Kürtlerin sistemi etkileme ve kilitleme gücü

PKK’nin şehir savaşları ve içi boş özerklik ilanlarıyla HDP, 1 Kasım seçimleriyle birlikte bu çevreden gelen oylardan bir kısmını o dönem kaybetmişti. Saf değiştiren geçişken yurtsever muhafazakar Kürt oyları, Erdoğan'ın başkanlık sistemini onaylasalar bile, AKP’nin güvenlikçi, saldırgan ve baskıcı Kürt siyasetini onayladıkları anlamına gelmiyor.

Çetin Çeko

23.04.2017, Paz | 07:54

Kürtlerin sistemi etkileme ve kilitleme gücü
Makaleyi Paylaş

16 Nisan referandum sonuçları değerlendirilirken önemli ölçüde birçok çevre “sonucu Kürtler belirledi” tespiti yaptı. Bu tespitten yola çıkarsak 7 Haziran ve 1 Kasım genel seçimlerinin ardından 16 Nisan referandumu, Kürtlerin bir blok olarak sistemi etkileme ve kilitleme potansiyeline ulaştığının bir kez daha teyidi anlamına geliyor.

Evet oyu kullanan bir bölüm yurtsever muhafazakar Kürt, 7 Haziran seçimlerinde tercihlerini HDP’den yana kullanmışlardı. HDP’den giden kısmi evet oylarının bu kesimlere ait olduğu tahmin edilmektedir. Zaten 7 Haziran seçimleri ardından HDP’nin muhafazakar Kürtleri konsolide edip, bünyesinde tutup tutamayacağı sorusu söz konusu kesimlere ilişkin tartışma konusuydu.

PKK’nin şehir savaşları ve içi boş özerklik ilanlarıyla HDP, 1 Kasım seçimleriyle birlikte bu çevreden gelen oylardan bir kısmını o dönem kaybetmişti. Saf değiştiren geçişken yurtsever muhafazakar Kürt oyları, Erdoğan'ın başkanlık sistemini onaylasalar bile, AKP’nin güvenlikçi, saldırgan ve baskıcı Kürt siyasetini onayladıkları anlamına gelmiyor.

Tersine, AKP’nin güvenlikçi ve saldırgan siyasetinden vazgeçmesini, Kürdistan’ın diğer parçalarındaki Kürtlerin kazanımlarına tahammül etmesini ve politik çözümü gündemine almasını istiyorlar. Şu an MHP ile ittifak halindeki AKP’nin güvenlikçi, saldırgan ve totaliter siyaseti, bu taleplerin çok uzağında seyretmekte.

Yine de içindeki muhafazakar Kürtlerin ısrarlarına AKP’nin, yüzünü mü yoksa sırtını mı döneceğini yakın zamanda göreceğiz. Ayrıca 1 Kasım’da PKK’nin şehir savaşları siyaseti ile içi boş özerklik ilanlarının karşılığı olmadığını referandumda da ikinci kez ifade eden Kürt seçmen, HDP’ye, PKK’ye rağmen daha farklı bir siyaset üretmesinin işaretlerini verdi.

En önemlisi tüm bu hata ve uyarılara karşın, HDP seçmeninin uygulanan devlet terörü karşısında partilerine sahip çıktığını görüyoruz. Ayrıca sistem partileri ile Kürt siyasal güçleri arasında sarkaç gibi gidip gelen yurtsever muhafazakar Kürt seçmenin, Kürdistanlı siyasal güçlerin bünyesine nasıl çekilip kalıcı olabilecekleri, üzerinde düşünülmesi gereken önemli bir sorudur.

Gücün meşru kontrolü ve kullanımı

Sistem partilerinin Kürdistan’da marjinal olmaları, Kürtlere ve Kürdistan’a talep edilen statüye ilişkin, Kürt sivil siyasal hareketlerinin hem meşruiyetlerini hem de pazarlık güçlerini arttıran en önemli göstergedir. Bu bağlamda Kürtlerin sistemi etkileme ve kilitleme gücü, ulusal ve demokratik haklarını tanımayan statükoya karşı çıkış ve itirazlarıdır.

