Mustafa Suphi

İsmail Beşikci

03.12.2020, Per | 11:10

Mustafa Suphi
Makaleyi Paylaş

Ahmet Kardam’ın, Mustafa Suphi, Karanlıktan Aydınlığa kitabı yayımlandı.

(İletişim Yayınları, 2020 İstanbul, 408 s.)

\"Karanlıktan

‘Mazlum Halklar’ kavramı, 1917 Ekim Devrimi’inden beri kullanılmaktadır.

Birinci Dünya Savaşı’ından sonra, 1919-1922 yılları arasında gerçekleşen Türk

milli mücadelesi sırasında Osmanlı/Türkiye bu kavram adı altında

değerlendirilmektedir. Ama mazlum denen Osmanlı’nın/Türkiye’nin baskı

altında tuttuğu halklar da vardı. Örneğin Kürd halkı bu halkların başında

gelmektedir.

Ama Bolşevik Partisi’nin, yani, Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi’nin, mazlumun

da mazlumu olan Kürdlerle ilgili hiçbir olumlu düşüncesi ve eylemi olmamıştır.

Örneğin, Kürdlerin ulusal kurtuluşları yolunda yürüttükleri her mücadelede,

Kürdleri baskı altında tutan, devletlere destek vermiştir.

***

Ahmet Kardam’ın, Mustafa Suphi, Karanlıktan Aydınlığa kitabı, Mustafa Suphi

hakkında yapılmış önemli ve değerli bir çalışmadır. Yazar bu çalışması sırasında,

Mutafa Suphi hakkında incelemeler yapmış birçok araştırmacının çalışmalarını

da dikkate almış zaman zaman onlara eleştiriler de yöneltmiştir.

5 Temmuz 1912’de Milli Müsavat Fırkası kuruldu. Milli Müsavat Fırkası’nı

kuranlar, Tatar ceditçiliğinden, (yenilikçiliğinden) etkilenen kişilerdi. Bu

kurucular arasında Mustafa Suphi de vardı. (1882-1921)

Milli Müsavat Fırkası Türkçü bir fırkaydı. Ama bu Türkçülük, Osmanlı

İmparatorluğu’nu, Türk etnisi odak noktasında, yeniden organize etmeye

çalışan İttihatçıların düşündüğü, tasarladığı gibi bir Türkçülük değildi. Örneğin,

İsmail Gaspıralı (1851-1914), Yusuf Akçura (1876-1935), Ahmet Ağaoğlu (1869-

1939), Sadri Maksudi Arsal (1878-1957), Zeki Velidi Togan (1890-1970)… gibi

Türkçülerin düşündükleri gibi bir milliyetçilik değildi. Rumlara, Ermenilere,

Araplara vb… idari özerklikler tanıyan bir milliyetçilikti. (s. 26-27)

Mustafa Suphi 18 Haziran 1913’de Sinop’a sürülmüştür. (s.31) 24 Mayıs 1914’

de de 14 arkadaşıyla Sinop’tan kaçmış 29 Mayıs’da, Balaklava’da (Yalta) karaya

ayak basmıştır. Grup Yalta’dan da Sivastopal’a geçmiştir.(s. 36)

Mustafa Suphi’nin, 1915’den önce iki önemli yazısı vardır. Bunlardan biri

1912’de yayımlanan Vazife-i Temdin (uygarlaştırma) yazısıdır. (s.31) Bu yazı,

Haziran 1975’de Türkiye Defteri tarafından yeniden yayımlanmıştır. (s.402)

Bu yazıda Mustafa Suphi, , İngiltere, Fransa Almanya, İtalya, Portekiz, İspanya,

Belçika gibi Avrupa devletlerinin sömürgecilik politikalarını eleştirmektedir. ‘Bu

devletler, sömürgelere uygarlık götürdüklerini söyleyerek, sömürge

uygulamalarını meşrulaştırmaya çalışıyorlar…’ demektedir. Mustafa Suphi bu

yazısını, İtalyanların 1911 sonbaharında Trablusgarp’a saldırıları üzerine kaleme

almıştı.

