Rojava Kürtleri, hem aranan hem de terk edilen aktör oldular

Rojava Kürtlerinin bugün için elleri zayıfladı. Ama Suriye'de ise hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Macun bir kez tüpten çıktı, statüko ve kurulu nizam parçalandı. Topraklarına çaldıkları özgürlük ve statü mayası tuttu.

Çetin Çeko

16.10.2019, Çar | 15:01

Rojava Kürtleri, hem aranan hem de terk edilen aktör oldular
Makaleyi Paylaş

Kürtler, her zaman tüm olası dostluk ve ittifakları düşmanları da dahil herkes ile denediler. Ancak her seferinde yalnız bırakıldılar. Bir şekilde ihanete uğradılar, nice acı dersler gördüler ve nice çetin imtihanlardan geçtiler.

ABD Başkanı Donald Trump'ın, Türkiye'nin Rojava Kürdistanı işgaline yeşil yakması, tarihe bir kez daha "Kürtlere müttefikinin ihaneti" diye not düşürdü.

Lübnanlı gazeteci Semir Ataullah, Kürtlere yapılan ihanete ilişkin kaleme aldığı yazısında, makus talihleri ile özdeşleşen ve aldatılmalarını tasvir eden "Kürtlerin, dağlar dışında dostu yoktur" özdeyişine şunu ekler: "Eğer dağların da onları yüzüstü bırakmak gibi bir imkânı olsaydı, tereddüt etmezlerdi."

Türkiye’nin Rojava Kürdistanı’na bu ikinci işgali ve gerek Rojava gerekse Güney Kürdistan’a saldırılarını “meşru güvenlik kaygılarını” gerekçe göstererek gerçekleştiriyor.

Uluslararası toplumun "Türkiye'nin meşru güvenlik kaygılarını anlıyoruz" diye kurduğu her cümle ise, sorunlu ve daima Türkiye’nin saldırılarına kapı aralıyor.

Söz konusu cümlenin açık anlamı, Kürtlerin meşru ulusal demokratik hakları için mücadeleleri ve kazanımları, Türkiye'nin güvenliğine tehdit oluşturur manasına geliyor. Yani Kürt meselesinin tarihsel ve sosyolojik yanı görmezden gelinerek, güvenlikçi yanı öne çıkarılıyor

Bu tez, Türk devletinin başından beri savunduğu, Kürtlerin ulusal demokratik hakları için mücadeleleri eşittir “terörizm” argümanına tekabül ediyor.

Bugüne kadar uluslararası toplum, Türkiye’nin Kürtlere karşı anti demokratik, uluslararası yasa ve sözleşmeleri ihlal eden eylemlerini Londra, Paris, Brüksel, Berlin, Moskova ve Stockholm’ün güvenliği ile politik istikrarını tehdit etmediği müddetçe görmezden geldi. Yalnızca cılız protesto ve kınamalarından öteye götürmedi.

Dolayısıyla şuan uluslararası toplumun Türkiye’ye karşı çıkan gür sesinin nedeni, Suriye’deki kaosun hem olası IŞİD saldırıları hem de olası mülteci akımının tekrardan tezahürü ihtimalidir. Bunun sonucu Avrupa'da siyasal, toplumsal düzen ve istikrarın bozulma riski taşımasıdır.

ABD'de kopan gürültü ise, Ortadoğu’da Rusya’nın gücünün frenlemesi, İran tehdidi, İsrail’in güvenliği ve Irak siyasetinin revize edilmesi projelerinin Trump tarafından dumura uğratılması kavgasıdır.

Tüm bu olup bitenlerin ortasında bölgede hem Güney hem de Rojava Kürtleri önemli bir aktör olarak ortaya çıktılar. Başta IŞİD ile mücadele olmak üzere bu tarihsel fırsatı, Kürtlerin ulusal demokratik haklarını elde etme ve bunu kalıcı bir statüye dönüştürmek için çabaladılar ve çabalamaya devam ediyorlar.

Bazı çevreler Suriye'de gelinen son noktayı YPG/PYD'nin ideolojik duruşundaki yanlışlığa bağlıyor. Bu çevrelerin gözden kaçırdıkları husus, Türk devletinin garezinin kökünde yatan gerçeğin, statüsüz Kürtler ve Kürdistan siyaseti olmasıdır. Ayrıca sorun ideolojik değil siyasaldır. Eğer sorun ideolojik olsaydı, ne ABD'nin, YPG ile ne de YPG'nin, ABD ile bir adım atması mümkün olabilirdi.

Bugün Rojava Kürdistan'ında işgal için ilerleyen Türk askeri tanklarının, iki yıl önce Güney Kürdistan bağımsızlık referandumu sonrası namlularını Zaxo ve Hewler'e doğrultup manevra yapan aynı askeri tanklar ve toplar olduğunu unutmamız gerekir. Dolayısıyla Türkiye’nin karşısındaki Kürt aktörün YPG/PYD mi veyahut ENKS mi olduğunun bir önemi kalmıyor.

