‘Aleviliğin Doğuşu’ II

Devletin, Kürdler için düşündüğü, tasarladığı temel politika, Kürdlerin Türklüğe asimilasyonudur. Alevilerin Müslümanlığa asimilasyonu da ikinci derecede önemli bir çabadır.

İsmail Beşikci

24.09.2018, Pts | 06:36

‘Aleviliğin Doğuşu’ II
Makaleyi Paylaş

Rıza Yıldırım, Aleviliğin Doğuşu, Kızılbaş Sufiliğinin Toplumsal ve Siyasal Temelleri 1300-1501, ( Çev. Barış Yıldırım, İletişim, 2017) çalışmasında, Alevilik/Şiilik diyerek, bu ifadeyi, kitabının birçok yerinde tekrarlayarak Aleviliğin Şiilik olduğunu, veya Şiiliğin, Alevilik olduğunu vurgulamaktadır. Bu anlayışın çok önemli sonuçları vardır. Fiili olarak Aleviliği yaşayan gruplar vardır. Yani Müslüman olmayan, doğa dini Aleviliği yaşayan gruplar vardır. Namaz kılmayan, oruç tutmayan gruplar … İşte bu anlayış, devlete, bu grupları İslama asimile etmesi yolunda, yoğun bir destek verir. … Devletin, dinsel ve toplumsal olarak kabul etmediği grupları fiili olarak da yok etmek… Burada, asimilasyonun gerçekleşmesi için devlet terörünün tırmandırılması da gündeme gelebilir. Devlet, Alevileri, Sünni İslama’a, Hanefiliğe asimile etmek için çok çaba sarfetti. Bu çaba sürdürülüyor. Şii İslam’a asimilasyon da, kanımca, devletin fazla itiraz etmeyeceği bir süreçtir.

Şiliğin, İslamdaki iki ana partiden bir olduğu yakından bilinir. Aleviliğin, Kızılbaşlığın, Müslümanlık olmadığı ise yine çok açık bir gerçekliktir.

Alevilerle, yani Kızılbaşlarla Şii İslam’ı, Oniki İmamcıları, Hz. Peygamberin torunlarını birleştiren nokta mazlumluktur. Alevilik, insanı yaşamın merkezine koyan, her zaman mazlumdan yana olan bir dindir, inançtır. Hz. Peygamber’in torunları, gerek Emeviler döneminde, gerek Abbasiler döneminde Sünni İslam’ın çok büyük bir zulmüyle karşılaşmışlardır. Aleviler’in zulüm görenlerin yanında yer alması çok doğaldır, anlaşılır bir durumdur.

Ama, Şii İslam’la kendini özdeşleştirmek anlayışında, ‘İmam Musa Kazım’ dan geliyoruz’, ‘İmam Askeri’den geliyoruz’ anlayışında, bir sakatlık vardır. Şiilik, Arap tarihindeki, İslam tarihindeki bir iktidar kavgasıdır ve bu iktidar kavgasında, bir kısım Alevilerin, zulme uğrayanlar için matem oruçları tutmasında, ama 80 sene önce, soykırım yaşayan kendi ataları için, hiç, bu tür anmalar yapmamasında vs. bir sakatlık vardır. Bu ilişkiler elbette irdelenmelidir.

Devletin, Kürdler için düşündüğü, tasarladığı temel politika, Kürdlerin Türklüğe asimilasyonudur. Alevilerin Müslümanlığa asimilasyonu da ikinci derecede önemli bir çabadır. Bu düşünceyi şu şekilde açıklayabiliriz:

Devletin, Ermeniler için ve Kürdler için düşündüğü, uyguladığı politikalar çok farklıdır. Ermeniler için düşünülen, tasarlanan politikalar, fiziki imhaya dayanmaktadır. Ermenileri, fiziki baskıyla, tacizle yurt dışına kaçırtmak, kalanları imha etmek esastır. Kaçırtılan veya fiziki olarak yok edilen Ermenilerin taşınmaz mallarına el koymak yine çok önemli bir hassasiyettir. Bugün, Agos Gazetesi etrafında, Hrant Dink Vakdı etrafında, Ermenilerin yaşama tutunmaları büyük bir direnç, büyük bir başarıdır. Kürdler ise, asimile edilmelidir. Kürdler, devletin dinini yaşadıkları, çoğunlukla Müslüman oldukları için, asimile edilmeleri kolaydır. Kürdler konusunda anlayış budur.