Mustafa Suphi’nin ikinci yazısı ise, Türklüğün İstikametleri başlığını

taşımaktadır. Bu yazı, Sinop’a sürgün edildikten sonra, 1914 yılında, Nevsal-i

Milli (yeni milliyetçilik) adıyle, İstanbul’da çıkan bir yıllıkta yayımlanmıştır. (s.28)

Bu yazı da Aralık 1968’de, Aydınlık Sosyalist Dergi tarafından yeniden

yayımlanmıştır. (s. 401) Bu yazıda Mustafa Suphi, Prens Sabahattin’in Teşebbüs-

ü şahsi (kişisel girişimcilik) Adem-i Merkeziyetçi görüşünü de

değerlendirmektedir. Mustafa Suphi’nin bu görüşlere karşı olmadığı da

anlaşılmaktadır. Türklüğün İstikametleri başlıklı bu yazıda, eyaletlerden de söz

etmektedir. Ahmet Kardam bu konuda şunları yazmaktadır:

“Mustafa Suphi, Milli Müsavat Fırkası’nın kurulmasından 7 yıl kadar sonra,

Şubat 1919’da, Yeni Dünya Gazetesi’nin Moskova da yayımlanan son sayısında,

(10 Şubat 1919, No 12) ‘Lebib’ takma adıyle kaleme aldığı ‘Türkiye’de

Federalizm Yahut Taksim Politikası’ başlıklı haber yorum yazısında, bu partinin

programı ve ilkeleri konusunda hiçbir araştırmacının dikkatini çekmemiş ek

açıklamalarda bulunur.”

Bu yazıda, Anadolu yakasında ‘Türkiye eyaleti’ Rumeli tarafında da Makedonya

ve Arnavutluk eyaleti söz konusu edilmektedir. Bundan başka, Ermeni, Kürd, Laz

vb. halklarına da muhtariyetler verilmesi önerilmektedir. (s. 27-28)

Ahmet Kardam, bu öneriyi şu şekilde değerlendirmektedir: ‘Anlaşıldığı

kadarıyla, Trabzon’dan İskenderun Körfezine kadar çizilecek bu ‘hayali hat’ tın

doğusunda Lazistan, Ermenistan, Kürdistan gibi federal veya özerk bölgeler yer

alacaktır.’ (s. 30)

Doğu Sorunu

Ekim Devrimi’nden sonra, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nde en çok

konuşulan tartışılan konulardan bir Doğu Sorunu olmuştur. Araştırmacı-yazar

Ahmet Kardam da Mustafa Suphi, Karanlıktan Aydınlığa çalışmasında bu

konuya önemli bir yer ayırmıştır. (s. 85-133)

Devrim beklendiği gibi, Batı’nın sanayi ülkelerinde gerçekleşmemiştir.

Köylülüğün egemen olduğu, işçi sınıfının hiç gelişmediği bir Doğu ülkesinde

gerçekleşmiştir. Dünya devrimi hala beklenmektedir. Ama fiili durumu uygun

bir yaşam tarzının kurulması da kendini dayatmaktadır.

Ahmet Kardam, Doğu Sorunu’nun iki cephesi olduğunu bildirmektedir. Birincisi,

işçi sınıfının fazla gelişkin olmadığı bir Doğu ülkesinde Ekim Devrimi’ni

yaşatmak nasıl mümkün olacaktır? İkincisi, Doğu’nun da doğusu olan

bölgelerde, ‘milletler hapishanesi’ olmuş Çarlık Rusyası döneminden kalma pek

çok sorun birikmiştir. Bu sorunlar nasıl çözülecektir? Kapitalizmin hiç

gelişmediği, dinleri, dilleri, kültürleri, adetleri, gelenekleri Ruslardan çok farklı

olan bu halklar Ekim Devrimi’ne nasıl kazanılacaktır? (s.85-86)

Doğu Sorunu’nun bu iki cephesi, Bolşeviklerle Müslüman komünistler arasında

çok önemli tartışmaların sürüp gitmesine neden olmuştur. Müslüman

komünistlerden Sultan Galiev (1892-1940), Mollanur Vahidov (1885-1918)

dünya devrimini beklemenin yanlış olduğunu, esas devrimin Doğu’da

gerçekleşmesi gerektiğini vurgulamaktadırlar. Bu konuda Bolşeviklerle çok zıt

görüşlere sahiptirler.