YPG/PYD uluslararası toplumla ilişkilerde büyük stratejik bir hata yapmadı. Tersine ABD ve koalisyon güçleri yanı sıra, çok yönlü ve esnek bir şekilde Şam rejimi, Rusya ve İran ile köprüleri atmamaya çabaladı.

Öyle ki 2014'e kadar Türkiye ile ilişkileri bile süre geldi. Bugün Erdoğan’ın “Teröristlerle asla masaya oturmayız” gürlemesine bakmayın. Defaatle dönemin PYD Eşbaşkanı Salih Müslim ile masaya oturan kendi kurumları ve adamları oldu.

Elbette devletler arası ilişkilerde çıkarlar belirleyicidir. Her defasında “Suriye’de bulunan yabancı güçlerin ancak Şam rejiminin izniyle Suriye topraklarında bulunması gerekir” diyen Rusya, Şam’ı ve Kürtleri baypas ederek Afrin’i Türkiye’ye verdi.

Bugün dünyanın topyekûn karşı çıkmasına karşın, Trump da Putin’in yaptığını yapıyor. Türkiye'nin işgal hareketine karşı açıklanan yaptırımlar ise Türkiye'nin saldırılarını engellemiyor.

Rojava Kürtlerine acilen derman olacak, doları 10 YTL'ye çıkarmak, eğer varsa Türkiye Savunma Bakanı Hulusi Akar, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'in mal varlıklarına ABD'de el koymaktan öte, Rojava Kürdistanı hava sahasının Türk savaş uçaklarına kapatmak, iki güç arasına üçüncü bir gücün girerek tampon bölge oluşturulmasıdır. Ancak bunlar acil çözümler olabilir.

Suriye’de kartlar yeniden karılıyor. Kürdistan'ın en ufak parçasının cesaretli ve kahraman evlatları, IŞİD canavarını yenerek bölgelerinde eksik ve aksak da olsa, defacto bir düzen kurdular. Ayrıca Kürt sorununu uluslararası arenaya taşıdılar.

Rojava Kürtlerinin bugün için elleri zayıfladı. Ama Suriye'de ise hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Macun bir kez tüpten çıktı, statüko ve kurulu nizam parçalandı. Topraklarına çaldıkları özgürlük ve statü mayası tuttu.

Rojava Kürtleri geçmişe mahkûm olmadıklarını hem dost hem de düşmana göstermeye devam edecekler.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.