İttihat ve Terakki’den itibaren, Kürdler de büyük baskılarla, hatta Dersim’de olduğu gibi soykırımlarla karşılaşmışlardır. Ama, kitlesel katliamlarda, soykırımlarda yok edilmiş ailelerin anasız-babasız kalmış, yetim kalmış çocuklarını toplamış, yetimhanelerde Türk gibi, Müslüman gibi yetiştirmiş, sonra da onlara küçük memuriyetler vermiştir. Devletden, 10 yıl, 15 yıl maaş alan artık kişi başka bir kişi olmuştur. Devletin istediği gibi bir kişi olmuştur. Müteahhitlik de bu dönüşümü sağlayabilir…‘Kürd değiliz, Horasan’dan geldik…’ anlayışı böyle bir ortamda filizlenmektedir. Bu, tam anlamıyla toplum mühendisliği olayıdır. Bunun Kürdler konusunda, özellikle Dersim konusunda çok başarılar bir şekilde gerçekleştirildiği söylenebilir.

Küçül bir memuriyet bu dönüşümü sağlamak için yeterli olurken, müteahhitliğin de ancak büyüğü böyle bir dönüşümü sağlayabilir.

Bugünkü bazı nesiller atalarının Kürd olmasından rahatsızlık duyar bir hale gelmişlerdir. Halbuki, atalar, gerek Dersim’de, gerek Kürdistan’ın öteki alanlarında, hep, Kürd oldukları için katliamlarla, soykırımlarla karşılaşmışlardır. Gizli raporlar, hep, Kürd sorunun, Kürdistan sorununu kesilip atılmasından, köklü önlemler alınmasından söz etmektedir.

Bundan önceki yazıda, Dersim Dernekler Federasyonu (DEDEF)’in düzenlediği, Munzur Kültür ve Doğa Festivali’nin, Valilik tarafından yasaklandığını belirtmiştik. O festival, Dersim’in, kendi değerleriyle buluşması potansiyelini taşıyordu. Devlet, bundan rahatsız olmuş. Ama, Kürdlerin kendi tarihleriyle hiç ilgisi olmayan bir iktidar kavgasında, zulüm görenler için, matem oruçları tutulmasını ehven-i şer görüyor.

***

Şiilik konusunda önemli bir sorun var. Şiiliğin, Araplardaki bir iktidar kavgası olmasına rağmen, neden, Mekke’de, Medine’de, Bağdat’da veya Şam da değil de İran’da, Erdebil’de kurumlaşması önemli bir sorundur.

Oniki İmamlar’ın, biri Mekke’de, dokuzu Medine’de doğmuş. İkisi Irak’ta doğmuş… Oniki İmamlar’ın birinin mezarı Kufe’de, birinin mezarı Kerbela’dadır. Dördünün mezarı Medine’de, İkisinin Bağdad’da, iksinin Samarra’da (Irak) birinin mezarı da Meşhed’dedir. Görüldüğü gibi, Oniki İmamlardan sadece birinin mezarı İran’dadır. Doğumların, ölümlerin gerçekleştiği topraklar Arap toprakları olmasına rağmen, yaşamın Arap topraklarında gelişmiş olmasına rağmen, Şiilik bu topraklarda kurumlaşmıyor, İran’da kurumlaşıyor. Bunun nedeni, kanımca, Sünni İslam tarafından Şii İslam taraftarlarına, yani Ali taraftarlarına, gerek Emeviler döneminde, gerek Abbasiler döneminde , halifeler tarafından çok ağır baskılar yapılmasıdır. Oniki imamlardan sekizinin, Emevi ve Abbasi halifeleri tarafından zehirlenerek öldürüldüğü yakından biliniyor. Halifeleler, Oniki İmamları sofralarına davet ediyorlardı. Yemekte zehirliyorlardı. Bu, artık biliniyordu ama, halifelerin davetine icabet etmemek olamazdı. Öte yandan Safevi devlet geleneğinin de hala yaşıyor olması, Şiiliğin, İran’da kurumlaşmasına yardımcı oldu.