Mustafa Suphi, bu konuda daha çok Müslüman komünistlerle hareket etmiştir.

Mustafa Suphi’nin bu tutumu, Bolşeviklerle arasında bir kırılma yaratmıştır.

Bolşevik Partisi’nin Kafkas bürosu ile bu büronun Türk Komünist Teşkilatı olan

partiyle parti için anlaşmazlıkları diğer bir kırılma noktası olmuştur. Çok önemli

bir kırılma noktası da, Bolşevik Partisi’nin, Enver Paşa, Cemal Paşa, Bahattin

Şakir, Bedri bey, Halil Paşa gibi İttihatçılarla kurduğu sıcak ilişkidir. Bu çok

şaşırtıcı bir ilişkidir. Bolşevik Partisi, (Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisi, RSDİP)

Ermenilere, 1915’de soykırım yapmalarından dolayı İttihatçılara hesap

soracakları yerde onları partilerine kabul edip işbirliği yapıyorlar. Hatta,

partideki yerleri Türk komünistlerinden, örneğin Mustafa Suphi’den güçlü,

daha sağlam (s.87)

Örneğin, 47 kişiden oluşan, ‘Doğu Halkları Eylem ve Propaganda

Komisyonu’nda Bahattin Şakir var ama Mustafa Suphi yok… (s.199-200)

31 Ağustos-7 Eylül 1920 tarihleri arasında düzenlenen, Doğu Halkları

Kurultayı’na, Enver Paşa, Cemal Paşa, Bahattin Şakir, Halil Paşa, Bedri Bey, gibi

kişilerin davet edilmesi, Enver Paşa’nın bir konuşma yapması dikkate değer bir

olaydı. (s. 156)

16 Mart 1921 İngiliz-Sovyet Ticaret Anlaşması

Beklenen dünya devrimi gerçekleşmeyince, Sovyetler Birliği’nin, emperyal

güçlerle bir arada yaşaması söz konusu oldu. İngiltere’yle görüşmeler başladı.

Bu görüşmeler 16 Mart 1921’de, İngiliz-Sovyet Ticaret Anlaşması’nın

imzalanmasıyla sonuçlandı (s. 201)

Bu anlaşmayla Sovyetler Birliği, İran ve Türkiye gibi alanlarda, İngiltere

aleyhine gelişebilecek eylemlerin, siyasal akımların, eleştirilerin önüne geçmeyi

taahhüt ediyor. Bu anlaşma, kanımca, Gilan (İran) Sovyet Sosyalist

Cumhuriyeti’nin, Mirze Kucek Han Hareketi’nin, yani Cengeli Hareketi’nin

sonunu getiriyor. (s. 202 vd. )

Mustafa Suphi ve Arkadaşlarının Dönüşü

Kanımca, bu anlaşma Mustafa Suphi’nin geleceğini de yakından etkilemiştir.

Mustafa Suphi, Türkiye’ye dönmek istiyordu. Ama Bolşevik Partisi bu girişime

sıcak bakmıyordu. Mustafa Suphi bu konuda Mustafa Kemal’le de yazıştı.

Mustafa Kemal’de Mustafa Suphi’nin dönüşüne karşıydı.

Mustafa Suphi’nin dönme kararlılığı ortaya çıkınca ve birkaç arkadaşıyla

birlikte ilk grupla Kars’a gelince Erzurum Valisi Hamidle Kazım Karabekir

gizli bir plan yapıyorlar. Mustafa Kemal de bu planı onaylıyor.

