük isteyenlerin önünün tıkalı olduğu açık bir gerçekliktir. \

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.

17296 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:23:54:19

İsmail Beşikci

İsmail Beşikci

Yazarın Önceki Yazıları

Karakoçan (Dep) ve Yayladere (Holhol) İle İlgili İki KitapUludere (x)Newroz 2024 AkreÜç KitapHazro BeyleriSimurglarMehmet Bayrak’ın Kürt Kimliği MücadelesiŞeyh Said Direnişi İle İlgili İki KitapDiyarbakır Kitap Fuarı 2023Ermeni ve Rum Mallarının TürkleştirilmesiEhmedê Xanî’nin Hatırası ÜzerineAbdurrahman Önen-Erdnîgarîya KurdistanêKürtler ve Güller Cilt 3‘49’lar’, ‘55’ler’, ‘23’ler’ …'Yaşamın Kıyısında'Behdinan, Barzan, Milli LiderSuyu Arayan Halklar Aşiretten Ulusallığa Doğru Kürtler(II)Suyu Arayan Halklar Aşiretten Ulusallığa Doğru KürtlerYüzüncü Yılında Lozan AntlaşmasıSon Kız‘Deniz’in Ütopyası’ ÜzerineRudaw TVStockholm Kürd Sürgün Müzesi Üzerine DüşüncelerLozan Konferansı, Kürdler ve Kürdistan IILozan Konferansı, Kürdler ve Kürdistan Diaspora KürdleriMele Mıstefa Barzani Ulusal MüzesiRovîyê XasûkBarzani ve Kürt Ulusal Özgürlük Hareketi IIIKendi Kendini Yönetme Hakkı ‘Ayrılıkçı Yazılar’Peywend YayınlarıDuhok Üniversitesi’nin 30. YılıAhamenişlerden İran İslam Cumhuriyeti’ne IIKürtçülük Ahamenişlerden İran İslam Cumhuriyeti’neKürd Aydınları IIBedirhan Epözdemir’in AnılarıSeyidlik-ŞeriflikKürdizade Ahmed RamizMedreseler-ÜniversitelerMedya Kitabevi Birleşmiş Milletler ve KürdlerMülteci YaşamlarÖncü Bir Kürt Aydını59 Yıl Sonra ŞemdinliKemalizm Ve Kürd Ulusal Sorunu IIIOrtadoğuBir Ailenin Son 200 Yıllık TarihiTarih Okumaları, Kürdlerin HikayesiHewler’de, Soran’da ve Cambridge Koleji’nde KonferansTheodor Herzl Bize Ne Anlatıyor?AforizmalarSon YolcuIrkçılık Hakkında …Aydınlar Hakkında… Latife Fegan’ın AnılarıAdil Yargılama/Yargılanma Mümkün mü?Kürd Aydınlarıİlim-BilimKürdçe Derslerinin ÖnemiYaş 83…*Mezopotamya Uygarlığında HakkariKemalizm Ve Kürd Ulusal Sorunu - IIBediüzzaman’ın HançeriDoğu-Güneydoğu Dernekleri Platformu*Destar Kitap-KafeKürdistan’ın Güney'ine Seyahat Kürd Tarihinin Yazılı Ana KaynaklarıBingöl-Van Gezi İzlenimleriGöbekli Tepe Hakkında…Güvenlik Munzur Çem’in Anıları DerveCendere II Saatin İçindeki SırMehmet Öncü KitaplarıZarema, Yahudi DevletiJuli’nin Sesi‘Ateşte Doğanlar’Kadri Hoca…Kürt HâkimAlevilik Üzerine II‘Aleviler ve Sosyalistler’ Kitabı ÜzerineUygur TürkleriBaşkanlık Seçimleri, ABDÜniversite RaporuOFra Bengio’nun Kürd Liderlere EleştirisiDr. SaidKürdistan Bölgesel Yönetimi’nde Maaş Sorunu…Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde PKK-Haşdi