***

Rıza Yıldırım, 14. Ve 15. Yüzyıllardan söz ederken, okuyucuda, Küçük Asya’nın her tarafının Türkmenlerle dolu olduğu gibi bir izlenim yaratmaktadır. Bu Onuncu, Onbirinci ve Onikinci yüzyıllarda, Ortaasya’dan Küçük Asya’ya yapılan Oğuz, Türkmen göçlerini hatırlatmaktadır. Bu dönemde, yani üç asır boyunca, Küçük Asya’ya göç eden Oğuzların, Türkmenlerin sayısı nedir?

Doğan Avcıoğlu, Türklerin Tarihi 1 kitabında, (Tekin Yayınevi, 3. Bs. İstanbul, 1979) Küçük Asya’ya yapılan Oğuz ve Türkmen göçleri hakkında, sayılar hakkında bilgi vermektedir. (s.148-149)

Küçük Asya’ya gelen Türkmen nüfus hakkında kesin bir bilgi olmadığı söylenir. Doğan Avcıoğlu, Prof. Dr. İbrahim Kafesoğlu’nun, (1912-1984) X. ve XII. Yüzyıllar arasında, Küçük Asya’ya 550 bin- 600 bin Oğuz, Türkmen geldi, dediğini hatırlatmaktadır. Prof. Dr. Claude Cahen’in ise,(1909-1991) Osmanlılardan Önce Anadolu kitabında, 200 bin-300 bin kişilik bir göç olduğundan bahsettiğini, hatta bu miktarı düşürdüğünü vurgular. Prof. Dr. Speros Vryonis’in de ( d.1928) aynı kanıda olduğunu söyler.

Doğan Avcıoğlu aynı dönemde, Ord. Prof. Mükrimin Halil Yınanç’ın ise, (1900-1961) bir milyonun üzerinde bir Türk varlığından söz ettiğini söyler. O dönemde, Küçük Asya’daki Müslüman Hrıstiyan oranının onda bir bile olmadığı vurgulanır.

O dönemde, Küçük Asya’nın nüfusunun 8 milyon civarında olduğu hesaplanır. Küçük Asya’nın yerli halkı, Gürcüler, Lazlar, Pontuslar, Ermeniler, Rumlardır. Zağroslar’da, Urmiye ve Van Gölü arasında, Kuzey Mezopotamya’da Kürdler yaşamaktadır. Kuzey Mezopotamya’da Kürdler, Asuri-Süryanilerle birlikte yaşamaktadır. Küçük Asya’da, bir miktar Yahudi’nin varlığından da söz etmek mümkündür. Speros Vryonis, 13. Yüzyılda, 8 milyonluk nüfusun 6 milyona düştüğünü de belirtmektedir.

8 milyonluk kitle karşısında, 3 asır boyunca gelen toplam 500 bin civarında olan kitle baskın gen oluşturamamaktadır. Bugün, örneğin, Çorum, Çankırı, Yozgat, Kastamonu, Eskişehir yörelerinde, yani Ortaasya’dan gelenlerin daha yoğun olarak yaşadıkları yörelerde yapılan DNA tetkiklerinde, buradaki nüfusun, Ortaasyalı, Kırgızlara, Kazaklara, Türkmenlere benzeme oranın çok düşük olduğu görülmektedir… Anadolu’nun yerli halkları Rumlara, Ermenilere benzeme oranı daha yüksektir. Örneğin, yukarıda sözü edilen illerde yaşayan Türkler fizik olarak Kırgızlara, Kazaklara, Türkmenlere benzemiyorlar… Rumlara, Ermenilere vs. daha çok benziyorlar… Kaldı ki, Ortaasya’dan gelenlerini hepsi Türkmen değildir. Afganlar ve Moğollar vs. de vardır.

Şu önemli. Küçük Asya’ya gelenler, kanımca, fetih için gelmiyorlar. Kendilerine yeni yerleşim alanları bulmak için geliyorlar. Atlı ve kılıçlı geliyorlar. Aile değil, daha çok erkekler geliyor. Gürcü, Ermeni, Rum vs. kadınlarla evlenmek suretiyle nüfus artışı sağlanıyor. Önce Müslümanlaşma, daha sonra Türkleşme gündeme geliyor. Türkleşme, daha doğrusu Türkleştirme çabalarının, yirminci yüzyılın ilk çeyreğinde, İttihat ve Terakki ile başladığı, bu çabaların, Cumhuriyet döneminde kararlı bir şekilde sürdürüldüğü biliniyor.

