Dursun Ali Küçük’ün Görüşlerine Başvurduk: Kürdistan İçin Kısa Notlar
1-Kürdistan’ın kurtuluşu için iç ve dış dinamiklerin birleşmesi gerekiyor. Eski tarihlerde iç dinamikler harekete geçse bile dış dinamikler açısından yalnız kaldı ve ezildi. Şimdi Ortadoğu’daki son gelişmeler Kürdistan kurtuluşu ve özgürlüğü için dış dinamikleri uygun hale getirmiştir. Kürdistan federasyonu ve Rojava Kürdistan’ında buna açıkça tanık olduk.
Kürdistan federasyonu yarı-devlet niteliğindedir ve devletleşmeye doğru gidiyor. Bu konuda iç ve dış dinamiklerin birleşmesi güçleniyor.
Rojava Kürdistan’ı çok olumsuz müdahaleler olmasa statü yolunda ilerlemektedir. Bir nevi federasyon sitemini yakalayabilir. Kürdistan federasyonu ve içerde yaptıkları anlaşmalara bağlı kalınırsa kazanmaları büyük olasılıktır. Kanton sistemi boştur ve oyalamadır ve aşılmakla yüzyüze gelecektir.
Kürdistan federasyonunu bağımsızlık yolunda teşvik ederken, Rojava, Doğu Kürdistan uluslarası alanda meşru görülen bütün direniş yöntemlerini örgütleyebilir, onları birlik ve mücadeleyi geliştirmesi yönünde desteklemeliyiz.
İlk defa uluslararası ve bölge koşulları Kürdistan’ın lehinedir. Kürdistan’ın dostları artmaktadır. İç dinamiklerin harekete geçmesi, örgütlenmesi, birleşmesi ve mücadelesi ön plana çıkmıştır. Koalisyon güçleri ve Batı vb ülke ve devletlerin destekleri kazanılacak düzeye gelmiştir.
Bölgede Kürdistanın bağımsızlığı, birliği ve özgürlüğü için en tehlikeli güç TC ve İran’dır. Diğer sömürgeci güçler zor durumdadır.
2- Kürdistan’da çözüm:
Kürdistan federasyonu bağımsızlık çözümünü geliştirmekle yüzyüzedir. Kürdistan topraklarının önemli bölümü kazanılmıştır, geri kalanı işgalden kurtarmak ve Şengal’in bir statü ile Kürdistan’a bağlanması güncel çözümlenmesi gereken sorunlardır. Doğu Kürdistan İran rejimine karşı silahlı mücadeleyi başlatmakla yüzyüzedir(diğer mücadele yöntemleri ile birlikte). Rojava Kürdistan ve Kürdistan federasyonu silahlanacak ve meşru savunmasını güçlendirmelidir.
Kuzey Kürdistan’da “çözüm süreci” ve barış denilen şey egemenlerin barışı ve çözümüdür. Hile ve oyundur. Bu oyunla Kürdistan Kurtuluş mücadelesi tasfiye edildi.
Bağımsızlık, federsyon ve özerk Kürdistan’dan vazgeçildi. KCK’yi Türkiye ye entegre etmek ve asimile etmek, tümden tasfiye etme planı yürürlüktedir. “Çözüm” denilen şey KCK’nin silahsızlandırılmasıdır. PKK aslında amaç ve direniş olarak tasfiye edildi. KCK devrededir. Öyle ki KCK ve İmralı artık bazı Türk devlet tezlerini savunmakta ve uygulamaktadır.
Kuzey Kürdistan bu kırılma ve iğdiş edilmeye rağmen epey bir potansiyele sahiptir.
“Çözüm” hilesi iyice anlaşıldığında veya KCK sözünü ettiği ve söylemiyle dile getirdiği “kuzeyde silahlı mücadele miadını doldurdu” stratejik duruşuyla aslında kurtuluş için silahlı mücadeleyi yozlaştırmış ve anlamsızlaştırmıştır. Uzatmaları oynamaktan öteye geçmiyorlar.
Öte yandan KCK dışında kalan Kürdistani muhalefetin küçümsenmeyecek bir bölümü bu sahte “barış ve çözüm” oyununa alet oldu. Barış ve çözüm denilen şey KCK’ yi bitirmek ve silahsızlandırmaktır. TC ve AKP’ ye dolaylı destek sundukları için KCK dışında kalan ve muhalif olan epey bölüm inandırıcılığını yitirmektedir.
Gerilla ve kır mücadelesi tekniğin geldiği düzey ve kırsal alanın önemli oranda boşaltılması ile bu tür savaş başarıya ulaşamaz. Farklı direniş yöntemlerinin denenmesi elzemdir.
Bağımsız, demokratik ve birleşik bir Kürdistan amacı ve ütopyası korunmalı ve geliştirilmelidir. Bağımsızlık ve ayrılma hakkı savunulmalıdır. Buraya varmak için elde edilecek kazanımlar da önemlidir. Reel politika Özerk Kürdistan, federal vb yönetim ve statü biçimlerini gündemleştirebilir. Gelişmelere göre yol ve yöntem izleneceği açıktır.
Kuzeyde bir süre kitle kırılganlık yaşayabilir. Geçici durumlardır. Yeni dalgaların gelişmesi kaçınılmazdır.
3- Sahte çözüm gündemlerine takılmayalım veya salt bunun eleştirisi üzerine politika yapılmaz.