Bu plana göre, Mustafa Suphi ve arkadaşları, Kars’tan Erzurum’a trenle gelecek.

Erzurum’da Erzincan’a, Sivas’a Ankara’ya doğru hareketi engellenecek, yol,

Trabzon’a doğru yönlendirilecek. Erzurum’dan Trabzon’a kadar yolda önceden

oluşturulan kitlelere tarafından hakaret görecekler. Onlar misafir edilmeyecek,

onlara ekmek, su verilmeyecek, taşlanacak.… Trabzon’da da sınır dışı

edilecekler… Aralık 1920 sonları, Ocak 1921.

Mustafa Suphi ve arkadaşları Erzurum-Trabzon arasında yol boyunca

hırpalanarak, aşağılanarak, perişan bir şekilde gelirler. Yahya Kaptan onları bir

tekneye bindirir ve tekne Karadeniz açıklarında batırılır. Mustafa Suphi ve

beraberindeki kişiler, 17 kişi Karadeniz de boğulur. 28/29 Ocak 1921.

Mustafa Kemal’in, Yeşilordu, Halk Zümresi, Türkiye Halk İştirakiyyun Fırkası,

Çerkes Etem… gibi bütün muhalefeti bastırmaya, etkisiz bırakmaya başladığı

bir dönem. Mücadeleyi yürütmek için Sovyetler Birliğinden maddi ve manevi

yardım, silah araç ve gereçleri aldığı bir dönem… Buna rağmen, komünistlere

karşı neden böyle entrikalar çevirebiliyor? Herhalde, Bolşevik Partisi’nden bu

operasyonlara bir tepki gelmeyeceğini hesaplamış olmalı… Zaten bir tepki de

gelmiyor.

Bir süre sonra, Yahya Kaptan, Topal Osman güçleri tarafından öldürülüyor.

Bundan kısa bir süre sonra da devletin güvenlik güçleri tarafından Topal Osman

öldürülüyor. Böylece Mustafa Suphi olayı kapatılmak isteniyor.

Boğularak Karadeniz’de katledilen birkaç kişinin adını, Ahmet Kardam’ın bu

çalışmasından öğreniyoruz. Mustafa Suphi, eşi, Ethem Nejad… Ahmet

Kardam’ın 17 şehidin künyelerinin birer birer vermemiş olması, kanımca bu çok

değerli çalışmanın önemli bir eksikliğidir.

Bu yazının başında, Osmanlı/Türkiye’nin, ‘mazlum halklar’ kavramı

çerçevesinde değerlendirildiğini, ama bu kategorin baskı altına tuttuğu örneğin

Kürdlere değer vermediğin, yok saydığını vurgulamıştım. Cumhuriyet’in ilk

yıllarında, Kürdler, Guew’de (Bingöl) Zilan’da, Sason’da, Dersim’de, direnen

aşiret reisleri, şeyhler de dahil, kadın-erkek, çoluk-çocuk, genç-ihtiyar, evlere,

ahırlara, mağaralara doldurulup yakılırlarken, soykırım yaşarlarken, Komünist

yöneticiler, feodalizmle mücadeleden, gericilikle mücadeleden… söz

etmektedirler. Kürdlerin, Kürdçe’nin inkarı, Kürdçe yasaklarını yaşama

geçirmek için önlemler alınması görmezlikten, bilmezlikten, duymazlıktan

gelinmektedir.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
7097 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:21:55:20

