Bağımsızlık Meşru Haktır, Olmadan Olmaz!

Ulusların egemenlik hakları, Ulusların Kendilerini özgürce yönetme hakları, Ulusların Kendi Geleceklerini Özgürce Belirleme Hakları, 25 Eylül 2017’de yapılan Kürdistan Bağımsızlık Referandumu ve sonrasındaki gidişat ile Kürtlerde bu haklarını kullanma arzusu, bin yıllık kölelikten kurtulma özlemi, hakkı ve özlemidir.

Ahmet Önal

28.09.2017, Per | 16:50

Bağımsızlık Meşru Haktır, Olmadan Olmaz!
Makaleyi Paylaş

“Güney Kürdistan'da Bağımsızlık Referandumu ve Tercih!” başlıklı 18.08. 2017 tarihinde www.nerinaazadi.com sitesinde yayınlanan makalemde de spot olarak belirtilmişti ki;

‘Bağımsızlık Referandumunda; Özgürlük ile Kölelik Arasında Bir Tercih Yapılacak: Özgürlüğü Tercih Edenler “EVET” Diyecek, Köleliği Tercih edenler “HAYIR” diyecek!’ demiştim. Bu belirleme afakî değildi ve sonucunda;

Kürdistan Yüksek Seçim Kurulunun resmi açıklamasına göre Kürdistan Bağımsızlık Referandumuna seçmenin % 72.16 iştiraki sonucunda, % 92.75 Evet, % 7.27 Hayır dedi. Referandumu izlemek üzere tüm dünyanın gazetecileri, Birleşmiş Milletler, Hewler ve Süleymaniye’de Konsolosluğu bulunan devletlerin ateşe, istihbarat ve görevli raportörleri ile isteyen herkes gözlemci konumunda idi. Bu açıdan çok şeffaf ve özgür bir ortamda gerçekleşti.

Seçim günü, İran, Irak ve Türk devletinin çeşitli bahanelerle tüm provakatif girişimlerine rağmen, peşmergelerin taciz edilmesi ve öldürülmesine rağmen, Kürdistan Bağımsızlık Referandumu’nun şeffaflığı adına büyük bir titizlikle güvenliği sağlanmaya çalışılarak gerçekleşti.

Sonra da aynı makalede konuyu, şu ara başlıklarla açmıştım;

‘Güney Kürdistan Halkı Referandumlar Konusunda Tecrübelidir!’,

‘Hiç Bir Şey Eskisi Gibi Değildir. Bağımsızlığın Koşulları Olgunlaşmıştır.’,

‘Kürtler Aşiret Çelişkilerini Aştı, İç Sorunlarını da Bağımsızlık Yürüyüşü ile Çözer!’,

‘Kürdistan; Uniter Bir İdare ile Yönetilmez!’,

‘Kürtler Arası Sorunlar, Karşılıklı Suçlama –Savunma ile Değil, Bağımsızlığa Tutkunluk ve Diyalog ile Çözülür!’

‘Her Sorun Kendi Merhalesinde Çözülür!’

‘Bağımsızlık Referandumu, Sıradan Tercih, Lalettayin Bir seçim Değildir!’ diyerek işlemeye çalışmıştım. Bu tespitlerin tamamı Kürdistan Bağımsızlık Referandumu sürecinde ve sonrasında tezahür olundu ve gidişat bu yönde gelişiyor!

Bağımsızlık Referandumu süreci, bizlere siyasetin düzeyini, tecrübeyi, yanılgıları ve temkinsiz ve uluorta değerlendirme yapanları, şoven ve sosyal şovenlerin gerçek yüzünü de açığa çıkarmayı yeniden teyit etti.

25 Eylül 2017’de yapılan Kürdistan Bağımsızlık Referandumu, Kürt halkının tüm düşmanları, tek ağızdan; “Yapmayın”, “Erteleyin”, “İstikrarı bozan referandum” vs. tespitleri ile akıl almaz karşı kampanyalar yürütürken, “askeri seçenek üzerinden de duruyoruz” diye yoğunlaşan tehditler, 24. 09.2017 tarihinde işgal ve dış darbeye vardırılan girişimler oldu, ancak Kürdistan yöneticileri ve partilerin dayanışması neticesinde akıllıca engellendi. Özelikle Kerkük’te İran, Irak ve Türkiye’nin Valiliği tasfiye etme girişimleri boşa çıkarıldı.