14. ve 15. Yüzyıllarda, Küçük Asya’da, Türkmenlerden, Türkmen akınlarından vs. bahsederken, bu ilişkilerin hatırlanmasında yarar vardır. 14. Ve 15. Yüzyıllarda, bütün Küçük Asya’yı Türkmenlerle dolu saymak, o günkü koşulları inceleyen bir tarih yazımı değildir, bugünün değerleriyle o günleri inceleyen, bugünkü resmi ideolojinin gereklerinin yerine getiren bir tarih yazımıdır.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
8025 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:12:45:41

İsmail Beşikci

Yazarın Önceki Yazıları

Karakoçan (Dep) ve Yayladere (Holhol) İle İlgili İki Kitap Uludere (x) Newroz 2024 Akre Üç Kitap Hazro Beyleri Simurglar Mehmet Bayrak’ın Kürt Kimliği Mücadelesi Şeyh Said Direnişi İle İlgili İki Kitap Diyarbakır Kitap Fuarı 2023 Ermeni ve Rum Mallarının Türkleştirilmesi Ehmedê Xanî’nin Hatırası Üzerine Abdurrahman Önen-Erdnîgarîya Kurdistanê Kürtler ve Güller Cilt 3 ‘49’lar’, ‘55’ler’, ‘23’ler’ … 'Yaşamın Kıyısında' Behdinan, Barzan, Milli Lider Suyu Arayan Halklar Aşiretten Ulusallığa Doğru Kürtler(II) Suyu Arayan Halklar Aşiretten Ulusallığa Doğru Kürtler Yüzüncü Yılında Lozan Antlaşması Son Kız ‘Deniz’in Ütopyası’ Üzerine Rudaw TV Stockholm Kürd Sürgün Müzesi Üzerine Düşünceler Lozan Konferansı, Kürdler ve Kürdistan II Lozan Konferansı, Kürdler ve Kürdistan Diaspora Kürdleri Mele Mıstefa Barzani Ulusal Müzesi Rovîyê Xasûk Barzani ve Kürt Ulusal Özgürlük Hareketi III Kendi Kendini Yönetme Hakkı ‘Ayrılıkçı Yazılar’ Peywend Yayınları Duhok Üniversitesi’nin 30. Yılı Ahamenişlerden İran İslam Cumhuriyeti’ne II Kürtçülük Ahamenişlerden İran İslam Cumhuriyeti’ne Kürd Aydınları II Bedirhan Epözdemir’in Anıları Seyidlik-Şeriflik Kürdizade Ahmed Ramiz Medreseler-Üniversiteler Medya Kitabevi Birleşmiş Milletler ve Kürdler Mülteci Yaşamlar Öncü Bir Kürt Aydını 59 Yıl Sonra Şemdinli Kemalizm Ve Kürd Ulusal Sorunu III Ortadoğu Bir Ailenin Son 200 Yıllık Tarihi Tarih Okumaları, Kürdlerin Hikayesi Hewler’de, Soran’da ve Cambridge Koleji’nde Konferans Theodor Herzl Bize Ne Anlatıyor? Aforizmalar Son Yolcu Irkçılık Hakkında … Aydınlar Hakkında… Latife Fegan’ın Anıları Adil Yargılama/Yargılanma Mümkün mü? Kürd Aydınları İlim-Bilim Kürdçe Derslerinin Önemi Yaş 83…* Mezopotamya Uygarlığında Hakkari Kemalizm Ve Kürd Ulusal Sorunu - II Bediüzzaman’ın Hançeri Doğu-Güneydoğu Dernekleri Platformu* Destar Kitap-Kafe Kürdistan’ın Güney'ine Seyahat Kürd Tarihinin Yazılı Ana Kaynakları Bingöl-Van Gezi İzlenimleri Göbekli Tepe Hakkında… Güvenlik Munzur Çem’in Anıları Derve Cendere II Saatin İçindeki Sır Mehmet Öncü Kitapları Zarema, Yahudi Devleti Juli’nin Sesi ‘Ateşte Doğanlar’ Kadri Hoca… Kürt Hâkim Alevilik Üzerine II ‘Aleviler ve Sosyalistler’ Kitabı Üzerine Uygur Türkleri Başkanlık Seçimleri, ABD