Kürt ve Arap Savaşı -1-

Bunların eski sömürgeci ve işgalci damarları kabardı. Kürdistan yönetimini devirmeyi, Kerkük ve Hewlere girmeyi amaçlıyorlardı.

Sadece İŞİD ile açıklanmayacağı için, bu işgalci savaş fiilen Kürt-Arap savaşıydı. Sunni Araplar Şii yönetiminin baskılarından yakınıyorlardı. Demek ki mesele tek başına bu değildi. Sunni Arap devletine Kürdistanı önemli ölçüde dahil etmek istiyorlardı. Bu, Bütün Arap millyetçilerinin ve Arap siyasal islamınının veya çetelerinin ses çıkarmayacağı ve destekleyeceği bir olaydı.

Kürdistan başkanı Barzani bu gün peşmergelere yaptığı çağrıda; “İŞİD çeteleri ve onların işbirlikçilerini affetmeyin ve yönelin” diyordu. Bu bana göre doğru bir yaklaşımdı.

Bu savaşta Şengal kurtarılmadan Kürdistan’ın onuru kurtarılmayacaktır. Şengala doğru ilerlemeler var. Celavle geri alındı. İki cephede de çatışmalar sürüyor.

2-TC’nin arkadan hançerlemesini unutmayınız!

Güney Kürdistan başkanı Barzani ve Kürdistan yönetiminin son savaştan ders çıkarması gerekir. TC görünüşte bağımsızlığa bile açık ses vermedi. Ama öte yandan Kürdistan’ın kuyusunu kazmak için İŞİD ve Arap ırkçı ve gericilerinin Kürdistan’a saldırmasına yol açtı. Onlara yönelmesini sağladı. Musul ve Kerkük’ü Sunni Arap devleti ile kendisine Pazar yapmak istiyordu ve Kürdistanın bağımsızlığını önleyip, bir çok cepheden zayıflatamak istiyordu.

TC’nin suriye’de olduğu gibi Irak planı da ters tepti. Bağdat’a pirince giderken evdeki bulgurdan oldular.

TC’nin Kürdistan’a attığı bu kazığı Başkan Barzani ve Kürdistan halkı ve yöneticilerinin unutmaması gerektiği kanısındayım. Ticaret vb yapabilirsiniz. Ama TC’ye güven olmayacağını unutmayınız.

Son savaş size bir ders olsun.

3-KCK isterse “terör listesi”nden çıkabilir

ABD’nin bazı araştırma kurumları vb KCK ‘nin “terör listesi”nden çıkarılması yönlü görüşler belirtiyorlar. “Herşeyi TC ile halederiz, ABD ve AB vb karışmasın” anlayışından vazgeçmeniz önemlidir. KCK isterse “terör listesi”nden çıkabilir. Bunun ne anlama geldiğini kendileri daha iyi bilmesi gerektiği kanısındayım.

PYD listede değil. ABD ve AB ilişkilenmek istiyor. Bunun yolları son gelişmelerle açılabilir. Vala şu Esad, bilmem TC veya İran veya Irak tan bir yarar gelmez. Zor duruma düştüklerinde “şeker” gösterirler. Zorluğu biraz aşınca ilk vurdukları Kürdistan’dır.

Şu an Kürdistani gelişmelere en çok karşı çıkan İran ve TC’dir. Irak’ın Şii ve Sunni Arapları, Esad rejimi karşı olsalar bile zorlukları çok ve başları dertte. Irak hükümeti ve ordusu Tikrite bir operasyon yaptı, başaramadılar. Şimdilik durmuşlar. Bu tür operasyonlar artarsa Şii ve Sunni Arapların çatışmaları yoğunluk kazanacaktır.

4-Kürdistan yoğun diplomasi önemli

Kürdistana silah sevkiyatı ve yardımı, baka yardımlar yapan ülkeler gün geçtikçe artıyor.

En önelisi, siyasi ilişkilerin gelişmesi ve ABD ve AB yetkililerinin ve ülke yöneticilerinin Kürdistan’ı ziyaretidir. Kürdistan demokrasi ve bölge güvenliği için önemli bir ülkedir. Rolü stratejiktir.

Son diplomatik ve siyasi gelişmeler ve ilişkilenmeler, yardımlar vb gösteriyor ki, Kürdistan’ın bölgede yaşaması ve gelişmesi için uluslaraarası destek büyüyor.

Bir anlamda son savaşla Kürdistan’ın bölgede korunmasını gerektiğine inandılar.

Yeni siyasi ve idari vb statü vb kazanması için destekler gelişebilir. Kürdistan’nın bağımsızlaşması için yollar iyice açılıyor.

Bölgenin durulacağı yok. Şii ve Sunni arapları birleştirmek çok zor bir iş. Sonuçta Kürdistan’ın bağımsızlaşmasını tanımak zorunda kalabilirler.

Son diplomatik ve siyasi gelişmeler, uluslararası kamuoyunun Kürdistan ve halkının yanında olmasını oldukça önemsemek ve değerlendirmek gelip kapıya dayanmıştır.

Bölgede yeni tezgahlar ve oyun oynamak isteyenlerin tezgahları başlarına dert açtı. Hevesleri kursaklarında kaldı. Kazık atmak isterken kazık yiyeceğe benziyorlar.

Son bir şey daha:

Ey Kürdistan yöneticileri, bir daha Kerkük bilmem Türkmen bölgesi ve yerlerine gelecek TC yetkililerini kabul etmeyiniz. Siz kabul ederseniz, oradaki Kürt halkının bunun karşısında durması gerekir. Şu Fetullah okullarınına karşı birşeyler düşünseniz iyi olur. MİT’in faaliyetlerine bir sınır koyunuz vb...

Birlik

Cephede iyi-kötü bir arada olunma var. Siyasi “büyükler” den pek ciddi bir ses çıkmıyor. Hameset demeçlerine ihtiyaç olmadığını ve bu işe ciddi kafa ve pratik tavır ve tutum ayırmanızda sonsuz yarar var. Sizde herkes gibi “birlik” derseniz ve gereğini yapamamazsanız, gelin o tür düşünce davranışları halkın külahına anlatınız.

[email protected]

22/8/2014 Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.