27 Mayıs’ta Yapılanın Devrim Değil Darbe Olduğu 22 Yıl Sonra Anlaşılmasının Gelişen Demokrasi Kültürü ile İlgisi Var mı?

60 darbesinden sonra her on yılda bir açık olmak üzere çok sayıda üstü örtülü çok sayıda darbe yaşandı. Darbelerin esas nedeni gelişen toplumsal muhalefet örgütlü tepkilere dönüşmeden gereken önlemleri almak için (özellikle sosyalistler çeşitli provakatif eylemler ile kurban seçilerek) yapıldı. Böylece darbe sonrası çağın değişmesi gereği ile ortaya çıkan statükodaki eksikliklerin giderilmesi sağlandı.

Adnan Güllüoğlu

28.05.2023, Paz | 11:33

27 Mayıs’ta Yapılanın Devrim Değil Darbe Olduğu 22 Yıl Sonra Anlaşılmasının Gelişen Demokrasi Kültürü ile İlgisi Var mı?
Makaleyi PaylaÅŸ

Bugün 27 Mayıs,1960'ta yapılan darbeden bu yana 63 yıl geçti. Darbeler ve yol açtığı sorunlar ile birlikte ele alınmadan Türkiye'nin bu günlere nasıl geldiği anlaşılamaz. Aynı zamanda Cumhuriyetin de kurucusu olan CHP Atatürk tarafından Halk Fırkası adı ile 1923 yılında kuruldu. Çok partili sisteme geçilmiş görüntüsünü dünyaya vermek için Halk Fırkası'na muhalefet gibi yine Atatürk tarafından 1924 yılında Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ve 1930 yılında da Serbest Cumhuriyet Fırkası kuruldu. Ayrıca üzerinde durulması gereken sol ve sosyalist muhalefetin önünü kesmek amacı ile yine Atatürk'ün emri ile komünist partinin bile kurulmasıydı. Bu partinin kurucular arasında M.Esat Bozkurt, Celal Bayar gibi isimlerin bulunması ve Feyzi Çakmak, İsmet İnönü, A.Fuat Cebeci ve Kazım Karabekir gibi ülkenin ve rejimin kuruluşunda önemli rol alan kişilerin sonradan bu partiye üye olması ilginç olduğu kadar hayli düşündürücüdür.

Demokrasinin olmazsa olmazı çok partili sisteme geçilmiş gibi göstermelik partilerin kurulmasına rağmen 1923'ten 1945'e kadar tek parti dönemine devam edildi. Tek parti dönemine dış dünya tarafından yönetilen diktatörlük eleştirileri ve o dönemde SSCB tarafından yapılan taleplere karşı koyabilmek (NATO'ya girebilmek) ve batı dünyası ile işbirliği kurabilmek için çok partili sisteme zorunlu olarak geçildi. Söylendiği gibi birileri istedi diye demokrasi için çok partili sisteme geçilmesi.

1946 yılında CHP içinden çıkan milletvekilleri ve siyasiler Demokrat partiyi kurdular. Demokrat Parti her türlü engellemelere rağmen 1957 yılında yapılan seçiminde milletvekili çoğunluğunu sağlayarak tek başlarına iktidar oldu. Tam üç yıl sonra 27 Mayıs 1960 yılında da silahlı kuvvetler darbe yaparak yönetime el koydu. Türkiye o zaman albay rütbesinde olan ve darbeciler arasında önemli yeri olan Alpaslan Türkeş'in radyoda okuduğu bildiri ile yapılan darbeyi öğrendi.

Darbe sonrası bugün yapılanların yanında komik sayılacak düzmece ve komplo iddialar ile "vatan haini" ilan edilen başbakan Menderes ve iki bakan arkadaşı idam edildiler. Demokrat Parti bakan ve millet vekillerine de çeşitli mahkumiyet cezaları verildi ve siyaset yapmalarına yasaklar konuldu.

Yargı, yasama ve yürütme organları yeniden elden geçirildi, düzenlendi.

