Türkiye'de Yapılan Darbelerin Tek Amacı Statükoyu Korumaktır

İktidarın seçim ile değişmesi halinde biriken sorunların üstesinden gelemeyip ülke yönetemez duruma geldiğinde, düzenin devamı tehlikeye girmesi yapılan darbelerin esas nedenidir.

Adnan Güllüoğlu

17.07.2022, Paz | 08:51

Türkiye'de Yapılan Darbelerin Tek Amacı Statükoyu Korumaktır
Makaleyi Paylaş

Lafı evirip çevirmeye, kafaları karıştırmaya hiç gerek yok. Kurulduğu günden bu yana ülke tarihi bilindiği gibi sıkıyönetimlerin, OHAL'lerin bunlar yetmeyince de açık ya da örtülü darbelerin tarihidir. Söylendiği gibi vatan, millet aşkına ya da demokrasiyi korumak, güçlendirmek için yapılmadığı gibi yapılan darbelerin hiçbiri ilericide değildir. Yapılan darbeleri statükocu partiler arasındaki iktidar mücadelesine indirgemek, bu yanı ile ele alıp izah etmeye çalışmak ile bir yere varılamadığı gibi doğru sonuç elde edilemez.

İktidarın seçim ile değişmesi halinde biriken sorunların üstesinden gelemeyip ülke yönetemez duruma geldiğinde, düzenin devamı tehlikeye girmesi yapılan darbelerin esas nedenidir. Yani amaç iktidara el koyup, değiştirmek değil mevcut statükoyu korumaktır. Darbe yapanların görevi ülkeyi yönetecek olan siyasilerin önlerindeki engelleri kaldıracak yeni yasaların (hala değişmeyen 12. Eylül anayasası gibi) çıkarmasını sağlamak ve sorun çıkaran muhalif grupları (onların deyimi ile şer odaklarını) temizleyip yok etmektir.

27 Mayıs’ta Menderes ve iki bakan arkadaşının idamı ve 28 Şubat’ta Erbakan'ı hedef alan postmodern darbe hariç, yapılan hiçbir darbede bu nedenle siyasi liderler hedef alınmamış ve onlara kısa süreli uygulanan siyaset yasağı dışında sorunlu tutulup ceza verilmemiştir. Hepsi kısa süre sonra partilerinin başında, ya da yeni parti kurarak siyasi yaşama dönüşlerin. Demirel'in "Bu fötr şapka ile 6 defa gittim, 7 defa geldim" diyerek yoruma gerek bırakmayacak şekilde bunu ifade etmesi hala akıllardadır. Çünkü darbelere neden olan sorunların kaynağı siyasiler olmayıp sistemin bünyesinde barındırdığı nedenledir. Bu nedenler çözülmediği müddetçe sıkıyönetimlere, OHAL gibi antidemokratik yasalara, yetmezse darbelere her zaman için ihtiyaç olduğudur.

Söylendiği gibi darbelerin nedeni dış güçler değildir. Bu temeli çürük düzeni aklamak için uydurulan bahanelerle biridir. Her darbenin arkasında duran, onay veren dış güçler mutlaka olmuştur. Dünyada olduğu gibi dış güçlerin onay vermedikleri darbelerin Türkiye'de de başarı şansı yoktur. Bu destek sağlanmadığı takdirde darbe diktatörlüğe dönüşür ve kalıcı olamaz. Bilinmesi gereken önemli bir nokta darbelere neden oldu diye eleştirilen dış güçlerin yaptığı baskı sayesinde darbeciler Türkiye'de en kısa sürede seçimleri yaptırarak ülke yönetimini sivil siyasete terk etmek zorunda kalmışlardır. Yoksa kolay kolay iktidar nimetlerini terk edip gitmezlerdi.