Ulusların egemenlik hakları, Ulusların Kendilerini özgürce yönetme hakları, Ulusların Kendi Geleceklerini Özgürce Belirleme Hakları, 25 Eylül 2017’de yapılan Kürdistan Bağımsızlık Referandumu ve sonrasındaki gidişat ile Kürtlerde bu haklarını kullanma arzusu, bin yıllık kölelikten kurtulma özlemi, hakkı ve özlemidir. Bu özleme karşı az sayıdaki Kürtlerin ve bölge devletleri içinde Kürdistan’da işgalci konumdaki devletlerin hasmahane ve menfi tutumları evrensel hukuk normlarına sığmadığı gibi insani de değildi.

Güneyde sandıklara gitmeden, bir gün öncesinden de görülen bir durumu sosyal medyada da paylaşmıştım!

18. 08. 2017 tarihinde yaptığım tahmini referandum sonucunun, % 80-85 olacağını 24.09.2017 tarihinde de belirtmiştim. Ancak başta Süleymaniye ve Halepce’de “Hayır” olarak hesapladığım olası oylar sandığa gitmeme şeklinde belirdi. Bu da “Evet” oylarını görünürde % 80-85’ten % 92.27’ye çıkaran bir durum oldu. .

Kürdistan Bağımsızlık Referandumunda, % 80-85 ya da 90 gibi ezici bir çoğunluk ile Kürdistan’ın Bağımsızlık Referandumundaki husus, Kürt halkının bağımsızlıkta iradesini birleştiren ortak tasa ve tasarımda birleşen millet olduğunu ortaya koydu. Çünkü devlet istemek, millet olmanın en önemli kriteridir. Pek çok olayda Kürt halkı bu tutumunu ortaya koymuştur. "Kürtler Devlet istemez" diyenlerin dili bu özlemi ve isteği düşürerek Kürtlerin milli duruşunu kırmaya hizmet etmiştir ve eder. Güneyin bu duruşu bunu açığa çıkarmıştır. Bağımsızlık Referandumunun sonucu, Rojava’ya da örnek ve yol gösterecek niteliktedir.

Kak Mesut Barzani’nin; " Bu başarı hiç bir partinin, liderin ve şahsın değil, bizzat Kürdistan halkınındır!" demesi Kürdistan Bağımsızlık Referandumu’nun son iki haftada birlik ruhunu tetikledi. Buna " Ben ve ailemden kimse başkanlığa aday olmayacağız" teahüdü de Mesut Barzani’yi KDP lideri olmaktan çıkarıp, daha üst bir yere oturttu. Güvenilirliğini güçlendirdi. Çünkü bu tutum Kürt siyasetinde yeni ve ezber bozan bir söylem idi. Milleti esas alan bir tutum idi.

Tabii işgalci devletlerin anti- Bağımsızlık Referandumu tutumları ile siyasi kuşatmaları da Güney Kürdistan halkını hatta halklarını kenetleyince, partiler gurupçuluktan daha da düştü, birlik ve bağımsızlıkçı ruhu güçlendi.

Kürdistan Bağımsızlık Referandumu, egemen ulusların, özelikle Türkiye solu başta olmak üzere, cılız konumda ve marjinal egemen ulus sollarının "demokrasinin yedeği" olarak gördüğü ve "kardeşlik" söylemi ile Kürtleri aşağılayan, oyalayan sahte 'dost" olduğunu açığa çıkardı. Gerçek ve samimi dostların ulusların ayrılıp devlet kurma haklarının savunuculuğunun pratik karşılığı ile mümkün olduğunu Bağımsızlık Referandumu ile Hewlêr merkezli kampanya, İstanbul sosyal şovenizmini, nasyonal Türk sosyalistlerini vurdu ve ortaya sergiledi. Çünkü Yalçın Küçük ve Doğu Perinçek gillerin "Kuzeyi, Güney’in üzerine sürme" çalışmaları da bir bumerang gibi atanı vurmaya varmıştır. Bu durum, onların eksenine düşünsel olarak geçmişte kayan Kürtlerin yönünü de İstanbul, Ankara, İzmir, Tahran, Bağdat vs. almış, Kürdistan’a çevirmiştir.

