İnsani Kişilik, Aidiyet-Kimlik Bilinci ile Şekillenir

Bugün Kürt dili tehlikededir. Bu dilin kurtarılması, geliştirilmesi günceldir.Bugün Kürdistan pazarı, doğası, milleti parçalanmış, bütünlüğü deforme edilmiş, bölüştürülmüş, her bir parçası farklı bir sömürgeci devletin egemenliğinde yok sayılmış ve sayılmaktadır.

Ahmet Önal

11.03.2017, Cts | 13:29

İnsani Kişilik, Aidiyet-Kimlik Bilinci ile Şekillenir
Makaleyi Paylaş

“Aidiyet sorunu ile olgulara bakmak yanlıştır!” denilir. Asıl aidiyetsiz olgulara bakmak, kişinin kendisini boşluğa bırakması ve kişisizleştirmesidir.

Zira aidiyet, olguları ile sorunlara bakmamak, olguyu, farklılıkları görmemek, kendini tanımlamamak ve tanımamaya, kavramları oluşturmamak ve analiz etmekten uzak kalmaya vesile olur.

Bu nedenle, konuya aidiyet tanımlamaları ile başlamak yanlış olmayacaktır.

Aidiyet; kendimizi içinde bulduğumuz, kendimize ait olarak gördüğümüz olgudur.

Bunlar; biz evrenliler, biz dünyalılarız, biz canlılar, biz hayvan alemi canlılar, biz memeliler, biz düşünen insanlar, biz buğday tenliler, biz Asyalılar, biz Ariler, biz Hint Avrupalılar, biz doğu Ariyalılar, biz İraniler, biz Kürdistanlılar, biz Kürtler, biz Kurmançlar, biz Şadiler, biz köylüler, biz işçiler, biz şehirliler, biz Kuzeyliler, biz Serhedliler, biz Dersimliler, biz otoktonlar, biz erkekler, biz siyasiler, biz aydınlar, biz yayıncılar, biz mahkûmlar, biz partisizler, biz sivil itaatsizler, biz erkekler, biz yaşlılar vs.

Burada savunduğumuz her olgunun içinde kendisini bulan ya da tanımlanan görüngü bir aidiyeti de ifade eder. Bu tanımlanmalar yapıldıktan sonra, her olgu kendi içinde bir savunma içgüdüsü geliştirir. Bu içgüdünün bilinçli savunulması ise öznel, toplumsal ve evrensel analiz için gereklidir. Aksi halde genelden özele, özelden genele, basitten karmaşığa, karmaşıktan basite bir analiz ve algılama çalışmasını sürdürmek mümkün olmaz. Hak, hukuk, adalet eşitlik bu varoluşsal olgular arasındaki eşitlik, özgürlük, dokunulmazlık için yapılan düzenlemeleri tüm aidiyetlerin kendisi olması ve kendini geliştirmesi için tarihin deneyim ve tecrübelerinden çıkarılan dersler ile geleceğin daha yaşanılır kılınması için düzenlemeler yapılır.

Kabaca belirtmek gerekirse;

Evrenimizde; gelişen bilim, sanayi, teknoloji ile insanlık; evrende yeni keşifler yapmaktadır. Bu yapılırken evrendeki gelişmeleri takip ederken, onun evrenin doğasal yapısının, evrenlilerin aleyhine işlemesinin önüne geçmek doğal olanıdır.

Biz dünyalılar; tüm varlıklar açısında Dünyanın dengesinin bozulmaması, korunması ve daha güzel yaşanılır kılınması için mücadele eder. Bunun için yok olanı korumak, var etmek, yeniden üremesi, üretilmesini sağlamak için, hoşgörü ve koruma bilincinin gelişmesini sağlamak üzere savunmak. Bunun için Doğa ve Dünyanın dengesini bozabilecek her girişimin karşısında olmak, sınırsız güç ve sınırsız akıl ile birleşen bencillikle dünyayı çıkarına göre tasarımlamak üzere egemenlik sağlayan plan, proje ve girişimlerin karşısında yer almak için bilinçli, duyarlı ve hassas olmak dünyalılar içinde akılı gelişmiş olgular içinde insanlığın vazgeçilmezdir.