Bugün İsveç ve İskandinav'yanın NATO'ya girmesi için bilindiği gibi Türkiye'nin oluru isteniyor. 12 Eylül öncesi aynı olur Yunanistan'ın NATO'ya dönebilmesi için isteniyordu. Kıbrıs'ta ve Ege Denizi'ndeki sorunlar o günde gündemde olduğu için Yunanistan'a siyasi partiler halka rağmen bu oluru veremiyorlardı. Darbe sonrası oluşan Evren cuntasının ilk uygulamalarından biride sessiz sedasız bu oluru vermek olmuştu. Yine olumsuz ve kötü giden her olayın arkasında dış güçleri arayanlar "Darbe yapanlar bizim çocuklar" denmesine rağmen Irak'ta ve Suriye'deki gelişmelere kadar darbelerde dış güçleri nedense görmediler.

Türkiye'de 6-7 Eylül’de yaşanan olaylar gibi darbelerin de alt yapısını hazırlayan karanlık odaklar her zaman olmuştur. Kenan Evren'e darbe yapmasının nedeni sorulduğunda ülkede her gün işlenen siyasi cinayetlere engel olmak ve toplumsal düzeni yeniden sağlamak olduğunu söylemişti. Mevcut statükoyu sallayan sınıf mücadelesinden, 1 Mayıslarda alanlarda toplanan yığınlardan, Kürdlerin yükselen ulusal ve demokratik taleplerden hiç söz etmemişti. Neden müdahale etmekte geç kaldığı sorulduğunda da sadece “Darbe yapmak için şartların olgunlaşmasını bekledik” demişti. Nasıl olduysa her gün onlarca insanın saldırılarda katledilirken işlenen cinayetler 13 Eylül sabahı bıçakla kesilmiş gibi tamamen son buldu.

Darbe sonrası Kenan Evren'de her darbeci gibi yeni anayasa ile birlikte antidemokratik yasaları hazırladıktan sonra 1983'te seçimleri yapmak zorunda kaldı ve yönetimi sivillere devrederek görevini tamamladı.

Bu ülkede yapılan her darbe toplumu bölerek kendisine sağ veya solda kendisine destekçi bulmuştur. Darbelere karşıyız dedikleri halde, ülke bölünüyor, laiklik elden gidiyor diye askerlere darbe yapmaları için davetiye çıkarmak amacıyla öğretim üyelerinin Anıtkabir'e cübbelerini giyerek yürüyüş yaptıkları hala akıllardadır.

Oysa onların görevi ülkenin kaç yıl ilan edilen sıkıyönetimlere ve OHAL yasalarına rağmen yönetilemediği, bunlar yetmeyince darbelere neden ihtiyaç duyulduğunu araştırmak ve çözüm üretmek olmalıydı. Bunun yerine darbeleri doğru değerlendirmeyip işlerine geldiği gibi ilerici ve gerici diye yorumlar her zaman yapıldı. Kimine göre Menderes ve iki bakanın idam edildiği 27. Mayıs darbe değil devrim olarak değerlendirildi, 12 Mart'ta Deniz Gezmiş ve iki arkadaşının idam edilmesi de 27 Mayıs'ın öcünü almaktı. Oysa hem 27 Mayıs, hem 12. Mart düzeni korumak, halkı sindirmek için yapılan klasik darbelerdir. CHP nedense soğuk savaş döneminden kalma Gülen hareketini AKP ile olan organik ilişkileri ile değerlendirerek ele alıyor. Bülent Ecevit ile Fetullah Gülen’in kurduğu çokta farklı olmayan ilişkiyi görmezden geliyor.

Sadede gelirsek yukarıda anlatmaya çalıştığım gibi Türkiye'de statükoyu korumak dışında, iktidarı ele geçirmek için yapılan darbenin başarı şansı yoktur. Gülen Hareketinin 15 Temmuz'daki iktidarı ele geçirmek amacıyla kalkıştım darbe girişiminin de bu nedenle başarı şansı yoktu. Tıpkı 12 Mart sonrası Madanoglu'nun yaptığı gibi. 15 Temmuz darbe girişiminde bu nedenle içeriden ve dışarıdan destek bulamadı ve başarısız oldu.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.