Yeni anayasa yazıldı ve 1961 yılında TBMM'nin üstünde denetimi sağlamak için Cumhuriyet Senatosu kurularak çift meclisi sistem oluşturuldu. Bazı üyeler seçim ile senatör olurken yönetime el koyan askerler de darbe sonrası olası kendilerini garantiye almak için ömürleri boyunca senatör yapıldı. Cumhur Başkanlarına da bu hak tanındığı için İsmet İnönü, Cemal Gürsel, Cevdet Sunay ve Fahri Korutürk'te bu ömür boyu tabii senatörler arasında yerlerini aldılar.

Darbe ile Cumhur Başkanlığı elinden alınan Celal Bayar'a da ömür boyu senatörlük teklifi edildiğinde "Ben ömrüm boyunca demokrasi için mücadele ettim. Demokrasilerde tabii senatörlük yoktur" diyerek tokat gibi verdiği yanıtı toplum ancak yıllar sonra öğrendi.

Senato yine darbe ile yönetime el koyan Kenan Evren tarafından 1982 yılında kaldırıldı. Yani kısaca Celal Bayar’ın dediği gibi demokrasilerde olmaması gereken ömür boyu tabii senatörlük askerlerin yaptığı darbe ile getirildi, yine askerler tarafından "Bu ülkede yapılması gereken ne varsa biz yaparız" mantığı ile kaldırıldı. Başbakan ve iki bakanın idam edilmesi ile sonuçlanan askeri darbeye devrim denilerek bu ülkede 27 Mayısta yapılan darbe 82 yılında kaldırılana kadar resmi bayram olarak kutlandı.

İdamlarından bu yana ortanın sağında yer alan hemen her parti genelde üstü örtülüde olsa Menderes ve arkadaşlarının mirasına sahip çıkıp devamı oldukları iddiasıyla yaşanan mağduriyet üzerinden siyaset yaptılar. Ama seçimi kazanınca da yaşanan olayların ve mağduriyetin üzerine gidip aydınlatılması için çaba göstermediler. Özal bu konuda atılması gereken adımları attı. 1990 yılında Cumhur Başkanı olduğu dönemde Menderes ve iki bakan arkadaşı için anıt mezar yapılması için karar alındı ve " vatan haini" olmadıkları resmi olarak kabul edildi, itibarları da iade edilmiş oldu. Böylece yapılan darbelere karşı ilk defa bir adım atılmış oldu. Bundan da en çok rahatsız olanlar 27 Mayıs darbesine devrim diyenler oldu.

60 darbesinden sonra her on yılda bir açık olmak üzere çok sayıda üstü örtülü çok sayıda darbe yaşandı. Darbelerin esas nedeni gelişen toplumsal muhalefet örgütlü tepkilere dönüşmeden gereken önlemleri almak için (özellikle sosyalistler çeşitli provakatif eylemler ile kurban seçilerek) yapıldı. Böylece darbe sonrası çağın değişmesi gereği ile ortaya çıkan statükodaki eksikliklerin giderilmesi sağlandı.

Darbeden sorumlu tutulmaları rağmen siyasiler 27 Mayıs’ta olduğu gibi cezalandırılmadıkları gibi kısa sürede yeniden siyasi yaşamlarına döndüler.

Bunun nedeni darbeye neden olan siyasilerin açtığı sorunlar değil statükocu rejimin kendisinden kaynaklanan sorunların olmasıydı.

Bu ülkede seçimi kazanmak iktidar olmaya yetmiyor. İktidara gelen partilerin seçim öncesi verdikleri sözü tutmaması ve daha da önemlisi Kürd sorununun çözümü ile ilgili verilmiş olan bir söz varsa dahi bundan geri adım atmalarının nedeni de budur. Bu nedenle Kürd sorununun çözüm yeri için tek adres söylendiği gibi sadece TBMM değil muhatap devlettir.