Bugün Dünyamızda var olan ya da tarihsel olarak oluşan alışkanlıklar ve kâr hırsı ile yapılan müdahaleler, dünyayı yaşanılmaz bir hale getirme tehlikesi içindedir. Bu nedenle savaşlar ile yerleşim yerleri tahrip edilmekte, egemenlik savaşları, doğanın ve tabiatın tahribatı, bazı varlıkların ortadan kaldırılması, eritilmesi ve tüketilmesi gibi girişimler ya da yok olanların var olmasını sağlamak için girişimler geliştirmemek gibi “bana ne” tutumu takınmak, yaşanan dünyanın varlıklarının yok olması karşısında tavırsız kalmak daha güzel ve çeşitlilikleri içinde barındıran, unsurlarının dünyada yok edilmesine, yok olmasına tutum almamak insanlık aklının yerli yerinde kullanılmaması ise Dünyalılara karşı menfi bir haldir.

Dünya; canlı ve cansız varlıkların tamamından oluşmuştur. Tüm canlı ve cansız varlıklar elementlerden oluşmuştur. Tüm canlılar elementlerden müteşekkildir. Yaşamdaki tüm varlıklar bir biçimi ile birbiriyle ilişkilidir. Cansızlar, bitkilere, hayvanlara besin olur. Cansızlar ve canlılar geçişken hareketlerle, tabiatın oluşmasını, yeşermesini sağlar. Bu nedenle canlılar içinde, aklı ile doğaya dengesiz müdahale eden insanlığın dışındaki cansız ve canlı varlıklara karşı amansızca dengelerini bozar girişim ve eylemler geliştirmesi, doğanın dengesini bozar ki bu, bazı canlıların yaşam alanlarını da olumlu olumsuz etkiler. Tabiat boşluklara imkân vermediği için bu, bazı varlıların aleyhine, bir diğer varlığın ise aleyhine fonksiyonel işlevler oynayabilir. Bu nedenle insanlığın bu müdahalede hassas olması gerekmektedir.

Canlılar alemimiz, tamamıyla birbirini besleyen ve aynı zamanda tüketen, bu hareket içinde birbirini dengeleyen bir fonksiyondadır.

İnsanlığın canlı alem içinde, bitkileri, doğayı, hayvanları koruması kendi yaşam savaşını kaliteli kılan bir etkendir. Bu nedenle insan kendisinin içinde yer aldığı canlılar alemini en sağlıklı ve yaşanılır kılması kendi yaşam kalitesini artırır. Bu kalite nesilden nesile korundukça insanlığın doğa bilinci, geleneği ve kültürü gelişir ve barbar tarihten, şiddet eğiliminden kopar.

Hayvan alemi, Hayvanlar alemine hareket edebilen tüm canlılar girer. Bunlar memeliler ve memesizler olarak adlandırılır. İnsanlar hayvanlar aleminin memeli hayvanlar grubuna girer. Ancak insanların memeli hayvanlar sınıfında olan hayvanlardan bir farkı düşünen, geleceği tasarımlayan ve aklı ile doğaya ve dışındaki evrene, dünyaya, canlı ve cansız varlıklara akıl gelişmişliği ile hükmedebilen bir hayvandır. Sorun bu hükmünü geleceği ve içinde bulunduğu çevre ile koruması, doğalığının bozulmaması istikametinde kullanmasıdır. Bu kullanım bir aidiyet ve kişilik sorunu ile mümkündür.

Düşünen, konuşarak anlaşabilen, topluluklara göre şekillenen biz insanlar olarak, hayvan alemi içinde ayrı bir kimliğiz. Düşünen hayvanlar olarak İnsan kimliği altında tenlerinin rengine, dil ailelerine, bulundukları ülke ve dillerine, ait oldukları topluluklarına, jenerik olarak olageldikleri soylarına -ki Kürtler buna aşiret diyor- toplulukları içinde konuştukları dilleri, konuştukları diller içinde konuştukları lehçe, lehçenin kullandığı ağız, ekonomik sınıflandırmadaki yeri, sosyal olarak bulunduğu yeri- şehirli, köylü, getto vb.-, yerli mi göçer mi oldukları, siyasi, aydın vb. mesleki kimliği-yayıncı, yazar, çoban, işçi vb. partili-partisiz, ilgili olduğu düşün ve faaliyet duruşu, cinsi kimliği, kadın erkek gibi, evli- bekar kimliği, yaş kategorisine göre kimlik, inanç kategorisine göre kimlik vb. bütün bunlar birer kimlik olarak şekillenmiştir.