3062 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:02:18:53

Adnan Güllüoğlu

Yazarın Önceki Yazıları

Savaşa Karşı Barış İstemenin Yolu Ulusların Kendi Kaderini Tanımaktır ‘Eğer Siz Bayrak ve Devlet İstemiyorsanız Sizde Bir Sakatlık Var’ Kaş Yapmak İsterken Göz Çıkarmak İsteyenlere Meydan Verilmemeli Seçimin Kaybedeni AKP, Ancak Kazananı Yok Kürd'ler Arafta Kalsın Diye Sorunun Adı Doğru Konmuyor "Xwade Mırov Kor Neke/Kor Bıkeĵi Ker Nekê Kurmê darê ne ji darê be dar narize Tartışan İki Kasap Arasında Koyunun Taraf Tutması Akıbetini Değiştirmez Anadile Konulan Yasak Irkçılığın ve Asimilasyon Politikasının Çirkin Yüzüdür Siyaset ve Samimiyet Aram Tigran - Mamoste Aramê Dikran 'İdam Edileceğiz, Ancak Bu Gururlu Bir Ölüm, Sizden Yas Tutmamanızı, Siyah Giymemenizi ve Cesur Olmanızı Diliyorum' Futbol Sadece Futbol Olmalı Türkiye Çifte Standartlar Ülkesi Gün ilkeli Siyaset ve Birlik Günüdür Dıms u Pekmez Hiç - Fark Etmez Kommagenes (Kom-Ma-Geli) Aryen Aşiretler Birliği ve Nemrut Denilen Kralları, İnkar ve Aşağılamak Amacıyla Uydurulan Rivayet 100 Yıllık, İnkar Üzerine Kurgulanmış ve Hala Uygulanmak İstenen Senaryo İki Resim ve Düşündürdükleri Bir Binayı Yapamazsan Yıkıpta Viran Eyleme Bugün Cumartesi! 'Sizin Yüzünüzden Arkadaşlarım Öldü' Filistin Halkının Devlet Olma Hakkı Kadar Yahudi Halkının da İsrail'de Güven İçinde Yaşama Hakkı Vardır Ezilen Ulus Adına 'Dost Pazarda Görsün Diye' Eylem Yapılmaz Kürd'ler ile İsrail ve Bölge Barışı 'Türk Solu' ve Sosyal Şovenizm 'Sorgulanmayan Hayat Yaşanmaya Değmez' Filler Tepinince Çimenler Altta Kalır ve Ezilir PKK İle Daha Nereye Kadar? Kürd'ler Neden Referandum Yaptı Ve Neden Bağımsız Devlet Olmak İstiyor? Birlik Sorunu ve Gelinen Zorunlu Yol Ayırımı Düşen Öküze Bıçak Çeken Çok Olur Kemalizm İle Sosyalizm Arasında Bir Değil Bir Çok Aşılmaz Duvarlar Vardır Spor ve Kabaran Milli Duygular Çadır Kurduğun Her Yer Senin Değildir 1 Eylül Dünya Barış Günü Aslanlar kendi hikayelerini yazmadıkça avcıların hikayelerini dinlemek zorundayız Tek tanrılı bütün inançlar öldürme der 'Ya göründüğün gibi ol, ya da olduğun gibi görün' Lozan ve Sonrası Türk’ler ve Kürd’ler Birbirini Sevmek Zorunda Değil Xani Xulam yürüyüşüne devam ediyor Mezar Yerleri Bile Bilinmeyenler Yanardağ Kim ve Neden Tutuklandı? HDP'yi Kimler Kurdu, Kimin Partisi? 