İsmail Beşikci

Yazarın Önceki Yazıları

Karakoçan (Dep) ve Yayladere (Holhol) İle İlgili İki Kitap Uludere (x) Newroz 2024 Akre Üç Kitap Hazro Beyleri Simurglar Mehmet Bayrak’ın Kürt Kimliği Mücadelesi Şeyh Said Direnişi İle İlgili İki Kitap Diyarbakır Kitap Fuarı 2023 Ermeni ve Rum Mallarının Türkleştirilmesi Ehmedê Xanî’nin Hatırası Üzerine Abdurrahman Önen-Erdnîgarîya Kurdistanê Kürtler ve Güller Cilt 3 ‘49’lar’, ‘55’ler’, ‘23’ler’ … 'Yaşamın Kıyısında' Behdinan, Barzan, Milli Lider Suyu Arayan Halklar Aşiretten Ulusallığa Doğru Kürtler(II) Suyu Arayan Halklar Aşiretten Ulusallığa Doğru Kürtler Yüzüncü Yılında Lozan Antlaşması Son Kız ‘Deniz’in Ütopyası’ Üzerine Rudaw TV Stockholm Kürd Sürgün Müzesi Üzerine Düşünceler Lozan Konferansı, Kürdler ve Kürdistan II Lozan Konferansı, Kürdler ve Kürdistan Diaspora Kürdleri Mele Mıstefa Barzani Ulusal Müzesi Rovîyê Xasûk Barzani ve Kürt Ulusal Özgürlük Hareketi III Kendi Kendini Yönetme Hakkı ‘Ayrılıkçı Yazılar’ Peywend Yayınları Duhok Üniversitesi’nin 30. Yılı Ahamenişlerden İran İslam Cumhuriyeti’ne II Kürtçülük Ahamenişlerden İran İslam Cumhuriyeti’ne Kürd Aydınları II Bedirhan Epözdemir’in Anıları Seyidlik-Şeriflik Kürdizade Ahmed Ramiz Medreseler-Üniversiteler Medya Kitabevi Birleşmiş Milletler ve Kürdler Mülteci Yaşamlar Öncü Bir Kürt Aydını 59 Yıl Sonra Şemdinli Kemalizm Ve Kürd Ulusal Sorunu III Ortadoğu Bir Ailenin Son 200 Yıllık Tarihi Tarih Okumaları, Kürdlerin Hikayesi Hewler’de, Soran’da ve Cambridge Koleji’nde Konferans Theodor Herzl Bize Ne Anlatıyor? Aforizmalar Son Yolcu Irkçılık Hakkında … Aydınlar Hakkında… Latife Fegan’ın Anıları Adil Yargılama/Yargılanma Mümkün mü? Kürd Aydınları İlim-Bilim Kürdçe Derslerinin Önemi Yaş 83…* Mezopotamya Uygarlığında Hakkari Kemalizm Ve Kürd Ulusal Sorunu - II Bediüzzaman’ın Hançeri Doğu-Güneydoğu Dernekleri Platformu* Destar Kitap-Kafe Kürdistan’ın Güney'ine Seyahat Kürd Tarihinin Yazılı Ana Kaynakları Bingöl-Van Gezi İzlenimleri Göbekli Tepe Hakkında… Güvenlik Munzur Çem’in Anıları Derve Cendere II Saatin İçindeki Sır Mehmet Öncü Kitapları Zarema, Yahudi Devleti Juli’nin Sesi ‘Ateşte Doğanlar’ Kadri Hoca… Kürt Hâkim Alevilik Üzerine II ‘Aleviler ve Sosyalistler’ Kitabı Üzerine Uygur Türkleri Başkanlık Seçimleri, ABD Üniversite Raporu OFra Bengio’nun Kürd Liderlere Eleştirisi Dr. Said Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde Maaş Sorunu… Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde PKK-Haşdi Şabi İşbirliği Ama Onlar Kardeştiler… ‘Kürdistan Ortadoğu’nun Polonya’sıdır’ İSkan Tolun II Kürt Dil Hareketi (Harekata Zımanê Kurdî) II ‘Doğumun Ölümü’ Kürt Dil Hareketi (Hereketa Zimanê Kurdî) Kürdistan Bayrağı’nın ve KDP Binasının Yakılması Üzerine… Ermeniler, Kürdler, Azeriler Devrimci Doğu Kültür Ocakları Eylül 2020 Kürdler-Kürdistan Bir AİHM Başkanı Halepçe arşivlerinin yakılması ve KDP’ye saldırı Devran İskan Tolun Woodrow Wilson Harf Devrimi’nin Kürdler İçin Anlamı Mehmet Elbistan Kürtler, Şehir Şehirlileşme ‘Kürt Çalışmaları…’ Zini Gediği Katliamı Kürd Tarihini Kürdlerin Yazması… ‘Kürtlerin Kürt Olmama Hakkı’ II ’Kürtlerin Kürt Olmama Hakkı’ Değinmeler-2 Irkçılık Üzerine Seyid Ahmed Cebari Şengal, Afrin Mustafa Selîmî Kemalizm ve Kürd Ulusal Sorunu Orhan Kotan’ın Şiiri Leylan - II Kürt Meselesiyle İlgili Bir Projen Var mı? Leylan Xwebûn Orta Karadeniz’de Etnisite İlişkileri Alevilik Üzerine… Güvenli Bölge Duvarımızı Yapamadık… Doktor Said Alevilik ve Tarihi Bitlis ve Ahalisi 1916 Kürd Tehciri Bir Diplomatın Anıları Xızır Nasıl Ali Oldu? Kürd Tarihi Üzerine Gözlemler Adıyla Çağırmak Kürdistan’ın Güneyinde Soykırım Kürdlerin Tarihi Milliyetçilik Üzerine Hong Kong, Kürdistan ‘Kürtlerle Türkler’ Ortadoğu’da Devletlerin Kurulması Abdurrahman Qassemlu’nun Katledilmesinin 30. Yıldönümü Üniversitenin Bilim Anlayışında Temel Sorunlar Cumhuriyet, 19 Mayıs 2019 'Özgürlük İçin Sanat' Helsinki’de Sosyal Forum Teknoloji, Bilim, Eğitim Milletler Cemiyeti Döneminde Kürdler/Kürdistan Hewler - Duhok - Zaho Bir Tartışma Üzerine… Dönemin Romanları Eleştirilerin İzinde Rêya Heqîyê (Alevilik) ABD Ziyareti - IV ABD Ziyareti - III ABD Ziyareti - II ABD Ziyareti - I Berlin’de Dersim 37-38 Paneli Başur’da Siyaset Duhok-Hewlêr Gezisi Kürdçe Yasaklarının İşlevi ‘Aleviliğin Doğuşu’ II ‘Kimliksiz Çığlıklar’ Türkiye’de Adalet Arayışları 'Aleviliğin Doğuşu' Kürdlere Soykırım… Moskova’da Kürd Konferansı Cevat Geray’a Sevgi… Bilim Ahlakı Mahallenin Arkadaşları Selahattin Demirtaş’ın Şarkısı Canip Yıldırım Kütüphanesi Devşirmeler ve Devletsizler Dağ Kavmi - II Adaylar… Dağ Kavmi -I Geleceğini Belirleme Hakkı ve Kürdler Farhad Daftary, Şiilik Alevilik Şiizm ‘Türklük Sözleşmesi’ Timure Halil Hakkında … Düşmanlarını Sevindiren Bir Halk… Celal Talabani... Kürdler Zoru Başardı… Bağımsızlık... Güvenlik... Domino Etkisi Referandum-Bağımsızlık Tartışmaları Danimarka Seyahati Sekesûr’da Kürd-Alevi Soykırımı İnsanlık Araştırmaları Merkezi Fahriye Adsay’ın Eleştirileri Üzerine… Bir Kürd... İki Kürd... Üç Kürd Yezda... Ermeniler, Kürdler… Yeni Bir KDP Kurma Çalışmaları Hasta Adam Avustralya Gezisi Hayatımdan Kesitler Birey Toplum İlişkileri Peşmergelik Yüce Bir Değerdir Kaderine Küsmek Kürd Halkının, Kürdistan’ın Başı Sağolsun… Kürdistan’ın Hayırlı Evladı Doktor Said Suriyeli Mülteciler Parlamento Milli Düşünce Sempozyumu Desmond Fernandes Kürtlerin Bulunduğu Ülkeler Bölünemez!... Kürtler Ne İstiyor? Eşkiya 28 Devlet Bağımsız Kürdistan’ı Tanımayacak... Devlet, İslam, Kürdler ve Darbe Pencinarîler II Pencinarîler I Azim... 