22444 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:18:08:40

Çetin Çeko

Yazarın Önceki Yazıları

ABD’nin İran siyasetinin Ortadoğu ve Kürtlere etkileri ‘Konuş! Sen nerelisin?’ KDP’nin Seçim Boykotu ve Irak Federal Kurumlarından Çekilme Olasılığı ABD’nin Irak’ı Terk Etmesi Durumunda Kürdistan’ın Ödeyeceği Bedel! KDP merkezinin bulunduğu Pirmam'a saldırı ne anlama geliyor? Irak Vilayet Seçimleri; Kürdistanlı güçler birlik olmazsa 'tartışmalı' bölgeler geri alınamaz! Jerusalem Post: ABD, PJAK’ı ‘terör’ listesinden çıkarmalı Peşmerge’nin ordulaşmasında fırsatlar ve engeller Macron'un Korsika’ya 'tam özerklik' vaadi Kürtler için neden önemli? ABD, Peşmerge'ye yardımı keseriz uyarısında bulundu! Kürdistan petrolünün Bağdat’ın kontrolüne geçmesinden Batı sorumludur! Gazeteci ve yazar Abit Gürses Stockholm’de anıldı 14 Mayıs seçimleri Kürt karşıtlığı üzerine kurgulandı! Güney Kürdistan’da seçimler neden zamanında yapılmıyor? HDP, savunduğu yanlış ve şaşı tarih anlayışıyla yüzleşmelidir. Olası yeni iktidarın Kürt sorununa bakışı, Güney ve Rojava Kürdistanı’na yaklaşımı 'Demokrasi' treninin son vagonu Kürtler! HDP ve 'Kürdistan seçim ittifakı' Roboski saldırısı istihbaratını ABD verdi, Türk F16’ları da vurdu! KYB, Erbil’de üst düzey terörle mücadele görevlisini öldürmekle suçlanıyor! Doğu Kürdistan ve İran’dan çıkaracağımız dersler Kürdistan tarihi, fırsatları yakalamanın ardından kaybetmenin tarihi olmamalıdır! Olası Ankara-Şam yakınlaşmasında Rojava Kürtleri kazanımlarını nasıl koruyabilir? İsveç ve Finlandiya’nın olası NATO üyeliğine sadece Kürt penceresinden bakmak yeterli mi? Erdoğan, NATO krizi ile Kürt sorununu uluslararası platforma taşıdı Abit Gürses’in anısına! Güney Kürdistan doğalgaz projesi yeni bir müzakere süreci başlatır mı? Biden, KDP ve KYB’yi uyardı! Güney Kürdistan’da ifade ve basın özgürlüğü ihlalleri Dava adamı Şerafettin Kaya Bağdat, Kürdistan’ın federal statüsünü sorguluyor Çin, Kürt dosyasını açtı! Türkiye-İsrail yakınlaşması Kudüs’ün Kürt siyasetini nasıl etkiler Türkiye'nin ABD ve Rusya’ya Kobani rüşveti Bir sessizlik tarihi: Mele Mustafa Barzani’nin İsrail ziyaretleri Dünya’nın ilk kadın hahamı Kürdistanlı Osnat Barzani Batı, Güney Kürdistan’ın demokrasi notunu düşürdü! Geçmişle yüzleşmek, tartışma kültürü ve üslubu üzerine Kürdistan petrolünü dünyaya pazarlayan Pakistanlı Murtaza Lakhani 'Kürt Hâkim' kurşunla değil, iğneyle katledildi! ABD, Taliban ile olası barışı, Kürt sorununda Türkiye’ye emsal mi gösterecek? T.C Kürtçeyi yasaklamak için bütün devletlerin ikinci resmi dillerini yasakladı! Güney Kürdistan’da yolsuzluk ve kayıt dışı ekonomi! İsrail’in Rojava Kürdistanı siyaseti İbrahim Barış Anlaşması ve Kürdistan'a etkisi Rusya’nın Kürt kartı, kimin lehine kimin aleyhine? Rusya, S-400 alımı karşılığında Afrin'i Türkiye’ye mi verdi? KDP ve PKK düşmanlığı kime ne kazandırır? Rojava Kürtleri; birlikte başarıp tarih yazabilecekler mi? PYD-ENKS Anlaşmazlığında KDP-KYB Barış Süreci TC’nin Kürt ‘Afları’ Xelîl Ağa, İsmail Beşikçi, Fikret Otyam ve Can Yücel Erdoğan, Enver Paşa ve İttihat Terakki’nin ayak izinden gidiyor ABD, İran, Irak üçgeninde Kürtler Irak’ı Bu Kez Kürtler Değil, Araplar Parçalayabilir Erdoğan’ın Kobani planı 'Barış Koridoru' yazılır, işgal okunur Seçimin bir diğer kaybedeni Öcalan oldu! Olası Basra federasyonu ve Kürdistan’a etkisi Yabancı Gözüyle 'Kürdistanilik' Türkiye modeli güvenli bölge: Kuzuyu kurda emanet etmek ABD’nin Suriye siyasetinde Kürtler ve Türkiye Suriye, siyasi süreç ve Kürtlerin temsili Kürt seçmen davranışı ve 24 Haziran Geçmişi Hatırlamak Kurtuluşun Sırrıdır! Türkiye, Afrin’i almak değil, Diyarbakır'ı kaybetmekten korkuyor! Kürdistan için yeni bir nefes: Rusya! Kürdistan’a yaptırımlar bağımsızlık sürecini hızlandırabilir Referandum ve Kerkük travması Kürdistan’a yaptırımlar Erdoğan’ı iktidardan edebilir Bağdat ikinci kez Kürtlerden kaçıyor Güney Kürdistan bağımsızlık referandumu ve sonrası Federalizmi Irak’a Kürtler getirdi Uluslararası toplum ve Kürtler Kürtlerin sistemi etkileme ve kilitleme gücü Güney ve Kuzey’de ‘Kürdistani’ kavramı Güney Kürdistan Bağımsızlık Referandumu ve Olasılıklar AKP ve KDP Kürtlerde ‘Hayır’ ve ‘Boykot’ Güney Kürdistan’ın bağımsızlığında iki örnek Türkiye’nin YPG ile dolaylı ateşkesi Kürtlerin Seçilmişleri Mebus Değil Mahpus Uluslararası toplum, müttefiklerinin Kürt kamburunu taşımak istemiyor Türkiye, Kürtler için yaptığı kafesin mahkûmu Türkiye’de darbe geleneğinin tarihsel kodları Rusya’nın 'Türkiye, IŞİD'i destekliyor' iddiası ne olacak? HDP, 23 Nisan 1920’yi savunacağına hesaplaşmalıdır AKP medyası Gülen Cemaati’nin asılsız bilgilerini Kürt sivil kurumlarına karşı kullanıyor Sri Lanka-Türkiye, Tamil Kaplanları-PKK benzerlikler ve farklılıklar Kürt sorunu ekseninde Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı Demokratik özerklik neden kalıcı çözüm olamaz?
x