Üniversite Raporu OFra Bengio’nun Kürd Liderlere Eleştirisi Dr. Said Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde Maaş Sorunu… Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde PKK-Haşdi Şabi İşbirliği Ama Onlar Kardeştiler… Mustafa Suphi ‘Kürdistan Ortadoğu’nun Polonya’sıdır’ İSkan Tolun II Kürt Dil Hareketi (Harekata Zımanê Kurdî) II ‘Doğumun Ölümü’ Kürt Dil Hareketi (Hereketa Zimanê Kurdî) Kürdistan Bayrağı’nın ve KDP Binasının Yakılması Üzerine… Ermeniler, Kürdler, Azeriler Devrimci Doğu Kültür Ocakları Eylül 2020 Kürdler-Kürdistan Bir AİHM Başkanı Halepçe arşivlerinin yakılması ve KDP’ye saldırı Devran İskan Tolun Woodrow Wilson Harf Devrimi’nin Kürdler İçin Anlamı Mehmet Elbistan Kürtler, Şehir Şehirlileşme ‘Kürt Çalışmaları…’ Zini Gediği Katliamı Kürd Tarihini Kürdlerin Yazması… ‘Kürtlerin Kürt Olmama Hakkı’ II ’Kürtlerin Kürt Olmama Hakkı’ Değinmeler-2 Irkçılık Üzerine Seyid Ahmed Cebari Şengal, Afrin Mustafa Selîmî Kemalizm ve Kürd Ulusal Sorunu Orhan Kotan’ın Şiiri Leylan - II Kürt Meselesiyle İlgili Bir Projen Var mı? Leylan Xwebûn Orta Karadeniz’de Etnisite İlişkileri Alevilik Üzerine… Güvenli Bölge Duvarımızı Yapamadık… Doktor Said Alevilik ve Tarihi Bitlis ve Ahalisi 1916 Kürd Tehciri Bir Diplomatın Anıları Xızır Nasıl Ali Oldu? Kürd Tarihi Üzerine Gözlemler Adıyla Çağırmak Kürdistan’ın Güneyinde Soykırım Kürdlerin Tarihi Milliyetçilik Üzerine Hong Kong, Kürdistan ‘Kürtlerle Türkler’ Ortadoğu’da Devletlerin Kurulması Abdurrahman Qassemlu’nun Katledilmesinin 30. Yıldönümü Üniversitenin Bilim Anlayışında Temel Sorunlar Cumhuriyet, 19 Mayıs 2019 'Özgürlük İçin Sanat' Helsinki’de Sosyal Forum Teknoloji, Bilim, Eğitim Milletler Cemiyeti Döneminde Kürdler/Kürdistan Hewler - Duhok - Zaho Bir Tartışma Üzerine… Dönemin Romanları Eleştirilerin İzinde Rêya Heqîyê (Alevilik) ABD Ziyareti - IV ABD Ziyareti - III ABD Ziyareti - II ABD Ziyareti - I Berlin’de Dersim 37-38 Paneli Başur’da Siyaset Duhok-Hewlêr Gezisi Kürdçe Yasaklarının İşlevi ‘Kimliksiz Çığlıklar’ Türkiye’de Adalet Arayışları 'Aleviliğin Doğuşu' Kürdlere Soykırım… Moskova’da Kürd Konferansı Cevat Geray’a Sevgi… Bilim Ahlakı Mahallenin Arkadaşları Selahattin Demirtaş’ın Şarkısı Canip Yıldırım Kütüphanesi Devşirmeler ve Devletsizler Dağ Kavmi - II Adaylar… Dağ Kavmi -I Geleceğini Belirleme Hakkı ve Kürdler Farhad Daftary, Şiilik Alevilik Şiizm ‘Türklük Sözleşmesi’ Timure Halil Hakkında … Düşmanlarını Sevindiren Bir Halk… Celal Talabani... Kürdler Zoru Başardı… Bağımsızlık... Güvenlik... Domino Etkisi Referandum-Bağımsızlık Tartışmaları Danimarka Seyahati Sekesûr’da Kürd-Alevi Soykırımı İnsanlık Araştırmaları Merkezi Fahriye Adsay’ın Eleştirileri Üzerine… Bir Kürd... İki Kürd... Üç Kürd Yezda... Ermeniler, Kürdler… Yeni Bir KDP Kurma Çalışmaları