Ancak, burada Güneyde geçmiş partizanca kinin etkisiyle sandığa gitmeyen küçük sayılmayacak bir Kürt nüfus oranı oldu. Misal Süleymaniye’de seçmenin % 45’i sandığa gitmezken, buna mukabil Kerkük’te katılım % 80, “Evet” oranı % 78 civarında yüksek bir oranda gerçekleşti, bunun da kayıt edilmemesi ve tartışılmaması eksiklik olur...
Komel ile Goran sandıklara gitmeye saatler kala, Kürdistan Bağımsızlık Referandumu’na “Evet” diyeceklerini beyan ettiler. Bu siyasette, "büyük uzak görüşlülük" değildi, sürüklenmek idi. "Bari bekleyip seçim sonrasında EVET” deseydiler!" diye alay edenleri bile oldu. Goran lideri Nawşirvan Mustafa, YNK'nin 1991 Raperini’nde saha siyasetini en iyi okuyan devrimci bir önder idi. Ancak onun hareketi, 2017'yi sağlıklı okuyamadığı anlaşıldı.

Ne diyelim? Zararın neresinden dönülürse kârdır. Yeniden doğruyu tutmak üzere kalkması Goran ve Kürt milletinin yararınadır. Ancak bu geç gelen karar, Süleymaniye gibi Kürt aydınlanmasının ve direnişinin merkezi Abdurrahman Paşa’nın, Mevlanazade Rıfat’ın, Şêx Rıza Talabani’nin, Şêx Mahmudê Berzenci’nin şehrinde bu düşük oran yakışmadı.

“25 Eylül 2017’de Kürdistan Bağımsızlık Referandumu yapılmaz!” Kürdistan Bağımsızlık Referandumunu yaptırmayacağız.”, “Kürdistan Bağımsızlık Referandumu Kürt sorununu çözmeye hizmet etmez!” diyenleri tartışmaya bile değmez durumdadırlar.

Irak, İran, Türkiye ve Kürdistan’la sorunu olan devletler, Kürdistan’ı kuşattıkça, Kürt siyasal varlığına meşruiyet kazandırdılar. Zira ezber siyaset ile yeni döneme yaklaşım, siyasi öngörüden uzaktı. Kısman Kürt siyasetine karşı bir yol alan Irak da; İran ve Türkiye’nin korku siyasetinin etkisi içine girerek; “Kürt Cumhurbaşkanı olmaz!”, “Mesut Barzani yargılanacak!”, “Peşmerge, Kerkük, Xaneqin, Maxmur, Şengal, Ninova vs. üç gün içinde terk etsin.”, “ Ekonomik ambargo uygulanacak, Kürtler nana muhtaç olacak!”, ”Süleymaniye’de, Hewlerde Hava sahası uluslararası uçuşa kapatılacak!”, “Kürdistan’daki Konsolosluklar kaldırılacak, kovulacak.” dediler. Bu durum “Kürt kardeşlerimiz” demelerindeki esas amacın kandırmak, yedeklemek ve sömürge siyasetini sürdürmek üzerine şekillendiğini ortaya çıkarmıştır.

Irak, İran, Türkiye, Suriye devletlerinin, Kürt neyarları olarak kuşatmaya kalkışmış, pay ettiklerini elde tutmak için eski günleri hatırlatıyor, tehdit ediyor. Cezayir antlaşması arayışında, sabırsızlıkla 'bir gece ansızın gelebiliriz' nakaratına sarılmışlar. Kürtlerin iradeleri ile yaşayışını "Gayri meşru" gösterme nezaketsizliğini terk etmemişlerdir.
Kürtlerin iradesini; "Gayri Meşru" değerlendirirken, "50 yıllık Geçerliliği olan Kerkük Yumurtalık Boru Hattı Sözleşmesi" Irak merkezi yönetimi ile değil, Kürdistan Yönetimi ile yapılmış ve altında Başbakan Neçirvan Barzani ile Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın imzaları var ve bu unutulmuştur! Aynı tarz antlaşmaların Rusya ve başka ülkelerle de yapıldığı unutulmamalıdır. Bu imzalar atılırken, ikili ülkeler olarak Kürdistan Hükümeti ve antlaşmaları üzere konulmuştur. Bu sözleşme ve antlaşmalar, bağımsız iki ülke şeklinde ve Irak dışlanarak imzalar konulmuştur. Bu antlaşmalar neticesinde özellikle Türkiye, Kürdistan Petrolunu pazarlayarak 10 milyar doların üzerinde bir parayı Kürdistan’a kazandırmış ve 10 milyar dolar para da kazanmıştır.

İşte Irak’ın, Türkiye’nin, İran’ın bağlayıcı yasaları ve antlaşmaları ihlal etmeleri, Kürdistan’ın bağımsızlık sebeplerini netleştirmiş ve zorunlu kılmıştır.
Tüm bu yaptırımlar karşısında, behemehâl bağımsızlık S.O.S ile ilanı zorunlu kılıyor. Yarın geç olabilir.

