Dilene Dilene KardeÅŸlik Arayanlar

Artık ülke sevdamızın ve mücadelemizin, en çetrefilli sürecine adım attığımız gün gibi ortadadır. Bütün Kürdistan parçalarında özgürlüğe ve devletleşmeye olan açlık çok kısa bir zaman içerisinde çözüme kavuşacak gibi görünüyor.

Fırat Uzun

14.05.2017, Paz | 11:55

Dilene Dilene KardeÅŸlik Arayanlar
Makaleyi PaylaÅŸ

Artık ülke sevdamızın ve mücadelemizin, en çetrefilli sürecine adım attığımız gün gibi ortadadır. Bütün Kürdistan parçalarında özgürlüğe ve devletleşmeye olan açlık çok kısa bir zaman içerisinde çözüme kavuşacak gibi görünüyor. Bundan daha önce bazı yazılarımda hem KDP hemde PKK ye yönelik bir eleştiride bulunmuştum. Bu da, her iki örgütün bir türlü söylemlerini pratiğe geçiremedikleri ve teoride kaldıkları noktasındaydı. Çünkü yıllar boyunca PKK den " bu sene zafer yılı " söylemleri ile meydanlarda, dağlarda, zindanlarda direnişler gerçekleştirildiğini, insanlar bedeller ödendiğini, fakat "bizim serkeftin gelemedi" diye yazmıştım.

Aynısını KDP'nin bağımsızlık şiarı ile ilgili de yazmış ve şuan elde olan kazanımların artık devletleşmeyi getirmesi gerektiğini belirtmiştim, tabii bütün ulusal mücadeleler de aksaklıklar olabilir bu da gecikmelere yol açabilir, amma velakin bizim gecikmeler artık sıkkınlık yaratacak derecede uzadığı için bu durağanlık ve sıradanlığı kendisi ile getirmişti. Bu da hakeza kitlelerde güvensizlik ve umursamazlık yaratıyordu.

Ve nihayetinde Güney Kürdistan yönetiminden referandum kararı çıktı. Bu karar ilk çıktığında dahi tam inanamadım, ama bir baktım ki artık referandum tarihi konuşulmaya başlanıyor, işte bugün O gün dedim. Evet artık Ülkemiz, sınırlarıyla, adıyla, sanıyla dünya haritasında yerini alacak. Ama bu ülke içinde o kadar tehlikeli oyunlar oynanmakta ki, belki referandumu tehlikeye atmaz ama devletleşmeye karşı sorun olabilirler.

Bunun en büyük kanıtı hepimizin korktuğu kardeş kavgasıdır. Ve bunu destekleyen insanlar hem PKK hemde KDP içerisinde bulunmaktadırlar. Tabii ki bu bireylerin kendi arayışları olabilir. Yani kendi görüşleri ve inandıkları düşünceler üzerinden bunu yapmayı deneyebilirler. Lâkin bu kişiler konumları itibarı ile belirleyici olabilirler. Yani bir peşmergenin yada gerillanın birbirlerine sevgi duymaması eleştirilebilinir ama yargılanamaz. Onu ikna etmek veya değiştirmeye çalışmak hepimizin bütün Kürtlerin görevi mahiyetindedir.

Tabii bugüne kadar hiç bir peşmergeden böyle aşırı bir tepki görmedim. Ama ne yazıkki kapalı hücre sistemi ile çalışan PKK benzeri yapılarda bu görüş çok fazla öne çıkmakta. Karşı tarafı olarak gördüğü güce yönelik aşırı doldurulan, hep bir düşman olarak görmesini telkin eden siyasi sinyaller ile beslenen kişi, bir müddet sonra peşmerge dediğin anda düşmanını görmüş gibi davranabiliyor. İşte bu bizleri parçalayan ve biraraya gelmemizi istemeyen güçlere hizmet etme ile aynı kapıya çıkmaktadır. Birde ilginç olan nokta ise, bu mücadeleyi seçen bireyin Kürdistan üzerine duygularının olmasıdır ve bütün Kürdistan 'ı hatta dünya halklarını bile özgürleştireceğini iddia etmesidir. Bu düşünce ile bir mücadeleye atılmakta ve kendi milletine ait olan değerleri yavaş yavaş unutmaktadır.

Bunu neden yazdım ?

Çok kıymetli bir arkadaşımın başına gelen bir olay var ki , isim vermeden burda sizlerle örnekleme amacı ile paylaşacağım.