'Bir Kere Yanlış Trene Bindiyseniz Koridorda Ters Tarafa Yürümenin Hiçbir Faydası Yoktur' Seçim Yenilgisi ve Nedeni Üzerine Notlar Kürd’lerin Artık Kendi Senaryoları Olmalı 27 Mayıs’ta Yapılanın Devrim Değil Darbe Olduğu 22 Yıl Sonra Anlaşılmasının Gelişen Demokrasi Kültürü ile İlgisi Var mı? Bu Ülkede Sadece Taraf Olmayanlar Değil Taraf Olanlarda Bertaraf Edildi Kürdlerden Başka İttifak Dışında Kimler Kaldı? Halk Adına Devrim Yapmayı Beceremeyenler Bu Seferde Oyunu Alamadığı Halkı Suçluyor Adı Konmadan Savunulan Entegrasyonun Tek Amacı Vardır, O Da Asimilasyondur CHP Tek Başına İktidar Olsa Denizin, Yusufun, Hüseyinin İtibarlarını İade Eder mi? Türkiye’de Kaybedilen Yakınlarını, Mezar Yerlerini Aramak Hala Suç İzmir Mitingi ve Geride Bıraktıkları Çoğunluk Her Zaman Haklı Değildir Erdoğan-Kılıçdaroğlu Arasında Bırakılan Kürd Seçmen Kürd'ler Ne Yapmalı Davul Kimin Boynundaysa Tokmakta Onun Elinde Olmalıdır Farklı Olana Eşit Haklar Tanımayan Bir Hareket Demokrasiden Söz Edemez Biz Kırmızı gülüz, o dikendir bize Kendi kimliğiyle eşit olmayı isteyen Kürd'ün bu ülkede düşmanı çok Kürd’ler her şey olabilir ancak kendi olamaz Ulusal Haklar Söz Konusu Olduğunda Varlığı İnkar Edilenler Neden Seçimde Sizinle Birlik Olsun? İnsan Düşünmeden Edemiyor Kürd’ler iki ittifaktan birine neden oy versin? Kürd’lerinde Yeni Yüzyıl İçin Kendi Kimlikleri İle Bir Hesabı Olmalı Babacan ve Partisinin Açıklamaları Ciddiye Alınmalıdır Yapılacak Seçimde ve Yeni Yüzyılda Son söz Kürt’lerin olacak Geçmişe sahip çıkmak hala varlığını koruyan ilkeler ile olur Yargı Yolu Kapansa da Roboski Yüreklerde Kapanmadı, Kapanmaz! Fransız polis ile çatışmak hangi aklın ürünü? Şeva Yelda-Şevçile Legal Siyasette Ulusal Birlik ve Olması Gereken İlkeler Ezi bayramı kutlu olsun Neymiş 'aynı gemideymişiz', neymiş 'Demokrasi herkese lazım-mış' Ulusların Kendi Kaderini Tayin Hakkı’nı Savunmak... Gönlü Ayran Olanın Çalkalayanı Çok Olur Kanayan ve Kapanmayan Yara Roboski İnsan haklarının olmadığı yerde hayvan haklarından söz edilemez Söylendiği Gibi Aynı Gemide miyiz? Demokratik Bir Anayasa Bekleyenler İçin Deyim Yerindeyse Yine ‘Dağ Fare Doğurdu’ 25 Kasım kadına karşı şiddete karşı mücadele günü Bitmeyen Kürd sorunu, farklı bir bakış açısı ve yine koparılan kızılca kıyamet Savaş ve barış diğer kavramlarda olduğu gibi taraf olanlara göre çeşitli anlamlar ifade eder Dayan İran dünyayı şaşırtmaya devam et Siyasette İki Yanlış Toplansa da, Çıkarılıp, Bölünse de Doğru Sonuç Elde Edilmiyor Kedi Allah rızası için fare tutmaz İletişim çağında tarihi gerçekleri çarpıtmak çirkin olmakla birlikte nafile ve utanç verici bir çabadır Değişim eskinin tekrarı ile olmaz Türkiye’de siyaset önyargı ve ötekileştirme üzerine kuruludur Tarih ve Kültürel Değerler gibi Ekoloji de gelecek nesiller adına korunması gereken bir mirastır Yapılan zulme bakıpta görmeyen de kör şeytandır İki Parti ve İki Belediye Başkanı İki yüzlü değil, çok yüzlü CHP