'Afrika Edebiyatı' Üzerine… Yaresan (Ehl-i Hak) Rêya Heqîyê, Ezdan Zağros’un Ötesine… Süleymaniye Merkez Güvenlik Karargahı 'Peçar Tenkil Harekatı/1927' Üzerine Birkaç Söz İttifaklar Mahmut Yeşil’e Sevgi… Tunceli Kanunu, Getirdiği Esaslar ve Devletin Asimilasyon Planları Yakındoğu’nun İmhası ve Pontus Sorunu Keşiş’in Torunları Dersimli Ermeniler Anlıyorum Ama Konuşamıyorum 1128 Akademisyen Yaşar Kaya Alevilik... Elveda Güzel Vatanım Alevilerin Kitabı Uluslararası Barışı Kurma Çabaları, Kürdler/Kürdistan III Uluslararası Barışı Kurma Çabaları, Kürdler/Kürdistan II Uluslararası Barışı Kurma Çabaları, Kürdler/Kürdistan (I) Komkurd-An Nelson Mandela - Aziz Sancar Barış, Yüzleşme, Müzakere İBV Hewler Temsilciliği 558. Oturma Şengal’i Ziyaret Şengal TBMM Kürdlerde/Kürdistan’da Ana Sorun Özyönetim Üzerine... Norveç Seyahati Alaine Tuoraine’e Eleştiri Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde Yönetim Zaafları Güneşin Krallığı Keyakisar Barzani bir dönem daha görevde kalmalıdır Temel şart Kürdistan Ordusu! Girê Spî'nin Kurtarılması... Üniversitenin Ana Sorunu Mardin: Hüzünlü Kent Alevilik-Müslümanlık Osmanlılar ve Acemler Arasında Kürdler İslam’ın barış, huzur, adalet ve eşitlik anlayışı Kerbela’da son buldu Kürd Kültürü Neden Yağmalanıyor? Kürd Êzidîlerin Azizesi 'Begê' İki Olay Üzerine Düşünceler Barış ve Çözüm Süreci - III Eleştiriler Ev Jin û Mêrê bi Maskê Barış ve Çözüm Süreci - II Murat Bozlak’a sevgiler... Barış ve Çözüm Süreci… Rejim, İslamileşme, Kürdler/Kürdistan Alman Şarkiyatçı Dr. Friç Soykırımlar ve Devletsiz Halklar IŞİD’in Zuhuru Şeyh Ahmet, IŞİD Saldırıları ve Osman Baliç'in Katili Ulusların Kendi Geleceklerini Tayin Hakkı ve Kürdler/Kürdistan Bitlis Anıları, 1960’lı Yıllarda Bitlis’de Yaşam Uluslararası Bitlis Sempozyumu Barzaniler Değinmeler İfade Özgürlüğü ve ABD Türk Siyasal Kültürü Üzerine… Birleşik Krallık, Fransa, Kürdler/Kürdistan Anti-Kürd Uluslar arası Nizam Kürd/Kürdistan incelemelerinde temel soru... Ulus İnşa Sürecinde Dilin Rolü Mustafa Barzani'yi sevgiyle anıyoruz Düşün Hayatında ve Edebiyatta Kurumlaşmalar Yakındoğu’nun İmhası,1915 Ermeni Soykırımı ve Hrant Dink’in Katledilmesi Resmi İdeolojinin Temel Özelliği Roboski – Goyiler Türk-İslam Sentezi ve Kürd Sorunu Kürdistan sorunu her şeyden önce duruş sorunudur Barış
x