Kürtleri inkâr ve imha edenle değil, dünya ile müzakere etmek, ulusal kimliğiyle, demokratik federal cumhuriyet yapısıyla, Özgür Demokratik bir ülke hedefi ile Bağımsızlık Referandumunda ortaya konan % 92.27 bağımsızlık reyine gösterilen iradenin saygın karşılanması gereği ve meşruiyetidir. Bu duruş karşısında gevşek davranmaya mahal olamaz... Ulusların Kendi Geleceklerini Belirleme Hakkı özlemi ve iradesi ortaya konmuştur, bu haktan Kürt mahrum edilemez! Tüm dünya BM yasalarına saygı duymak zorunda, BM de prensiplerine sırt dönemez! Durumun bu doğrultuda olacağı kesindir.

Amerika Senatosu’nda, Kürdistan Bağımsızlık Referandumu sonucuna saygı gösterme ve tanıma tutumu netleşmektedir. Rusya Diş İşleri Bakanlığı da bu sonuca saygı duyduğunu ve meşru olduğunu beyan etmiştir. Avrupa’nın da şeffaf olarak gerçekleşen Kürdistan Bağımsızlık Referandumu ve sandıktan çıkan sonucun desteklenmesi doğrultusundaki açıklamalar gelmeye başladı.

Kürdistan’ı tehdit eden komşu devletler, geleceğe dair komşuluk etiğini de ayaklar altına almaları, onların soykırımcı ve sömürgeci karakterlerinden kaynaklanmaktadır. Oysaki Kürt milleti ve Kürdistan’daki azınlıklar büyük zülüm ve acılara maruz bırakıldı. Bu onların özgür ve bağımsız olmaları için gerçekleştirdikleri ulusal demokratik her girişim haklı, yerinde ve meşrudur. Meşru olmayan şantaj, işgal, sömürgecilik ve bir halkın kendi geleceğini engelleme girişimidir. Bu uluslararası hukuk ile de meşrudur.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
8085 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:15:54:45

