Faşist Nobranlıkla Nereye Kadar?

Tekçi ve inkârcı cumhuriyetin kuruluşundan beri kollayıp koruduğu, bütün imkanları bu kesimin önüne serdiği sözde laik, özde şoven milliyetçi beyaz Türklerin tipik davranışlarıyla tekrar karşılaştık. Ceberut devletin esirgemediği bütün imkanlara rağmen, yüz yıllık süreçte geldikleri nokta yüzde 20-25 oranını geçemediler. Kılıçdaroğlu bu ileri öngörüsüyle bunları fark etti. CHP’nin, mevcut 6 okla ifadesini bulan şoven-milliyetçi paradigmal zihniyetiyle kıyamete kadar bu ülkede iktidar olamayacakları gerçeğini gördü...

Gencettin Öner

20.05.2023, Cts | 08:02

Faşist Nobranlıkla Nereye Kadar?
Makaleyi Paylaş

Anlata anlata dilimizde tüy bitti. İdeolojik ve egoist bir kuruntu ile içinde yaşadıkları toplumu hakir gören, kendileri gibi düşünmedikleri, giyinmedikleri, davranamadıkları için aşağılayıp hakaretler yağdıran, "göbeğini kaşıyan adam", "bidon kafalı" inancı gereği başını örten kadınlara "Kara Katma" gibi ağır hakaretler yağdıran tekçi ve otoriter ceberut devletin eğittiği, vicdanını ve merhametini zehirlediği seçkinci, özgürlük ve demokrasiden nasibini alamamış, faşist bir anlayışın seçimle iktidara gelmesi mümkün olabilir mi? Türk toplumunun yüzde 70'i bu veya şu şekilde dini refleksleri olan muhafazakâr bir toplum. Tekçi ve inkârcı cumhuriyetin kuruluşundan beri kollayıp koruduğu, bütün imkanları bu kesimin önüne serdiği sözde laik, özde şoven milliyetçi beyaz Türklerin tipik davranışlarıyla tekrar karşılaştık. Ceberut devletin esirgemediği bütün imkanlara rağmen, yüz yıllık süreçte geldikleri nokta yüzde 20-25 oranını geçemediler. Kılıçdaroğlu bu ileri öngörüsüyle bunları fark etti. CHP’nin, mevcut 6 okla ifadesini bulan şoven-milliyetçi paradigmal zihniyetiyle kıyamete kadar bu ülkede iktidar olamayacakları gerçeğini gördü. Ceberut ve tekçi devletin mağdur ettiği, katliam ve sürgünlere tabi tuttuğu kesimlerin torunlarından ilk etapta helallik istedi. Gerçi önceliği bütün bu acı trajedilerin yegâne müsebbibi genel başkanı olduğu parti adına özür dilemeliydi. Bunu yapmadı veya yapamadı. Bu konjonktörel şartlarda bu bile büyük bir gelişmeydi. Kılıçdaroğlu'nun bu konudaki helalleşme isteği kanaatimce samimiydi. Kürtler ilk kez bu söylemleri samimi buldu ve inandı. Ezici çoğunluğu Sünni-Şafii mezhepsel bir inanca sahip olan Kürtler yüzde 60-70 lere varan bir oyla onu onurlandırdı. İslam'ı benimsemiş toplumların tarihsel sürecine bakıldığında, bu coğrafyada birbirini düşman gören Sünni ve Alevi nefreti hafızalarda hala tazeliğini koruyor. Sünni-Şafii Kürtler ilk defa Alevi bir kişinin kendilerinin de cumhurbaşkanı olması için ona oy verdiler.