Kılıçdaroğlu: Kürdistan lafından ben de rahatsız oluyorum Sorunlar ancak eşitler arasında çözülür Jin, Jiyan u Azadi Efrin’de neler oluyor 5 No’lu Cezaevi kazandığı şöhrete uygun İşkence Müzesi olmalıdır Geliyorum diyen madenlerdeki 'Kazalar' kader değildir CHP ve AKP ikileminde bırakılan seçmen Demokrasilerde Ben Diyerek Siyaset Yapılmaz Cema Bayramı ve Ezidiler Yok Birbirinizden Farkınız Kürd'ün acısı bitmiyor: Gözyaşları içinde mezara verilen Wanyar bebek Kürdistan Bağımsızlık Referandumu ve İsrail Kürt kadınının saçını keserek verdiği acılı mesaj Bir amaç varsa, o amaca ulaşmak isteniyorsa bunun yolu ilkeli siyaset yapmaktır Devletin Çirkin Yüzü; Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi Özür Dilemek Erdemdir Zilan Katliamı / Komkujiya Zilan Adnan Güllüoğlu: Problemler anlaşılmadan çözülmez Kör Topala 'Nasıl Gidiyor' Diye Sormuş, Topalda Köre 'Gördüğün Gibi' Demiş Tencere Dibin Kara, Seninki Benden Kara CHP Eski Tas, Eski Hamam 72 yaşındaki bir kadına doktor ayıbı Evlat Sevgisinin simgeleri: Cumartesi Anneleri HDP'nin beyinlere yerleştirmek istediği mantık Yeter Demenin Zamanı Geldi ve Artık Geçiyor Anti-Marksist Devrimcilik Bir Doğrunun Ardına Kırk Yalanı Sığdırmak Tekçi Düşünce Kuzu Postu Giymiş Kurt Gibidir Denetlenebilir Bir Başkanlık Sistemi ve Bölgelere Ayrılmış Türkiye Bir Kadın Kahraman Leyla Kasım Hiç Bir Anne Evladını Siyasi Bir Amaç İçin Kullanıp Feda Etmez İlkesiz Yapılan Siyasetin Başarı Şansı Yoktur Kimin Kaçtığı, Kim Savaştığı Değil önemli Olan Kürd Halkı ve Bu Halkın Geleceği İçin Kim Ne İstiyor Düşündürücü Olan ve Yanıt Bekleyen Sorular Enlerin 1 Mayıs Kutlaması Devlet ve Demokrasi Geleneği Siyasette Tutarlı Olana Saygı Duyulur Değerlerine Sahip Çıkmayan Ezilen Uluslar Yok Olmaya Mahkumdur! Eleştiri ve Özeleştiri Kürdler Neden Size Oy Versin? Barzaniler, yine Kürt ve Kürdistan karşıtlarının hedefinde HDP Nereye Gidiyor? CHP ve Kürtler Irkçı validen Kerkük'te Newroz yasakları Devleti Olmayan Her Halk Yalnızdır Teslimiyet Ölüme, Direniş Zafere Götürür Azınlığın Azınlığı Olmak Savaşlarda Taraf Olunur! Putin'e Dünya Dur Denmeli Türkiye'de Antiemperyalist Olmak Savaşa Hayır! İşlenen Kadın Cinayetleri ve Nedenleri Taş Yerinde Durduğu Kadar Ağırdır Sorunların Adı Doğru Konmadığı Sürece Üstü Örtülerek Çözülmez Anlayan varsa beri gelsin Mustafa Kemal Kürd Sorununu Çözmek İçin Çaba Harcadı mı? Türk Solunun Dayanılmaz Kibri Ana Dilde Seçmeli Anadil'e "Yetmez ama Evet" Sezen Bahane Kemalizm ile Türk İslam Sentezcilerinin İttifakı Şahane Şaka Gibi Kim hesap soracak? İmralı mı, Edirne mi? Hoş Ama Boş Konuşmak Kılıçdaroğlu ve Stockholm Sendromu
x