Sistemde Kürtleri kolektif ifade eden veya kapsayan hiçbir alanın bulunmamasından dolayı, Kürtler çarkın dişlilerine çomak sokmaktadırlar. Sadece devletin belirlediği kurallar, araçlar ve şartlarda bile, Kürtlerin karşı koyuşları, Kürtsüz işleyen çarkın kilitlenmesine, cıvataların yerinden oynamasına yol açmaktadır.

Bundan dolayı yüzde on barajıyla Kürtler sistemden uzak tutulmaya, ya da mevcut devlet mekanizmasını etkileme güçleri olmadan "var olmalarına" müsaade edilmeye çalışılıyor. Devletin korku ve paniği artık Kürt sivil hareketinin milyonlarla ifade edilmesidir.

Devleti yönetenler, 7 Haziran seçimlerinin sonuçlarını bunun için içlerine sindiremediler. Bunun için Türk devletinin hedefinde HDP’li vekilleri meclisten atmak, hapsetmek, belediyelere el koyarak Kürtleri sivil siyasetin dışına iterek etkisizleştirmek vardı.

Artık Kürt siyasal güçleri, 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri ile 16 Nisan referandumunda elde ettikleri, sistemi etkileyen ve gerektiğinde kilitleyen pozisyonlarını rasyonel politikalar üreterek kalıcı hale getirmeleri gerekiyor.

Bu açıdan Kürtlerin ellerindeki meşru, potansiyeli olan ve milyonlarla ifade edilen en etkili güç sivil siyasettir. Bu gücün, Kürtlerin ulusal ve demokratik haklarının elde edilmesinde elinin güçlendirilmesi gerekiyor.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
9471 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:18:41:59