Şabi İşbirliğiAma Onlar Kardeştiler…Mustafa Suphi ‘Kürdistan Ortadoğu’nun Polonya’sıdır’İSkan Tolun IIKürt Dil Hareketi (Harekata Zımanê Kurdî) II‘Doğumun Ölümü’Kürt Dil Hareketi (Hereketa Zimanê Kurdî)Kürdistan Bayrağı’nın ve KDP Binasının Yakılması Üzerine…Ermeniler, Kürdler, AzerilerDevrimci Doğu Kültür OcaklarıEylül 2020 Kürdler-KürdistanBir AİHM BaşkanıHalepçe arşivlerinin yakılması ve KDP’ye saldırıDevranİskan TolunWoodrow WilsonHarf Devrimi’nin Kürdler İçin AnlamıMehmet ElbistanKürtler, Şehir Şehirlileşme‘Kürt Çalışmaları…’Zini Gediği KatliamıKürd Tarihini Kürdlerin Yazması…‘Kürtlerin Kürt Olmama Hakkı’ II’Kürtlerin Kürt Olmama Hakkı’Değinmeler-2Irkçılık ÜzerineSeyid Ahmed CebariŞengal, AfrinMustafa SelîmîKemalizm ve Kürd Ulusal SorunuOrhan Kotan’ın ŞiiriLeylan - IIKürt Meselesiyle İlgili Bir Projen Var mı?LeylanXwebûnOrta Karadeniz’de Etnisite İlişkileriAlevilik Üzerine…Güvenli BölgeDuvarımızı Yapamadık…Doktor SaidAlevilik ve TarihiBitlis ve Ahalisi1916 Kürd TehciriBir Diplomatın Anıları Xızır Nasıl Ali Oldu?Kürd Tarihi Üzerine GözlemlerAdıyla ÇağırmakKürdistan’ın Güneyinde SoykırımKürdlerin TarihiMilliyetçilik ÜzerineHong Kong, Kürdistan‘Kürtlerle Türkler’Ortadoğu’da Devletlerin KurulmasıAbdurrahman Qassemlu’nun Katledilmesinin 30. YıldönümüÜniversitenin Bilim Anlayışında Temel SorunlarCumhuriyet, 19 Mayıs 2019'Özgürlük İçin Sanat'Helsinki’de Sosyal ForumTeknoloji, Bilim, EğitimMilletler Cemiyeti Döneminde Kürdler/KürdistanHewler - Duhok - ZahoBir Tartışma Üzerine…Dönemin RomanlarıEleştirilerin İzindeRêya Heqîyê (Alevilik)ABD Ziyareti - IVABD Ziyareti - IIIABD Ziyareti - IIABD Ziyareti - IBerlin’de Dersim 37-38 PaneliBaşur’da SiyasetDuhok-Hewlêr GezisiKürdçe Yasaklarının İşlevi‘Aleviliğin Doğuşu’ II‘Kimliksiz Çığlıklar’Türkiye’de Adalet Arayışları'Aleviliğin Doğuşu'Kürdlere Soykırım…Moskova’da Kürd KonferansıCevat Geray’a Sevgi…Bilim AhlakıMahallenin ArkadaşlarıSelahattin Demirtaş’ın ŞarkısıCanip Yıldırım KütüphanesiDevşirmeler ve DevletsizlerDağ Kavmi - IIAdaylar…Dağ Kavmi -IGeleceğini Belirleme Hakkı ve KürdlerFarhad Daftary, Şiilik AlevilikŞiizm‘Türklük Sözleşmesi’Timure Halil Hakkında …Düşmanlarını Sevindiren Bir Halk…Celal Talabani...Kürdler Zoru Başardı… Bağımsızlık...Güvenlik...Domino EtkisiReferandum-Bağımsızlık TartışmalarıDanimarka SeyahatiSekesûr’da Kürd-Alevi Soykırımıİnsanlık Araştırmaları MerkeziFahriye Adsay’ın Eleştirileri Üzerine…Bir Kürd...İki Kürd...