Ahmet Önal

Yazarın Önceki Yazıları

Entelektüel, Aydın ve Akademisyen! Kemalist CHP'nin Başarısı ve Kürt Oyları! Travma Kürtçe'me Dokunma Dilime Dil Uzatma! Tehales'in Felsefesi mi, Sokrates'in Mistisizmi mi Bilimsel? Türk Eğitim Sistemi ve Laz Bir Öğretmenin İbretlik İtirafı... Kendisi Olan ve Olmayan İnsan! 'Kültür!' Anadili/Esasdili Yasaklamak! Kürt Mahallesi/Köyü ve Dünya! Kültürel Bir Kamusal Alan, Bizi Doğru Düşündürür! Kenan Ülkesinde Hamas, İsrail ve Kürtler! 'Edebiyat Cumhuriyeti' Kürtlerin Kanon Eseri: Ahmedê Xanî ve Mem û Zîn 30 Ağustos 1922 Zafer mi? 'Halkların Dostluğu' ve Tezat! Modernlik, Modernleşme, Burjuva Sınıfı ve Siyaset! Milliyetçilik Ölüm Makinesi Topal Osman'a İadeyi İtibar!!! Soykırım! Dersime Giderken Bizans İmparatorluğu'nun Yıkılışı Seçim Verileri… Liman Von Sanders’in Anıları Ve Tarih Bilinci! Osmanlı İttihat ordusunda Bir Alman Mareşal, Liman Von Sanders! El Anfal ve 'Kürt Dostları!' Yerel Devlet Uygarlığa, ‘Büyük Devlet’ Harabeye Çevirdi! Devlet ile Çete! Kürtler; Karşıtı İki Aynıya değil, Kendi Ayrılığına Oy Kullansa Ne Olur? Feminen hareket cılız, eleştiri kadük, biat köklüdür! Siyaset, Hassasiyet ve Haysiyet! İmparator, ecdad mı, katil mi? Deprem, ‘Felaket’ ve ‘Kader’ Değildir! 'Benim Kürt kardeşim, ama 'Kürt yoktur' Türk tarihçisi ve Türk siyasetçisi... Tarihi Depremler, Çaresizler Ve Akıl! Sürgün Halide Edip, Bedirxaniler Ve! Samilerin İsrail kolu; Yahudiler ve Holokost! Sümer Ülkesinde Şaristanî ve İşgaller! Mezopotamya’da Sümerler ve Uygarlığı! Milliyetçilik! Kahraman Irk ve Irkçılık! Din, İnsan Ve Felsefi Düşünme! HTŞ, ÖSO Ve Diğerleri Kimin vatandaşı? Kürtçe bilmeksizin, Kürtleri incelemek! ULUS - HALK - SINIF NEDEN BAĞIMSIZLIK!? Rêya Heqîyê İnancı; Müslümanlık, Şialık, Bektaşilik, Nusayrilik Değildir! Devletsiz Ulusun, Egemen Sınıfı Olmaz! II. Abdulhamid’i Kemale Taşıyan Talat Paşa- (VII) Türk Solu ve Aydınlarının Şovenizmi Fazladır, Kürd Solu ve Devrimcilerinin Milliyetçiliği Eksiktir! II. Abdulhamid’i Kemale Taşıyan Talat Paşa- (VI) II. Abdulhamid’i Kemale Taşıyan Talat Paşa- (V) II. Abdulhamid’i Kemale Taşıyan Talat Paşa- (IV) II. Abdulhamid’i Kemale Taşıyan Talat Paşa- (III) II. Abdulhamid’i Kemale Taşıyan Talat Paşa- (II) II. Abdulhamid’i Kemale Taşıyan Talat Paşa, - (I) Tunç-Ellî Operasyonu!" Güneşi Zapt Etmeyeceğiz! Ocak-Medrese Mi? Cemevi-Camii Mî? TALAT PAŞA ve CUMHURİYET Cunan'da Dîl Kırımı Ve Kültürel Yabancılaşma Enver'den Evren'e 12 Eylül... Eski, Kadim, Dil, Halk, Ulus, Modernite Ve Kürdler! Taner Akçam,'Ermeni Soykırımı’nın Kısa Tarihi' Kitabı Ve Kürtler! 'Müthiş' Hatalar Neden? Kürt Ağası ABD, Çelişkiler, İlişkiler ve Kürtler ! Küfürbaz Yüzsüzler ve Kürdler! Türkçesiz Osmanlıcadan, “Resmi Dil Türkçe”ye, Kültürel Türkçülükten, Türk Siyasal Irkçılığına-II- Anlaşılmayan Karışık Osmanlıcadan, ''Anlaşılmayan Bir Dil'' Kürtçeye Varmak! Uygarlık, Mitoloji ve Din! Din, Siyaset ve Bilim Doğu Akdeniz'de Devlet Konumlanmaları Kendime Soruları, Siz de Düşünüyor musunuz? Komik Olmayın Ulus; Siyasal Birliği ve Dili ile Vardır! Irkçılık; Hastalık Değil, İnsanlık Suçudur! Kültür ve Siyasette Irkçılık ve Kürt İşçilerinin Linç Edilmesi! Tuzu bile Bozan Lümpen ve Cahiller ile Aydınlar! Ayasofya’ya Kayyumu (1453) Ayasofya Kilisesi-camii, Müslüman ibadeti ve Cennet yalanı Öteki Olarak, Aidiyat,Hukuk ve Eşitliğe Tutunmak! Eğitimde; Hak-Haksızlık, Etik ve Suç Hak Yolunda Hakikat 'Alevilik' Mi, Rêya Heqiyê Mi?! 