Bildiğiniz gibi peşmerge ile gerilla bir çok mevzide İslamcı teröristlere karşı olağanüstü bir savaş verdiler ve bu savaşı bütün dünya'ya doğru anlatabildiler. Ardından ise kazanımlarını ülke toprağı ile taçlandırdılar. Fakat bu iki gücün aynı mevziye girip savaşması, birbirini tanıması o kadar kolay bir süreç değildi. Özellikle iki gücün savaşan kadrosu aynı tarz ile savaşmıyorlardı. Birisi gerilla savaşına hakim, diğeri ise uzun zamandır savaşmayan atıl kalmış bir düzenli ordu tipiydi. Onun dışında sınırları belli olmayan bir savaş halini almıştı, hayvanlar ile kıyaslanamayacak kadar düşmüş bir düşman ile mücadele edilmeye çalışılıyordu.

Çok uzatmayaym dostlar, bir gün bizim kadın gerilla arkadaşların üç kişilik bir timi ile bir grup peşmerge arkadaş aynı hattı korumak için birlikte düzenleniyorlar. Bu bizim peşmerge grubunda ki tim komutanı arkadaş ise kuzey Kürdistan 'lı bir kürt evladı, İŞİD savaşı ardından hayat arkadaşını evde bırakmış, hemen savaş sahasına hareket etmiş hatta borç harç ile savaş malzemelerini toparlamış bir Kürdistan sevdalısı. Hani gençten bir arkadaşta, hatta eski bir PKK gerillası da. Öyle siyaseti filan kafasına takan biri değil, varsa yoksa bir ülkemiz olsun bize yeter diyen, az ama özü yakalamış bir arkadaşımız. Neyse bu iki tim aynı hatta giriyorlar, gece olunca da aynı kazdıkları mevzide konumlanıyorlar. Burdan sonrasını arkadaşın anlatımına bırakayım ben .

' Şimdi heval fırat, biz girdik mevziye benim savaşçılar bir kelime türkçe bilmiyor. Bende bayanlara eski arkadaş olduğumu söylememişim, sorun çıkmasın diye. Malum sonra İŞİD'i bırakır benimle uğraşırlar. Neyse gece oldu, hava çok karanlık, bizim bayan arkadaşlar hep türkçe konuşuyorlar, aralarında sohbet ediyorlar. Bazen dedikodular oluyor hepimizin tahmin edebileceği gibi. Neyse bir süre sonra benim savaşçım sordu ne konuşuyorlar bende sen işine bak dedim geçiştirdim. Sonra sohbet döndü bize geldi. Bir bayan arkadaş, diğerine sordu ; bunlar peşmerge biz ayrı nöbet tutacağız değil mi ? " tabii ben anladım bize karşı nöbet tutacaklar. Sustum, seste edemiyorum. Ama çok koyuyor insana yani birlikte savaşın cephesindeyiz ama güven yok. Sonra diğer bayan arkadaş dedi ; " tabii ki tutacağız, bunlara güven olmaz, biri elime geçse liğme liğme ederim. " hani öyle dedi ya bana da öyle bakıyor ki dersin düşmanı benim...

Benim savaşçım soruyor eee ne diyorlar ? Gerillayı o kadar seviyor ki, arasıra Kürtçe sohbet etmek istiyor, cevap veren yok. O da gariban sorup duruyor. Beni içten bir gülme tuttu, şimdi desem diyorlar ki sizi " pirtiqandın û dirandın " yapacağız. Benim savaşçım kürt yurtseveri bir genç şaşıp kalacak. Kendi kendime güldüm durdum.... "

Yani bakın ben bir kelime kendi düşüncemi koymadım bu anlatıma. Ve anlatırken de gülüyordu benim eski gerilla yeni peşmerge komutanı arkadaşım. Yahu bu nasıl bir mantıktır ki liğme liğme ediyorsun bir kürdü ? Tamam pratikte yapmadın ama bu ideolojik bir çatışma değil, parçalamak insani bir olgu olamaz yani. Peki tanımadığı bir insanı sadece peşmerge olduğu için neden sevmez insan ? Çünkü doldurulmuştur, tepki ve eski hikayeler ile harlanmıştır.

Ama bir Türk askeri olsaydı orda nasıl yaklaşılırdı ?

Onu'da kıssadan anlatayım, meşhur Oremar savaşından sonra ele geçirilen askerler, baş üstüne tutulmuştur. Canım cicim olunmuştur. Onu'da geçtim Kürdistan için bir gıdım iş yapmayan Türkler için, otu böcekleri için PKK hareketi kardeşçe yaklaşmıştır. Özellikle biz sizin kardeşiniz diye diye sokaklarda kardeşlik dilenilmiştir. Ama hep tokatlanan olmaktanda bıkmamıştır.

Lâkin iş kürdün kürde tahammülüne gelince, vay sen kimsinler ile sohbete başlanılıyor.