Her birey çok kimliklidir. Kendisinin içinde bulunduğu ya da kendisine ait hissettiği şeyi yaşamak, kültür haline getirerek kendini bulur. Evrenli, Dünyalı, Kürdistanlı, Kürt millet, bölge ve ferdi özgürlükleri vs. birer kimliktir.

Kimlikler içinde yok olma tehlikesi olan daha hassastır, yok olmak üzere olan ya da yok edilmek istenen kimlik- kimlikleri öncelikli olarak savunulmak, korunmak ve gelişmesi için çaba sarf etmek tüm insanlığın görevidir.

Kimliği ile yok edilmek istenenin ya da kimliksel bütünlüğü deforme edilmek istenenin, bozulmak, parçalanmak istenenin savunulması her insanın görevidir.

Her dil, aynı zamanda insanlığın oluşması, insaniyetin şekillenmesi ile oluşmuştur. Değil bir dilin, insanlığın her kelimesinin kaybolması, yitirilmesi önemli kayıptır. Başta kimliğin, dilin, ülkenin insanları olmak üzere tüm insanlığın bu dilin, kimliğin, ülkenin, ülkede yaşayan doğanın hatta tüm varlıkların korunması için hassas davranması gereklidir. Her kimlik, insanlığın bir ünitesidir ve parçasıdır. Onun yitip gitmesine insanlık lakayt olamaz, görmezden gelemez, ilgisiz kalamaz. Kalırsa insanlık kimliği marazlıdır, yanlış şekillendirilmiştir ve kendi değerlerinin bilincinde olarak yetiştirilememiştir ve değildir.

Bugün Kürt dili tehlikededir. Bu dilin kurtarılması, geliştirilmesi günceldir.

Bugün Kürdistan pazarı, doğası, milleti parçalanmış, bütünlüğü deforme edilmiş, bölüştürülmüş, her bir parçası farklı bir sömürgeci devletin egemenliğinde yok sayılmış ve sayılmaktadır. Bu barbarlığın, terörün, şiddetin, parçalanmışlığın, deformasyon ve dejenerasyonun karşısında yer almayan insan ve insanlık, kendisinin bir parçasına yapılan zulmü görmemek, tutum almamak, karşı koymamak ile suçluların suç işlemelerine dur dememeleri durumunda kendileri de suçlu duruma düşerler ve düşmüşlerdir.

Sömürge ülke ve soykırıma uğrayan milletin kimliğine, durumuna karşı özgür iradesiyle tavır almayan aydın, aydın değildir, bilim insanı bilim insani değildir, hatta insani değerleri aşınmış, insani duruşta sebat etmeyen insanlardır.

Kürdistan’ın bu durumunu görüp, tutum almayan, Kürdistan’ın ve Kürt milletinin birliğini savunmayan, dünya ülkeleri ve milletleriyle özgür, bağımsız ve eşit yaşamasını sağlamak üzere mücadele etmeyen Kürtler ve Kürdistanlılar yurtsever, milletperver, demokrat olamazlar ve insani değerlere karşı insanlıkları deforme olmuş durumda olurlar.

Tüm dünya insanlığı, yok edilmek istenen kimliklere duyarlı olmak, korunmasını sağlamak ve korumak durumundadırlar.

Tarihte, Ermeni, Kürt, Pontus, Êzidi, Yahudi, Rum, Çerkez, Abajur vs. halkların katliamlarını, soykırımlarını bilmemek, bilince çıkarmamak ve tutum almamak insanlık suçudur.

Asya, Afrika, Latin Amerika, Avustralya, Avrupa ve tüm dünyada insanlığın tarihini, mazlum milletlerin yaşadığı zulmü, sömürge barbarlığını araştırmamak, insanlığın bilincine çıkarmamak, teşhir etmemek insanlığın suçudur.

Her insanın, kendi özgün insanlığı ile insanlık kimliğini geliştirebilir. Bu gelişmenin karşısında durmak, şovenizmi, ırkçılığı, diktatörlüğü ve insanlığın değerlerinin aşınmasına yardımcı olmak anlamına gelir.

