Kanlı barışın sessiz çığlıkları

Ne kadar kanlı bir cuma sabahına merhaba dedik değil mi dostlar? Ve ne kadar acıdır ki çığlık sesleri \" hayır vurmayın \" haykırışları hâlâ kulaklarımızda çınlamakta. Dersim gibi kanlı ve direniş şanı olan bir coğrafyada gene kürdün direnişi, teslim olmayışı Kürdistan devrim tarihine kanlı harfler ile yazıldı. Eminim ki bir çok duyarlı arkadaşım bu şanlı direnişi benden çok daha iyi bir şekilde kaleme alacaktır. Çünkü böylesi büyük bir kahramanlığın uzun bir yazı değil, fedaileşme yolundaki adımlar ile tane tane anlatılması gerektiğini düşünüyorum. Ki bu konuda derin bir edebiyat gerekliliği gün gibi açıktır. Hatta halkımızın gözyaşları içinde yazacakları eminim ki bir çok tecrübeli arkadaşımızdan daha derin ve etkili olacaktır.

Lâkin anlamadığım böylesi şiddetli bir ortamda, eylem hazırlığında olan gerillalar neden böylesi bir şekilde Dersim merkeze sokulmuşlardır ? Yani burda amaç nedir ki iki arkadaş Fedai tarzda içeri sokulmuş ve milisinden, geri çekilmesine hazırlıklar neden bu kadar amatörce olmuştur ? Şimdi birileri çıkıp beni yargılamaya başlayabilirler fakat bir kürt olarak bunu tartışmanın gerekli olduğu inancındayım. Barışın sesinin kısıldığını herkes gibi bende görüyorum ama bunun yanında böylesi aksamaların olacağının da normal olduğunu devrimler tarihinden biliyorum. Peki süreç aksamalarında kaybedilen canların anlamını da bilmem gerekmez mi ? Diplomasi masasında kimin eli daha güçlü olacak diye sarfedilen canları hatırlatmak ve bunun kirli eski kafalı kuru devrim safsatası olduğunu belirtmekte benim hakkım değil mi? İki şehidimiz bir halkı özgürlüğe daha da yaklaştırmıştır saçmalığını nasıl savunabilirim? Ki günümüzde PKK devrimci militan savaşta bir tarih yazmışken böylesi kayıpları nasıl mazur görebiliriz?

Bugün HPG büyük bir soruşturma açmak zorundadır. Daha önceki bir doktor ve bir çocuk ölümü için verilen özeleştirinin hemen ardından böylesi bir kayıp, bu özeleştirinin çok yüzeysel olduğunun kanıtıdır. Hangi milis bu kahramanları o mayın tarlasında yanlız bırakmıştır. Planlamayı yapan komutan arkadaş geri çekilmeyi nasıl hesaplamıştır? Bu tür bir Fedai eylemin getirisi götürüsü yerel güce nekadar kavratılmıştır? İki can, açık bir alanda çatışırken neden yerel milisler bunu sokak savaşına çevirmekten kaçmışlardır? Madem hazırlıklar bu yönde ise neden bu iki Fedai yanlız bırakılmıştır, yeni beritanları ve zilanları halka hatırlatmak niyetimi vardır, peki neden ? PKK nin savaş tecrübesi bu kadar yüksek iken neden Barışın çığlığı böylesi bir katliam ile akıllara kazınmıştır?

Burdan soruları sıralamak ve uzatmak hiç zor değil. Ama gereklilikler açık ve nettir. Kimsenin bunu yapmaya hakkı yoktur. Tayyip Erdoğan nasıl ki askeri mayın tarlasına piyon gibi sürüyorsa, bugün bazı PKK komutanlarınında bu şekilde yaklaştıkları açık ve nettir. Bugün bütün Kürdistan ağladı, hepimiz lanetler okuduk, intikam yeminleri ettik. Halkımıza yapılanlar bitmeden birbirine çiçek ve öpücük verenlerin, masa başı kankalarının, savaş cephesinde savaşan kahramanca zilanlaşan bu yürekli yiğitlerden ne kadar da uzak olduklarınıda bir kez daha gördük. Dualarımızın kimse tarafından kabul olmadığı açıktır dün su kenarında yatan çocuk resimleri sosyal medyayı süslerken okunan beddualarda boşa gitti. Bugünkü de boşa gidecektir. Çünkü dualar ile kürt halkı zulümden kurtulamamaktadır. Devrim yapılmış olan Rojavadan, kobaniden insanlar neden hâlen kaçmaktadır? Devrimden önce kaçanlar alışılagelmiş bir durumdur lâkin bu insanlar çoluklu çocukku devrimden sonra da hâlâ kaçmaktadırlar bunun hesabını Rojava yönetimi vermek zorundadır. Kurdi ailesinin şehadetinden hepimiz kadar, Rojava yönetimi de sorumludur.

Acı olan nokta ise Kurdi ailesinin dramı daha unutulmadan, böylesi bir olayın Dersim \'de vuku bulmasıdır. Türk Devletinin vahşiliğini, Şehidin cansız bedenini taramasını anlatmak dile zor geliyor, o yaralı halde iken bile fedaice bombasını patlatan o kahramanlar nasıl yaratılmıştır? Nasıl bir inanç ile ülke toprağına ve halk sevgisine sahiptir? Bunu anlatmaya kalem, kelâm yetmez. Peki binlerce zorluk ile yaratılmış bu halkın değerlerini neden korumadan uzak bir şekilde öne sürüyorsunuz ? Platformlarda yerden yere vurduğunuz, en ufak yaklaşımda ajan pratiği ile suçlanan, şehâdet şerbeti içmeden PKK li ilan edilemeyen bu kahramanların elleri , onları katledenlerin ve onları sahipsizce Dersim şehrine yollayanların yakasında olacaktır. Dersim halkı kendi içindeki çift taraflı milisleri iyi tespit etmelidir. Bu yoldaşlarımızı güpegündüz ortada bırakanların yakalarına yapışılmalıdır. Hangi milis yada hangi gerilla Komutanı bu hainliği yapmış ise bunun hesabını vermelidir. Ayrıca Türk Devletine kardeşim diyenler bugün utanmalılardır. Dün masa başında aşk yaşadıklarınız, bugün bu ülkenin yiğitlerini katletmişlerdir. İki satır yazı ile şehitlerimizi unutmayacağız, 2015 yılı zafer yılı olacak maltavallarıyla uğraşacaklarına bunun hesabını sormayı kendilerine borç bilmelidirler.

Barışın çetrefilli sürecini evet biliyoruz, ama bu yolda daha güçlü ve disiplinli yaklaşılmasının gerekliliğini de biliyoruz. Böylesi şehâdetler bu halkı barışa değil savaşa çekmektedir. Kine, nefrete itmektedir. Peki sizin bu eylemde amacınız neydi ???