Bugün Şengal’de yapılmak istenende budur. Rojava 'da yapılmak istenende budur. Kimse bizi kandırmasın. Kendi halkı ile anlaşamayan bir hareket kim olursa olsun bitmeye yüz tutar.

Ben kendi açımdan gerillaya da, peşmerge güçlerine de aynı mesafede olmaya çalışıyorum. Çünkü bir gerillanın o en temiz anı olan katılımına hayranım herzaman. Ama siyasetini belirleyen hiç birine sevgi duyamıyorum. Hele ki, Kürdistani duruşun dışında yapılan açıklama sahiplerine saygı bile duymuyorum. Bizlere bir özgür ülke toprağını fazla gören yavaş yavaş paramiliter bir güç haline gelen kişiliklere saygı duyduğum an kendime olan saygımı yitireceğimi biliyorum. Peşmerge yönetimi içerisinde de, her ortamda laflayan vururuz, kırarız zihniyeti yaşayan varsa eğer zerre kadar saygı duymam. Hele eski gerilla olup, sürekli yakalım yıkalım diyenlere karşı nefret etme hakkımı da kullanmaktan çekinmiyorum.

Çünkü bu sözlerin Kürdistani olmadığını biliyorum ve hayatımda Kürdistani olmayan düşüncelere, karşılaştıran, kürdü kürde fitleyen fikirlere yer yok. Ne mutlu bana....

7653 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:11:08:46

Fırat Uzun

Yazarın Önceki Yazıları

Savaş Lordu Ortadoğu arenasında... Selpakçı Cinci Hoca... Ülkesizlik savaşları.... Serkeftin ile serxwebûn Elleriniz kırılsın Kürd'ü Kürd'e gazlayan uyduruklar Kürdistan'da Can Yücel olsaydım ... Dipsiz Kuyular... İçimizde dışımızda diktatörsüz yarınlara ve Charles Chaplin '1940' Ahhh Kürdistan ahhh... Arka sokakların alçaklaşan NRT medyası Anamız klam ile babamız ab-ı hayat ile uğurladı Berxwedan'ı Kan akar ülkemin nehirleri, bize ise Berxwedan düşer... Kürt halkının yılmaz dostu, Tarık Akan Şehit Kara Ömer'den Rojava karşıtlığına.... Qamışlo için komplo teorileri ile Kürde saldırılmamalıdır Türkiye'de darbe girişimi, Kürdistan'da Türk seviciler! Kürdistan aydın insiyatifi çalışmaları için.. Kürdistan'da Ramazanlı azınlıklar... Güney Kürdistan referandumu galibi Messi mi? Ronaldo mu? Çele'de Kobra, Dersim'de Anıtkabir olmak.... Tık tık tık... Pornocu Partiler ile İttifaka Umut Bağlayanlar Kaldı mı? Bizi neden sevmediler? Birlik için bir adım; İNSİYATİF... PKK Kürdistanı'nda yurtseverleşen ağalar ve kaçışan köylüler... Ankara'da Avaşin olmak... Kürdün birliğinin düşmanı, kurtlaşmış Kürt medyasıdır.... Halep'e pirinç almaya giderken Ankara'da ki bulgurdan olmak.... Kürdistan'da koalisyonlar ve ittifaklar Muhalifleri Sevmeyen, Muhalif Hareket Kaymakam Sedat Enteller danteller, Kürdistan'ı görmezler... Türkiye'de diplomasi, Kürdistan'da sidik yarışları... Satılmış Öğretmen, Kürdistan'dan Kaçıyor musun? Vah Kürdistan Kürdistan Kendi ile Barışamayan Barışçı... Kürdistan 'da Demokrasi Kürdistan'dan Fransa'ya Selo candır, yedirmeyiz… HDP Bozgunu ve Şengal Katliamı Tik tak ve HDP Bombası Türk ve Arabın kardeş kalleşliği 2016 Zafer Yılı ve Umutlarımız Peşmerge Çıkmazı ve Kongrelerimiz Tiranlar, Titanlar ve Devrim yolunda top atanlar Ölsünler mi? Kanlı barışın sessiz çığlıkları Kurşun ve Şarap - 6 Kurşun ve Şarap - 5 Kurşun ve Şarap - 4 Kurşun ve Şarap - 3 Kurşun ve Şarap - 2 (Pazardan Cumaya) Kurşun ve Şarap - 1 Arafta kalanlar - 8 (Son) Arafta kalanlar - 7 Arafta Kalanlar - 6 Arafta kalanlar - 5 Arafta kalanlar - 4 Arafta kalanlar - 3 Arafta kalanlar - 2 Arafta kalanlar - 1
x