Her kimlik insanlığın bir parçasıdır ve insanlar kendi kimliklerini özgürce geliştirip yaşayarak insanlığın gelişmesine, insani değerlerine katkılar sağlayabilirler.

Evreni, dünyayı, canlı varlıkları, hayvanları, doğayı, insanlığı, ülkeleri, dilleri, milletleri, cinslerin eşitliğini, inanç ve düşüncelerin özgür yaşamasını, üretimi, emeği, hak, hukuk, adalet ve eşitlik duyguları içinde bir savunma ve koruma psikolojisiyle insanlığa ait olan farklı kimliklerin dokunulmazlığını sağlayabildiğimiz oranda, insanlık görevlerimizi yerine getirebileceğiz.

Demokrasi; güçsüzü desteklemek, hoşgörü ve tahammül kültürünü içselleştirmektir. Demokrasinin en önemli özelliği bugün mazlum milletlere, azınlıklara, yaygın olmayan düşüncelere karşı koruma hassasiyetini göstermektir.

Demokrat olmak da artık bir insani kimlik halini almıştır. Bu demokratik hassasiyet ile insani değerlerin, insanlık için tüm kimliklerin geliştirilmesi önemlidir.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
6225 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:14:50:54

Ahmet Önal

Yazarın Önceki Yazıları

Entelektüel, Aydın ve Akademisyen! Kemalist CHP'nin Başarısı ve Kürt Oyları! Travma Kürtçe'me Dokunma Dilime Dil Uzatma! Tehales'in Felsefesi mi, Sokrates'in Mistisizmi mi Bilimsel? Türk Eğitim Sistemi ve Laz Bir Öğretmenin İbretlik İtirafı... Kendisi Olan ve Olmayan İnsan! 'Kültür!' Anadili/Esasdili Yasaklamak! Kürt Mahallesi/Köyü ve Dünya! Kültürel Bir Kamusal Alan, Bizi Doğru Düşündürür! Kenan Ülkesinde Hamas, İsrail ve Kürtler! 'Edebiyat Cumhuriyeti' Kürtlerin Kanon Eseri: Ahmedê Xanî ve Mem û Zîn 30 Ağustos 1922 Zafer mi? 'Halkların Dostluğu' ve Tezat! Modernlik, Modernleşme, Burjuva Sınıfı ve Siyaset! Milliyetçilik Ölüm Makinesi Topal Osman'a İadeyi İtibar!!! Soykırım! Dersime Giderken Bizans İmparatorluğu'nun Yıkılışı Seçim Verileri… Liman Von Sanders’in Anıları Ve Tarih Bilinci! Osmanlı İttihat ordusunda Bir Alman Mareşal, Liman Von Sanders! El Anfal ve 'Kürt Dostları!' Yerel Devlet Uygarlığa, ‘Büyük Devlet’ Harabeye Çevirdi! Devlet ile Çete! Kürtler; Karşıtı İki Aynıya değil, Kendi Ayrılığına Oy Kullansa Ne Olur? Feminen hareket cılız, eleştiri kadük, biat köklüdür! Siyaset, Hassasiyet ve Haysiyet! İmparator, ecdad mı, katil mi? Deprem, ‘Felaket’ ve ‘Kader’ Değildir! 