Çetin Çeko

Yazarın Önceki Yazıları

ABD’nin İran siyasetinin Ortadoğu ve Kürtlere etkileri ‘Konuş! Sen nerelisin?’ KDP’nin Seçim Boykotu ve Irak Federal Kurumlarından Çekilme Olasılığı ABD’nin Irak’ı Terk Etmesi Durumunda Kürdistan’ın Ödeyeceği Bedel! KDP merkezinin bulunduğu Pirmam'a saldırı ne anlama geliyor? Irak Vilayet Seçimleri; Kürdistanlı güçler birlik olmazsa 'tartışmalı' bölgeler geri alınamaz! Jerusalem Post: ABD, PJAK’ı ‘terör’ listesinden çıkarmalı Peşmerge’nin ordulaşmasında fırsatlar ve engeller Macron'un Korsika’ya 'tam özerklik' vaadi Kürtler için neden önemli? ABD, Peşmerge'ye yardımı keseriz uyarısında bulundu! Kürdistan petrolünün Bağdat’ın kontrolüne geçmesinden Batı sorumludur! Gazeteci ve yazar Abit Gürses Stockholm’de anıldı 14 Mayıs seçimleri Kürt karşıtlığı üzerine kurgulandı! Güney Kürdistan’da seçimler neden zamanında yapılmıyor? HDP, savunduğu yanlış ve şaşı tarih anlayışıyla yüzleşmelidir. Olası yeni iktidarın Kürt sorununa bakışı, Güney ve Rojava Kürdistanı’na yaklaşımı 'Demokrasi' treninin son vagonu Kürtler! HDP ve 'Kürdistan seçim ittifakı' Roboski saldırısı istihbaratını ABD verdi, Türk F16’ları da vurdu! KYB, Erbil’de üst düzey terörle mücadele görevlisini öldürmekle suçlanıyor! Doğu Kürdistan ve İran’dan çıkaracağımız dersler Kürdistan tarihi, fırsatları yakalamanın ardından kaybetmenin tarihi olmamalıdır! Olası Ankara-Şam yakınlaşmasında Rojava Kürtleri kazanımlarını nasıl koruyabilir? İsveç ve Finlandiya’nın olası NATO üyeliğine sadece Kürt penceresinden bakmak yeterli mi? Erdoğan, NATO krizi ile Kürt sorununu uluslararası platforma taşıdı Abit Gürses’in anısına! Güney Kürdistan doğalgaz projesi yeni bir müzakere süreci başlatır mı? Biden, KDP ve KYB’yi uyardı! Güney Kürdistan’da ifade ve basın özgürlüğü ihlalleri Dava adamı Şerafettin Kaya Bağdat, Kürdistan’ın federal statüsünü sorguluyor Çin, Kürt dosyasını açtı! Türkiye-İsrail yakınlaşması Kudüs’ün Kürt siyasetini nasıl etkiler Türkiye'nin ABD ve Rusya’ya Kobani rüşveti Bir sessizlik tarihi: Mele Mustafa Barzani’nin İsrail ziyaretleri Dünya’nın ilk kadın hahamı Kürdistanlı Osnat Barzani Batı, Güney Kürdistan’ın demokrasi notunu düşürdü! Geçmişle yüzleşmek, tartışma kültürü ve üslubu üzerine Kürdistan petrolünü dünyaya pazarlayan Pakistanlı Murtaza Lakhani 'Kürt Hâkim' kurşunla değil, iğneyle katledildi! ABD, Taliban ile olası barışı, Kürt sorununda Türkiye’ye emsal mi gösterecek? T.C Kürtçeyi yasaklamak için bütün devletlerin ikinci resmi dillerini yasakladı! Güney Kürdistan’da yolsuzluk ve kayıt dışı ekonomi! İsrail’in Rojava Kürdistanı siyaseti İbrahim Barış Anlaşması ve Kürdistan'a etkisi Rusya’nın Kürt kartı, kimin lehine kimin aleyhine? Rusya, S-400 alımı karşılığında Afrin'i Türkiye’ye mi verdi? KDP ve PKK düşmanlığı kime ne kazandırır? Rojava Kürtleri; birlikte başarıp tarih yazabilecekler mi? PYD-ENKS Anlaşmazlığında KDP-KYB Barış Süreci TC’nin Kürt ‘Afları’ Xelîl Ağa, İsmail Beşikçi, Fikret Otyam ve Can Yücel Erdoğan, Enver Paşa ve İttihat Terakki’nin ayak izinden gidiyor ABD, İran, Irak üçgeninde Kürtler Irak’ı Bu Kez Kürtler Değil, Araplar Parçalayabilir Erdoğan’ın Kobani planı Rojava Kürtleri, hem aranan hem de terk edilen aktör oldular 'Barış Koridoru' yazılır, işgal okunur Seçimin bir diğer kaybedeni Öcalan oldu! Olası Basra federasyonu ve Kürdistan’a etkisi Yabancı Gözüyle 'Kürdistanilik' Türkiye modeli güvenli bölge: Kuzuyu kurda emanet etmek ABD’nin Suriye siyasetinde Kürtler ve Türkiye Suriye, siyasi süreç ve Kürtlerin temsili Kürt seçmen davranışı ve 24 Haziran Geçmişi Hatırlamak Kurtuluşun Sırrıdır! Türkiye, Afrin’i almak değil, Diyarbakır'ı kaybetmekten korkuyor! Kürdistan için yeni bir nefes: Rusya! Kürdistan’a yaptırımlar bağımsızlık sürecini hızlandırabilir Referandum ve Kerkük travması Kürdistan’a yaptırımlar Erdoğan’ı iktidardan edebilir Bağdat ikinci kez Kürtlerden kaçıyor Güney Kürdistan bağımsızlık referandumu ve sonrası Federalizmi Irak’a Kürtler getirdi Uluslararası toplum ve Kürtler Güney ve Kuzey’de ‘Kürdistani’ kavramı Güney Kürdistan Bağımsızlık Referandumu ve Olasılıklar AKP ve KDP Kürtlerde ‘Hayır’ ve ‘Boykot’ Güney Kürdistan’ın bağımsızlığında iki örnek Türkiye’nin YPG ile dolaylı ateşkesi Kürtlerin Seçilmişleri Mebus Değil Mahpus Uluslararası toplum, müttefiklerinin Kürt kamburunu taşımak istemiyor Türkiye, Kürtler için yaptığı kafesin mahkûmu Türkiye’de darbe geleneğinin tarihsel kodları Rusya’nın 'Türkiye, IŞİD'i destekliyor' iddiası ne olacak? HDP, 23 Nisan 1920’yi savunacağına hesaplaşmalıdır AKP medyası Gülen Cemaati’nin asılsız bilgilerini Kürt sivil kurumlarına karşı kullanıyor Sri Lanka-Türkiye, Tamil Kaplanları-PKK benzerlikler ve farklılıklar Kürt sorunu ekseninde Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı Demokratik özerklik neden kalıcı çözüm olamaz?
x