'Alevi' Şaşkınlığı Alfabe ve Îmla İttihat ve Terakki ile Devamında Çerkeslerden Bazı Şahsiyetler MUSTAFA KEMAL ve NUTUK İran İslam Despotizmi ve Mustafa Selimı'nin İdamı Mihtra Înancı ve Hîyerarşi Kadın ve Savaş Eleştiride; Pasif, Aşırı ve Zorlama Yorum Olmaz! 'Kızılbaşlık': Osmanlı İle Safevi Çekişmesinde Çıkan Bir Kavram Kürt Siyasetinde Aşılmayan Gelenek; “Kürt Aşiretlerinde ‘Alan Koruma” Kürtlerin Guernica’ları çok, Picasso’ları var mı? Daraldıkça Dersim’den Kopmak ve Kötülük Yapmak! Kürd Aşiretlerinde Alan Koruma Musa ve Kitabı Tevrat Yenilik ve Yenilenme! Alan Tutma Yetmez Davut Kurun ve Anıları... Geçmişten Geleceğe Tecrübe Sunuyor Savaşı ve Değişkenliği İzlemek Failin Suçunu, Mağdura Yığmak! Islam Şiddeti ya da 'Darül Harp'te, Mali Kaynaklar! İnsanlığın Acısını Beynin Açısı Çözer Rêya Heqîyê inancı Mîhtra inancıdır; Müslümanlık, Kızılbaşlık, Alevilik değildir Barış Günü Kutlamaları Şöyle Geçerken, Kürt Siyaset Tarihinde Tabu ve Maraziler.. Türk Milliyetçiliğini, Kürt Milliyetçiliği ile Mukayese Etmek! Savaş Yeni Gelişmelere Gebe, Doğumu Merak Ediyorum Yanlız Kemal Kılıçdaroğlu İçin Değil Tüm Linç Girişimleri Kınanmalı! Değişim ve Özgürlük Savunma: Düşünceler sorgulanmalı, ancak emniyet ve mahkemelerde değil! Rêya Heqîyê, Alevilik ve İslam! Değişim, Zaman, Din ve Astroloji Marksizim’de Ulusal Sorun Yoktur? Dêrsim’de Koçgiri 1919-1922 ve Sonrası!.. 1968-1978’de Birleşen-Ayrışan Sancılar, Türki(y)e Solu ve Kürt Milli Hareketi!.. Devşirmeler ve Devletsizler... Kendine Düşmek Yerine, Özgürlüğü ve Bağımsızlığı Düşünmek! İttihat ve Terakki Cemiyeti (İT-C) Haşdi Şabi ve Irak’ın 'Kerkük seferi' ne idi ne değildi? Kerkük’ün tarihine bir değinme Güney Kürdistan'da Bağımsızlık Referandumu ve Tercih! Egemenin Savaş-Barış ve Silahlanma-Silahsızlandırma Siyaseti 'Stratejik Derinlik', Mursi ile battı, Suriye ile çöktü Raqqa - Musul Operasyonu ve Sonrası III. Dünya Savaşı Uzun Sürecek 'Bağımsızlık Hedefi İle Kürdler Özgürleşecek!' 4 Mayıs 1937 Bakanlar Kurulu Kararı ve Dersim Tertelesi! Kürt Sorununun Ağırlığı ve Aciliyeti! Kontrollü Darbe III. Dünya Savaşı, Rakka ve Musul'a Dayandı, Abd - Rusya Anlaşarak Çözüme Gidiyor! Kürtler Ne Yapar? Kürt Bayrağı 16 Nisan Referandumu Irkçılık Çekişmesinde İnsani Kişilik, Aidiyet-Kimlik Bilinci ile Şekillenir Ulusal Birlik ve Kongre hakkında düşüncelerim İttihat Ve Terakkinin Devamı, Kuvva-i Milli Teşkilatı Sevdalısı; Nazım Hikmet Ran Memur Toplum Değil, Kendisi İçin Üreten Toplum Kazanır Yalanın Egemenliği, Doğrunun ‘Marjinal’liği! Türkçe Dışındaki Dillere Karşı, 140 Yıldır Uzun Sürece Yayılan Bir Savaş Sürdürülüyor! Ali Rıza Koşar: 38 yıldır içimde bir acı olarak kaldı Tekoşîna Dıjwar! 3. Dünya savaşında ABD–Rusya, Türk-İran konumlanması özgür Kürdistan'a kapı aralıyor Tehlikeli İnsan, Tehlikeli Aydın, Tehlikeli Yazı, Tehlikeli Düşün ve Tehlikeliler Deyip Yaktılar! Kobanê Kürdistan'da Özeldir! T.C Cumhurbaşkanı RTE Uçtu! Kadın, Kürt, Kürdistan ile Bastırılmış Kimlikler Diktatörleşen AKP ve Çözemiyeceği Kürt Sorunu Diaspora, Kanton ve Bağımsızlık ''Silahları Bırakın'' Diyorlar Şengal, Celawle, Kobani’ye DAİŞ/IŞİD Saldırıları ve Kürdistan’da Serhildan! Kürdleri Kürdistan’la Büyütmek yerine, Türkiye’yi Kürdlerle Büyütmek!!! Yahudilik; Hiristiyanlık Çözülmüştü, Sıra Siyasal İslamda! Kürt Romanı ile yüksek Kürt bilincine Kavramları Çarpıtarak, Kürdü Çarpmak! Kürdistan, Türkiye Ve İşid konuşlanması Kürt ulusal özgürlük mücadelesi ile HEP'e, tutsaklaşarak Türkiyelileşen HDP'ye İnkar, iskan, imha kurtuluşmu? Toprak İle Samimiyet(sizliğ)imiz! Kürt soykırımına karşı Kürdistan'ın bağımsızlık hayali
x