'Benim Kürt kardeşim, ama 'Kürt yoktur' Türk tarihçisi ve Türk siyasetçisi... Tarihi Depremler, Çaresizler Ve Akıl! Sürgün Halide Edip, Bedirxaniler Ve! Samilerin İsrail kolu; Yahudiler ve Holokost! Sümer Ülkesinde Şaristanî ve İşgaller! Mezopotamya’da Sümerler ve Uygarlığı! Milliyetçilik! Kahraman Irk ve Irkçılık! Din, İnsan Ve Felsefi Düşünme! HTŞ, ÖSO Ve Diğerleri Kimin vatandaşı? Kürtçe bilmeksizin, Kürtleri incelemek! ULUS - HALK - SINIF NEDEN BAĞIMSIZLIK!? Rêya Heqîyê İnancı; Müslümanlık, Şialık, Bektaşilik, Nusayrilik Değildir! Devletsiz Ulusun, Egemen Sınıfı Olmaz! II. Abdulhamid’i Kemale Taşıyan Talat Paşa- (VII) Türk Solu ve Aydınlarının Şovenizmi Fazladır, Kürd Solu ve Devrimcilerinin Milliyetçiliği Eksiktir! II. Abdulhamid’i Kemale Taşıyan Talat Paşa- (VI) II. Abdulhamid’i Kemale Taşıyan Talat Paşa- (V) II. Abdulhamid’i Kemale Taşıyan Talat Paşa- (IV) II. Abdulhamid’i Kemale Taşıyan Talat Paşa- (III) II. Abdulhamid’i Kemale Taşıyan Talat Paşa- (II) II. Abdulhamid’i Kemale Taşıyan Talat Paşa, - (I) Tunç-Ellî Operasyonu!" Güneşi Zapt Etmeyeceğiz! Ocak-Medrese Mi? Cemevi-Camii Mî? TALAT PAŞA ve CUMHURİYET Cunan'da Dîl Kırımı Ve Kültürel Yabancılaşma Enver'den Evren'e 12 Eylül... Eski, Kadim, Dil, Halk, Ulus, Modernite Ve Kürdler! Taner Akçam,'Ermeni Soykırımı’nın Kısa Tarihi' Kitabı Ve Kürtler! 'Müthiş' Hatalar Neden? Kürt Ağası ABD, Çelişkiler, İlişkiler ve Kürtler ! Küfürbaz Yüzsüzler ve Kürdler! Türkçesiz Osmanlıcadan, “Resmi Dil Türkçe”ye, Kültürel Türkçülükten, Türk Siyasal Irkçılığına-II- Anlaşılmayan Karışık Osmanlıcadan, ''Anlaşılmayan Bir Dil'' Kürtçeye Varmak! Uygarlık, Mitoloji ve Din! Din, Siyaset ve Bilim Doğu Akdeniz'de Devlet Konumlanmaları Kendime Soruları, Siz de Düşünüyor musunuz? Komik Olmayın Ulus; Siyasal Birliği ve Dili ile Vardır! Irkçılık; Hastalık Değil, İnsanlık Suçudur! Kültür ve Siyasette Irkçılık ve Kürt İşçilerinin Linç Edilmesi! Tuzu bile Bozan Lümpen ve Cahiller ile Aydınlar! Ayasofya’ya Kayyumu (1453) Ayasofya Kilisesi-camii, Müslüman ibadeti ve Cennet yalanı Öteki Olarak, Aidiyat,Hukuk ve Eşitliğe Tutunmak! Eğitimde; Hak-Haksızlık, Etik ve Suç Hak Yolunda Hakikat 'Alevilik' Mi, Rêya Heqiyê Mi?! 'Alevi' Şaşkınlığı Alfabe ve Îmla İttihat ve Terakki ile Devamında Çerkeslerden Bazı Şahsiyetler MUSTAFA KEMAL ve NUTUK İran İslam Despotizmi ve Mustafa Selimı'nin İdamı Mihtra Înancı ve Hîyerarşi Kadın ve Savaş Eleştiride; Pasif, Aşırı ve Zorlama Yorum Olmaz! 'Kızılbaşlık': Osmanlı İle Safevi Çekişmesinde Çıkan Bir Kavram Kürt Siyasetinde Aşılmayan Gelenek; “Kürt Aşiretlerinde ‘Alan Koruma” Kürtlerin Guernica’ları çok, Picasso’ları var mı? Daraldıkça Dersim’den Kopmak ve Kötülük Yapmak! Kürd Aşiretlerinde Alan Koruma Musa ve Kitabı Tevrat Yenilik ve Yenilenme! Alan Tutma Yetmez Davut Kurun ve Anıları... Geçmişten Geleceğe Tecrübe Sunuyor Savaşı ve Değişkenliği İzlemek Failin Suçunu, Mağdura Yığmak! Islam Şiddeti ya da 'Darül Harp'te, Mali Kaynaklar! İnsanlığın Acısını Beynin Açısı Çözer Rêya Heqîyê inancı Mîhtra inancıdır; Müslümanlık, Kızılbaşlık, Alevilik değildir Barış Günü