14 Mayıs 2023 seçimlerinden önce milenyumun deprem felaketi olarak adlandırılan bir süreci yaşadık. Bu felaketi yaşamış illerdeki depremzedelere iktidara oy verdikleri için sosyal medya üzerinden beddua, nefret ve hakaretler yağdıran faşist zihniyeti şiddetle kınıyorum. Böylesine bir felaketi yaşamış bu insanların ülkeyi yönetmek için kendilerine neden güvenip oy vermediğini, oylarını demokrasi ve özgürlüklerin son kırıntısını da ortadan kaldırmak isteyen otokrat rejime verdikleri konusunun altında yatan sosyolojik, siyasal ve psikolojik somut gerekçeleri sorgulamaya başlamaları gerekirken, her zaman yaptıkları gibi hakaret ve aşağılamayı seçtiler. Büyük bir yalan ve dezenformasyonları yaymaya çalışıyorlar. Kılıçdaroğlu'nun 1. turda kazanmamasının temel nedeni ne depremzedeler ne de muhafazakâr Türklerdir. İnsanların zihnine kazınmış CHP'nin klasik zihniyetinin kendisidir. CHP içinde bir süreden beri dışa fazla yansıtılmayan bir siyasal değişim mücadelesi devam ediyor. Partinin 1930 lardan kalma dünyaya kapalı, aşırı milliyetçi ve şoven ulusalcı- İttihatçı kesim ile Atatürkçülüğün pembe rengini benimseyen yeni CHP yönetimi arasında süregelen bir koltuk kavgası oldu. Mücadeleyi pembe Atatürkçüler kazanmış durumda -şimdilik- Atatürkçülüğü böylesine renk tonlarıyla açıklamamızım objektif bir gerçekliği var. Çünkü bu ülkedeki kurumsallaşmış siyasal parti ve oluşumların tamama yakını Atatürkçü. Farklılıkları, Atatürkçülüklerinin renk tonunda gizlidir. Mustafa Kemal diktatörlüğünün hüküm sürdüğü 1923-1938 devirlerdeki sürecinde konjonktürel duruş ve davranışlarıyla ilgili söyledikleri ve duruşunun takipçiliğini yapıyorlar. Yeşil Atatürkçü, kızıl Atatürkçü turuncu Atatürkçü beyaz Atatürkçü ve en son olarak pembe Atatürkçüler çıktı. Pembe Atatürkçülüğü savunanların amaçları, dünya ile barışık olmanın yanında, gerçek anlamda sosyal demokrat bir parti olma yolunda yürümek isteyen, Kılıçdaroğlu'nun da içinde yer aldığı kesimdir. Başını Muharrem İnce'nin çektiği DSP, Vatan partisi ve toplumda ünlenmiş kişilerin (Eski Barolar başkanı, Metin Feyzioğlu, İstanbul eski baro başkanı Ümit Kocasakal, Hulki Cevizoğlu, gazeteci Nedim Şener ve daha niceleri) Bunlar otokrat rejime desteklerini açıkça ilan edenlerdir. Bir de Erdoğan'ın gizli taraftarları var. Bunların başında Tuncay Özkan geliyor. CHP tabanındaki İttihatçı ulusalcıları Kılıçdaroğluna oy vermemeleri yönünde telkin edenlerin başında gelir. Birçok kişi bunları bilmiyor. Ama CHP yönetimi bunları biliyor. Yani hırsız evin içinde. Demokrasi ve özgürlüklerden yana tüm mağdurların gerçek anlamda bir sosyal demokrat oluşumun etrafında birleşerek mücadeleyi kazanmaları mümkün. Bu kısa sürede olacak gibi mümkün görünmüyor. Bir süreç ve zamana ihtiyaç var. Cumhurbaşkanlığının 2. turunda Kılıçdaroğlu desteklenmeli. Bu destek gerçek anlamda demokrasi ve özgürlük isteyen kitlelerin başarısı için iyi bir başlangıç olabilir. Ama bir şartla; Kılıçdaroğlu bu ırkçı ve faşist tezgâh ve dayatmaya teslim olmazsa.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.