Bölgenin dizayn edilmesi kaçınılmaz olarak Türkiye’nin dizayn edilmesidir. Yemen’deki savaş Arap ve Farsları karşı karşıya getirdi. Türkiye’nin bölgede en ciddi rakibi İran’dır.Geçmişte Türkiye’ nin çok ucuz tarzda elde ettiği ekonomik başarılar ve ticaret alanı daralmıştır.
Bölgede sular durulmaz. İŞİD ile sömürgeciler Kürtlere karşı savaş geliştirdi ve Kürtlerin İŞİD’ i yenmesiyle TC de ciddi darbe aldı. Suriye’ye TC ‘yi eski düşündüklerini yapamaz, bölge dizayn edilirken sıranın Türkiye’ye geleceği veya İran’da sarsıntıların yaşanması olasılık dahilindedir. AKP’ nin ABD ve AB kredisi aslında bitmiştir. Türkiye ve İran ne kadar “güçlü” görünseler de her an topun ağzına düşebilirler. Bu tür durumlara karşı şimdiden hazırlıklı olmak iyi olur.
4-Kuzey Kürdistan’da farklı görüş ve politikaların örgütlenmesi doğaldır. Toplumda her renk vardır. Kendine yer açmak ister. Ama bütün bunların ortak paydası Kürdistani olmalıdır. Kürdistan için statü istemelidir.
Ulusal birlik Kürdistani statü üzerinden sağlanır. Bu konuda ciddi olan Kürdistani güçler yanyana gelip ortak bir mücadele platformu oluşturabilirler. ideolojik tartışmaları öne çıkarmak geçmişin bir hastalığıdır. Bu hastalıktan kurtulmak önemlidir. Ortak kazanma ruhu gelişmeli ve “sen de kazan ben de kazanayım” denilmelidir.
Kürdistani partiler olmalıdır. HDP Türkiye partisi ve Türkiyelileşmek istiyor. Hiçbir sömürge ve ezilen ulusta bunu bulamazsın. Türkiye’de gerçek anlamda sosyal-demokrat, demokrat ve sosyalist partiler olursa ve Kürdistan’a statü verilmesi için açık mücadele yürütüyorsa ittifaklar geliştirilebilir. Türkiye partisi olmak yeni bir “Türk partisi” kurmak gibi bir şeydir.
PKK eskiden hiç değilse Kürdistani güçlerle ittifak yapmayı düşürdü, şimdi bu terkedilmiştir. O zaman Kürdistani güçler ittifaka gelmiyorsa KCK dışında birlik arayışı içinde olmalıdır. Kürdistani ittifaka gelmeyip seçim ittifakı yapmak oy toplama kendisini hep önde tutma mantığıdır.
5-Gandi gibi düreniş ve mücadele ruhu gereklidir. Kuzeyde meşru olan her türlü mücadeleye açık olmak önemlidir.Peşinen salt barış veya salt savaş mantığı yanlıştır. Serhildanlar ve direnişçi kitle hareketleri, sivil ittiatsizlik vb direniş yöntemleri gelişebilir-geliştirilebilir.
Kitlenin ayakta olmadığı ve sömürgecilerin huzurunun bozulmadı yerde başarıya ulaşmak mümkün değildir. Seçimler ve sadece örgütlenmeler ile yetinmek, barış dilemekle de Kürdistan ve toplumu özgürlüğüne kavuşamaz. Örneğin savaş veya meşru savunma ve direnişe sömürgeci güçler seni mecbur bırakabilir. Buna bile açık olmayan yapılanmalar zararlı çıkarlar.
Halkın çoğunluğunun ayakta olduğu bir yerde hiç bir sömürgeci güç varlığını sürdüremez.
Örneğin bütün şehirler ve metropolerde kitlelerin çoğunlunun katıldığı “anadilimizi istiyoruz” gösterileri olursa bu Kürdistan sorununun çözümünü yaklaştırır. Benzer örnekler çağaltılabilir. Sloganlar ise herkesin talebini karşılayacak şekilde olursa bazı birlikler bu tür sivil itaatsizlik ve meşru gösteriler üzerinde şekillenebilir.
Bu gün Kürdistan federasyonu, Rojava Kürdistan silahlı olarakta kendilerini savunuyorlar. Doğu Kürdistan için de bu geçerlidir. Türkiye öyle karışabilirki meşru savunmaya ihtiyaç duyabilirsin. Teorik olarak BM ve uluslarası hukukun vb bütün sömürge ve ezilen halklar için onayladığı her türlü meşru direniş hakkı bizim içinde geçerlidir.
Siyasetçilerimiz birer Gandi gibi davranmalıdır. Halka güven böyle verilebilir. Doğruları tek başına söylemek para etmeyebilir. Tarihimize de bakarsak Kürdistan mücadelesi çoğu zamanlar tepeden vurulmuştur. Bu gün Kuzey Kürdistan mücadelesi tepeden vurulmuştur.
Salt KCK veya PKK’ye muhaliflikle de bir yere varılamaz. KCK’ nin bu gün geldiği düzey elbette ki eleştiriye tabi tutulur, politikaları deşifre edilir. Ama sanki sadece bunu eleştirdin mi örgütlenirsin ve mücadele geliştirirsin mantığı ve politikası yanlıştır, bununla yetinenler iflas etmiştir. Asıl sömürgeciliğe karşı örgütlenme, mücadele ve direniş kazandırır.
Hepinizi selamlıyor, saygı ve sevgiler sunuyorum.
Dursun Ali Küçük
* Yazarımız sayın Dursun Ali Küçük\'ün bu görüşleri alayekiti.com sitesinde yayınlandı.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.