Üç KürdYezda...Ermeniler, Kürdler…Yeni Bir KDP Kurma ÇalışmalarıHasta AdamAvustralya GezisiHayatımdan KesitlerBirey Toplum İlişkileriPeşmergelik Yüce Bir DeğerdirKaderine KüsmekKürd Halkının, Kürdistan’ın Başı Sağolsun…Kürdistan’ın Hayırlı Evladı Doktor SaidSuriyeli MültecilerParlamentoMilli Düşünce SempozyumuDesmond FernandesKürtlerin Bulunduğu Ülkeler Bölünemez!...Kürtler Ne İstiyor?Eşkiya28 Devlet Bağımsız Kürdistan’ı Tanımayacak...Devlet, İslam, Kürdler ve DarbePencinarîler IIPencinarîler IAzim...'Afrika Edebiyatı' Üzerine…Yaresan (Ehl-i Hak) Rêya Heqîyê, EzdanZağros’un Ötesine…Süleymaniye Merkez Güvenlik Karargahı'Peçar Tenkil Harekatı/1927' Üzerine Birkaç Sözİttifaklar Mahmut Yeşil’e Sevgi…Tunceli Kanunu, Getirdiği Esaslar ve Devletin Asimilasyon PlanlarıYakındoğu’nun İmhası ve Pontus SorunuKeşiş’in Torunları Dersimli ErmenilerAnlıyorum Ama Konuşamıyorum1128 AkademisyenYaşar KayaAlevilik...Elveda Güzel VatanımAlevilerin KitabıUluslararası Barışı Kurma Çabaları, Kürdler/Kürdistan IIIUluslararası Barışı Kurma Çabaları, Kürdler/Kürdistan IIUluslararası Barışı Kurma Çabaları, Kürdler/Kürdistan (I)Komkurd-AnNelson Mandela - Aziz SancarBarış, Yüzleşme, MüzakereİBV Hewler Temsilciliği558. OturmaŞengal’i ZiyaretŞengalTBMMKürdlerde/Kürdistan’da Ana SorunÖzyönetim Üzerine...Norveç SeyahatiAlaine Tuoraine’e EleştiriKürdistan Bölgesel Yönetimi’nde Yönetim ZaaflarıGüneşin KrallığıKeyakisarBarzani bir dönem daha görevde kalmalıdırTemel şart Kürdistan Ordusu! Girê Spî'nin Kurtarılması...Üniversitenin Ana SorunuMardin: Hüzünlü KentAlevilik-MüslümanlıkOsmanlılar ve Acemler Arasında Kürdlerİslam’ın barış, huzur, adalet ve eşitlik anlayışı Kerbela’da son bulduKürd Kültürü Neden Yağmalanıyor?Kürd Êzidîlerin Azizesi 'Begê'İki Olay Üzerine DüşüncelerBarış ve Çözüm Süreci - IIIEleştirilerEv Jin û Mêrê bi MaskêBarış ve Çözüm Süreci - II Murat Bozlak’a sevgiler...Barış ve Çözüm Süreci…Rejim, İslamileşme, Kürdler/Kürdistan Alman Şarkiyatçı Dr. FriçSoykırımlar ve Devletsiz HalklarIŞİD’in ZuhuruŞeyh Ahmet, IŞİD Saldırıları ve Osman Baliç'in KatiliUlusların Kendi Geleceklerini Tayin Hakkı ve Kürdler/KürdistanBitlis Anıları, 1960’lı Yıllarda Bitlis’de YaşamUluslararası Bitlis SempozyumuBarzaniler Değinmelerİfade Özgürlüğü ve ABDTürk Siyasal Kültürü Üzerine… Birleşik Krallık, Fransa, Kürdler/Kürdistan Anti-Kürd Uluslar arası NizamKürd/Kürdistan incelemelerinde temel soru... Ulus İnşa Sürecinde Dilin RolüMustafa Barzani'yi sevgiyle anıyoruzDüşün Hayatında ve Edebiyatta KurumlaşmalarYakındoğu’nun İmhası,1915 Ermeni Soykırımı ve Hrant Dink’in Katledilmesi Resmi İdeolojinin Temel ÖzelliğiTürk-İslam Sentezi ve Kürd SorunuKürdistan sorunu her şeyden önce duruş sorunudurBarış
x