Devletsiz Ulusun, Egemen Sınıfı Olmaz!

Ezen ulus solcuları, "Devrimciler ulusal soruna sınıf perspektifinden bakar. Kürt sorununa da böyle bakamayanlar devrimci değildir." derler.

Kürtler, uzun sürece yayılan total jenoside tabi tutulmuş, varlık yokluk madundadır. Öncelikle bunun üstesinden gelinmelidir.

Kürtleri, egemen ulusların hakim sınıfları, sömürge konumunda tutuyor. Aynı sınıf, Kürtleri açlıkla terbiye ediyor, her tür zalimliği reva görüyor. O halde Kürtlerden önce, Türk, Arap, Acem devrimcileri hakim sınıflarına karşı sınıf perspektifinden bakma yükümlülükleri var. Kürtlere nasihat yerine, egemen ulus devrimcileri olarak vazifelerini icra etsinler.

Egemen sınıf olmak, egemen devlet olmaktan geçer. Kürtler devlet sahibi olmadıkları için, egemen sınıf olarak organize olma durumunda değildirler. Var olan Kürt zenginleri de ancak, egemen devletle uyumlu, yani kimliksiz davrandıkları oranda varlık gösterir. Böyle davrananların sermayesi de sınıfı da Kürtlere değil, egemen ulus sermayesi dahilinde sayılır.

Kürt varlığına kendini dahil eden her birey ve dolayısıyla Kürt ulusu külliyen jenosidin hedefindedir. Böyle olunca, Kürt köylüsü, şehirlisi, zengini, orta sınıfı, işvereni ayırımı yapılmaksızın imhaya tabii tutulur.

20 yüzyıl ve şimdi, tarih boyunca, sistem kendini "Türkiye sınıfsız, sömürüsüz egemen bir toplumdur"(Mustafa Kemal) diye tanımlar. Kürtlerin aşiret liderlerini, eşrafını, aydınlarını dahil, Kürt'e ait her sınıf ve tabakayı yok etmek, ortadan kaldırmak için kendisi seferber olmakla yetinmemiş, bir de Kürtleri parçalayıp bölmeye tabi tutmak üzere birbirine düşürür, aşiretleri savaştırır ve sonuçta o aşiretleri "geri kalmışlığın sebebi" olarak gösterip, kendini gizlemenin yanı sıra, kullanamadığı andan itibaren Kürtleri, farklı kavramlarla "düşman" olarak beyinlere işler. 1940'lara kadar Kürt ulusal hareketine, Kürt aşiret, aydın ileri gelenleri önder olur. Onları da devlet imha etmeye kalkışır.

Koçgiri (1919-1921), Darahene/Piran (1925), Ağırı (1926-1931), Dersim (1937-1938) "Tedip ve Tenkil"inde hedef Kürtlerin tamamıdır.

Kürtlerin, egemen ulus kaynaklı zihniyetleri değil, "Ezilen ulusu sınıf savaşına çağırmak, sömürgecinin işine yarar." diyen Frantz Fanon'u dinlemelerinde fayda vardır!!!

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.