Kutlamaları Şöyle Geçerken, Kürt Siyaset Tarihinde Tabu ve Maraziler.. Türk Milliyetçiliğini, Kürt Milliyetçiliği ile Mukayese Etmek! Savaş Yeni Gelişmelere Gebe, Doğumu Merak Ediyorum Yanlız Kemal Kılıçdaroğlu İçin Değil Tüm Linç Girişimleri Kınanmalı! Değişim ve Özgürlük Savunma: Düşünceler sorgulanmalı, ancak emniyet ve mahkemelerde değil! Rêya Heqîyê, Alevilik ve İslam! Değişim, Zaman, Din ve Astroloji Marksizim’de Ulusal Sorun Yoktur? Dêrsim’de Koçgiri 1919-1922 ve Sonrası!.. 1968-1978’de Birleşen-Ayrışan Sancılar, Türki(y)e Solu ve Kürt Milli Hareketi!.. Devşirmeler ve Devletsizler... Kendine Düşmek Yerine, Özgürlüğü ve Bağımsızlığı Düşünmek! İttihat ve Terakki Cemiyeti (İT-C) Haşdi Şabi ve Irak’ın 'Kerkük seferi' ne idi ne değildi? Kerkük’ün tarihine bir değinme Bağımsızlık Meşru Haktır, Olmadan Olmaz! Güney Kürdistan'da Bağımsızlık Referandumu ve Tercih! Egemenin Savaş-Barış ve Silahlanma-Silahsızlandırma Siyaseti 'Stratejik Derinlik', Mursi ile battı, Suriye ile çöktü Raqqa - Musul Operasyonu ve Sonrası III. Dünya Savaşı Uzun Sürecek 'Bağımsızlık Hedefi İle Kürdler Özgürleşecek!' 4 Mayıs 1937 Bakanlar Kurulu Kararı ve Dersim Tertelesi! Kürt Sorununun Ağırlığı ve Aciliyeti! Kontrollü Darbe III. Dünya Savaşı, Rakka ve Musul'a Dayandı, Abd - Rusya Anlaşarak Çözüme Gidiyor! Kürtler Ne Yapar? Kürt Bayrağı 16 Nisan Referandumu Irkçılık Çekişmesinde Ulusal Birlik ve Kongre hakkında düşüncelerim İttihat Ve Terakkinin Devamı, Kuvva-i Milli Teşkilatı Sevdalısı; Nazım Hikmet Ran Memur Toplum Değil, Kendisi İçin Üreten Toplum Kazanır Yalanın Egemenliği, Doğrunun ‘Marjinal’liği! Türkçe Dışındaki Dillere Karşı, 140 Yıldır Uzun Sürece Yayılan Bir Savaş Sürdürülüyor! Ali Rıza Koşar: 38 yıldır içimde bir acı olarak kaldı Tekoşîna Dıjwar! 3. Dünya savaşında ABD–Rusya, Türk-İran konumlanması özgür Kürdistan'a kapı aralıyor Tehlikeli İnsan, Tehlikeli Aydın, Tehlikeli Yazı, Tehlikeli Düşün ve Tehlikeliler Deyip Yaktılar! Kobanê Kürdistan'da Özeldir! T.C Cumhurbaşkanı RTE Uçtu! Kadın, Kürt, Kürdistan ile Bastırılmış Kimlikler Diktatörleşen AKP ve Çözemiyeceği Kürt Sorunu Diaspora, Kanton ve Bağımsızlık ''Silahları Bırakın'' Diyorlar Şengal, Celawle, Kobani’ye DAİŞ/IŞİD Saldırıları ve Kürdistan’da Serhildan! Kürdleri Kürdistan’la Büyütmek yerine, Türkiye’yi Kürdlerle Büyütmek!!! Yahudilik; Hiristiyanlık Çözülmüştü, Sıra Siyasal İslamda! Kürt Romanı ile yüksek Kürt bilincine Kavramları Çarpıtarak, Kürdü Çarpmak! Kürdistan, Türkiye Ve İşid konuşlanması Kürt ulusal özgürlük mücadelesi ile HEP'e, tutsaklaşarak Türkiyelileşen HDP'ye İnkar, iskan, imha kurtuluşmu? Toprak İle Samimiyet(sizliğ)imiz! Kürt soykırımına karşı Kürdistan'ın bağımsızlık hayali
x