3545 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:00:27:30

Gencettin Öner

Yazarın Önceki Yazıları

İnsanlık Değerlerinin Yerle Bir Edildiği, İnsanlık Erdeminin Çöktüğü Nokta; Soykırımlar 2024 Seçiminin Patolojik Siyasal Anatomisi Üzerine Bir Kaç Söz? Kürt Siyasetçilerin Aymazlıklarına Kim Dur Diyecek? Mertliğin, Onurun ve Yiğitliğin Timsali; Yılmaz Güney Toplumlara 'Hakikat' Diye Dayatılan Sosyal Psikoz ve Sosyal Halüsinasyon Handikaplarından Kurtulmaları Mümkün Olabilir mi? Sekülerlik, Laiklik, Komünizm ve Sosyal Darwinizm Üzerine Felsefi Bir Analiz; Kürtler Bu Kavramları Nasıl Algılıyor? (2) 3 Olgu, 3 Sonuç ve Toplumun Çok Hazin Aymazlığı Sekülerlik, Laiklik, Komünizm Üzerine Felsefi Bir Analiz; Kürtler Bu Süreçte Ne Yapmalı (1) Tarihten Hiç Ders Çıkaramama Selahattin Demirtaş ve Seher’in Dramı Sarı Hoca(İsmail Beşikci) Hakkında Birkaç Hayat Anekdotu 'Derin Dewlet Nedır Abê?' Aptallığın Resmi Var Mıdır Acaba? Yalanlarla Zihinlere Kazınmış Ezberlerin Bozulması ve Hakikat 'Xwedê Mırov Kor Neke, Kor Bikejî Kerr Neke' Sosyal Psikoz ve Hakikat 'Cumhuriyet' Nedir? Ne Değildir? 'İlericilik', 'Gericilik', 'Faşizm' ve 'Demokrasi' Kavramları Üzerinde Felsefi Bir Beyin Fırtınası Sivil Katliamları İdeoloji ve Din Kisvesi Altında Savunan Barbarlık 'Göz Bebeği' 'Göz Ağrısı' 'Göz Dikeni' Katliam, yağma, fetih ve işgalleri kutsama, bu kötülüklerin mağdurlarının torunlarının aymazlıkları üzerine Bayramlar; Kimilerine Sevinç ve Mutluluk Vesilesi Olurken, Kimilerine Neden Hüzün ve Yok Sayılma Vesilesi Oluyor? Tabuları Yıkmak Değerli Hukukçu, Hakperest İnsan, Hacı Akyol’un Anısına Saygıyla Toplumsal Hafıza, Mustafa Muğlalı ve 33 Kurşun olayı Sivas Katliamı Üzerine Tekrarlı Bir Hatırlatma Hakikat ve Vicdanla Bağdaşmayan Rutinleşmiş bir İnanç Ezberi; Kurban İnsanlığın Erdemli Olma Yolundaki Uzun Yürüyüşü; Evim mi? Devrim mi? İki Yüzlülük, Riyakarlık ve Yalanlarla Nereye Kadar? 2023 Seçim Sonuçları Üzerine Birkaç Söz… Kaybedenler ve Kazananlar; Neden? Nasıl? Niçin? Yüz Yıldır Kürtlere Dayatılan 'Kırk Katır mı? Kırk Satır mı? ' Anlayışına Ne Zaman Dur Denilecek? Bir Seçimin Sosyolojik ve Siyasal Anatomisi 'Denizler'in Yolu' ve Gerçekler Dersim Katliamı Olguları, Kavramları Çarpıtma Ve Türk Toplum Algısında Karşılık Bulmuş Politik-Şoven Psikoz 23 Nisanı Bayram Havasında Kutlayan Türkler, 24 Nisan Trajedisini de Unutmamalılar Toplumu İnanç Ve Bayrak Dayatmasıyla Terbiye Etmeye Çalışılan Oyunlar Ve Erdemlilik Tarihte yaşananlardan ders çıkaramama ve son hazin siyasi aymazlık Kılıçdaroğlu'nun 'Halil İbrahim Sofrası' Temennisi ve Gerçekler Spor centilmenliği, seri katilleri kutsama ve faşistleşen toplum Coğrafyamızda meydana gelen deprem felaketi üzerine birkaç söz Riyakarlık, makyaj ve yalanlarla nereye kadar? Etnik nefretin aramızdan aldığı güzel insan; Hrant Dink 'Öteki'ye Olan Düşmanlık ve Nefret, Empati ve Erdemliliğe Dönüşebilir mi? 100. Yılına girecek olan otoriter ve tekçi rejimin kalıcı otokrat bir rejime evrilmesine karşı mağdurlar ne yapmalı? 'Kimseye Verilecek Bir Çakıl Taşımız Yoktur' Veya ‘Ya Sev Ya Terket!' Metaforu Üzerine Birkaç Söz Nasıl Bir Anayasa? Sedama bındestîya Kurda azlû bu! Neo-Osmanlıcılık ile Neo-İttihatçılığın 100 yıllık ezeli düşmanlıktan, iktidar ittifakına geçmeleri ve 10 kasım üzerine birkaç söz Cumhuriyet mi, Demokrasi mi? 2023 Seçimlerinde 'vatandaş bekası' için kime ve neye göre oy verilmeli?
x