Hasta Adam Avustralya Gezisi Hayatımdan Kesitler Birey Toplum İlişkileri Peşmergelik Yüce Bir Değerdir Kaderine Küsmek Kürd Halkının, Kürdistan’ın Başı Sağolsun… Kürdistan’ın Hayırlı Evladı Doktor Said Suriyeli Mülteciler Parlamento Milli Düşünce Sempozyumu Desmond Fernandes Kürtlerin Bulunduğu Ülkeler Bölünemez!... Kürtler Ne İstiyor? Eşkiya 28 Devlet Bağımsız Kürdistan’ı Tanımayacak... Devlet, İslam, Kürdler ve Darbe Pencinarîler II Pencinarîler I Azim... 'Afrika Edebiyatı' Üzerine… Yaresan (Ehl-i Hak) Rêya Heqîyê, Ezdan Zağros’un Ötesine… Süleymaniye Merkez Güvenlik Karargahı 'Peçar Tenkil Harekatı/1927' Üzerine Birkaç Söz İttifaklar Mahmut Yeşil’e Sevgi… Tunceli Kanunu, Getirdiği Esaslar ve Devletin Asimilasyon Planları Yakındoğu’nun İmhası ve Pontus Sorunu Keşiş’in Torunları Dersimli Ermeniler Anlıyorum Ama Konuşamıyorum 1128 Akademisyen Yaşar Kaya Alevilik... Elveda Güzel Vatanım Alevilerin Kitabı Uluslararası Barışı Kurma Çabaları, Kürdler/Kürdistan III Uluslararası Barışı Kurma Çabaları, Kürdler/Kürdistan II Uluslararası Barışı Kurma Çabaları, Kürdler/Kürdistan (I) Komkurd-An Nelson Mandela - Aziz Sancar Barış, Yüzleşme, Müzakere İBV Hewler Temsilciliği 558. Oturma Şengal’i Ziyaret Şengal TBMM Kürdlerde/Kürdistan’da Ana Sorun Özyönetim Üzerine... Norveç Seyahati Alaine Tuoraine’e Eleştiri Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde Yönetim Zaafları Güneşin Krallığı Keyakisar Barzani bir dönem daha görevde kalmalıdır Temel şart Kürdistan Ordusu! Girê Spî'nin Kurtarılması... Üniversitenin Ana Sorunu Mardin: Hüzünlü Kent Alevilik-Müslümanlık Osmanlılar ve Acemler Arasında Kürdler İslam’ın barış, huzur, adalet ve eşitlik anlayışı Kerbela’da son buldu Kürd Kültürü Neden Yağmalanıyor? Kürd Êzidîlerin Azizesi 'Begê' İki Olay Üzerine Düşünceler Barış ve Çözüm Süreci - III Eleştiriler Ev Jin û Mêrê bi Maskê Barış ve Çözüm Süreci - II Murat Bozlak’a sevgiler... Barış ve Çözüm Süreci… Rejim, İslamileşme, Kürdler/Kürdistan Alman Şarkiyatçı Dr. Friç Soykırımlar ve Devletsiz Halklar IŞİD’in Zuhuru Şeyh Ahmet, IŞİD Saldırıları ve Osman Baliç'in Katili Ulusların Kendi Geleceklerini Tayin Hakkı ve Kürdler/Kürdistan Bitlis Anıları, 1960’lı Yıllarda Bitlis’de Yaşam Uluslararası Bitlis Sempozyumu Barzaniler Değinmeler İfade Özgürlüğü ve ABD Türk Siyasal Kültürü Üzerine… Birleşik Krallık, Fransa, Kürdler/Kürdistan Anti-Kürd Uluslar arası Nizam Kürd/Kürdistan incelemelerinde temel soru... Ulus İnşa Sürecinde Dilin Rolü Mustafa Barzani'yi sevgiyle anıyoruz Düşün Hayatında ve Edebiyatta Kurumlaşmalar Yakındoğu’nun İmhası,1915 Ermeni Soykırımı ve Hrant Dink’in Katledilmesi Resmi İdeolojinin Temel Özelliği Roboski – Goyiler Türk-İslam Sentezi ve Kürd Sorunu Kürdistan sorunu her şeyden önce duruş sorunudur Barış
x