Atatürk'ün kurdurttuğu Komünist Partisi gibi kurulması istenmeyen partilerin önünü kesmek amacı ile bugünde kurulmuş olan partilerin varlığı unutulmamalı. Bu partiler kendi iradeleri ile bağımsız karar alamadıkları gibi ilkesiz siyaset yaptıkları için de yapılan darbeye devrim diyen gelenekten gelen partiler ile birlikte demokrasi mücadelesi verme iddia ettikleri gibi ittifaklar kurabiliyorlar. Bunların amacı demokrasi ve eşitlik için mücadele etmek değildir. Bu mücadeleyi ilkeleri ile vermek isteyenlerin önünü keserek bir araya gelmelerine engel olmaktır. Anlatmaya çalıştığım 27 Mayıs’ta yapılanın devrim değil darbe olduğunun itirafının 22 yıl sonra yapılması ülkede gelişen demokrasi kültürü ile ilgili olmadığıdır.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.

1930 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:08:42:34

Adnan Güllüoğlu

Yazarın Önceki Yazıları

Bağımsızlık Talebi Olmayanlar Güney Kürdistan Federe Yönetimini Anlayamaz Ya Tutarsa? Filistin Halkının Kazanımları Kürd Halkının Zararına Olmadığı Gibi Kürd Halkının Kazanımları Filistin Halkının Zararına Olamaz Savaşa Karşı Barış İstemenin Yolu Ulusların Kendi Kaderini Tanımaktır ‘Eğer Siz Bayrak ve Devlet İstemiyorsanız Sizde Bir Sakatlık Var’ Kaş Yapmak İsterken Göz Çıkarmak İsteyenlere Meydan Verilmemeli Seçimin Kaybedeni AKP, Ancak Kazananı Yok Kürd'ler Arafta Kalsın Diye Sorunun Adı Doğru Konmuyor "Xwade Mırov Kor Neke/Kor Bıkeĵi Ker Nekê Kurmê darê ne ji darê be dar narize Tartışan İki Kasap Arasında Koyunun Taraf Tutması Akıbetini Değiştirmez Anadile Konulan Yasak Irkçılığın ve Asimilasyon Politikasının Çirkin Yüzüdür Siyaset ve Samimiyet Aram Tigran - Mamoste Aramê Dikran 'İdam Edileceğiz, Ancak Bu Gururlu Bir Ölüm, Sizden Yas Tutmamanızı, Siyah Giymemenizi ve Cesur Olmanızı Diliyorum' Futbol Sadece Futbol Olmalı Türkiye Çifte Standartlar Ülkesi Gün ilkeli Siyaset ve Birlik Günüdür Dıms u Pekmez Hiç - Fark Etmez Kommagenes (Kom-Ma-Geli) Aryen Aşiretler Birliği ve Nemrut Denilen Kralları, İnkar ve Aşağılamak Amacıyla Uydurulan Rivayet 100 Yıllık, İnkar Üzerine Kurgulanmış ve Hala Uygulanmak İstenen Senaryo İki Resim ve Düşündürdükleri Bir Binayı Yapamazsan Yıkıpta Viran Eyleme Bugün Cumartesi! 'Sizin Yüzünüzden Arkadaşlarım Öldü' Filistin Halkının Devlet Olma Hakkı Kadar Yahudi Halkının da İsrail'de Güven İçinde Yaşama Hakkı Vardır Ezilen Ulus Adına 'Dost Pazarda Görsün Diye' Eylem Yapılmaz Kürd'ler ile İsrail ve Bölge Barışı 'Türk Solu' ve Sosyal Şovenizm 'Sorgulanmayan Hayat Yaşanmaya Değmez' Filler Tepinince Çimenler Altta Kalır ve Ezilir PKK İle Daha Nereye Kadar? Kürd'ler Neden Referandum Yaptı Ve Neden Bağımsız Devlet Olmak İstiyor? Birlik Sorunu ve Gelinen Zorunlu Yol Ayırımı Düşen Öküze Bıçak Çeken Çok Olur Kemalizm İle Sosyalizm Arasında Bir Değil Bir Çok Aşılmaz Duvarlar Vardır Spor ve Kabaran Milli Duygular Çadır Kurduğun Her Yer Senin Değildir 1 Eylül Dünya Barış Günü Aslanlar kendi hikayelerini yazmadıkça avcıların hikayelerini dinlemek zorundayız Tek tanrılı bütün inançlar öldürme der 'Ya göründüğün gibi ol, ya da olduğun gibi görün' Lozan ve Sonrası Türk’ler ve Kürd’ler Birbirini Sevmek Zorunda Değil Xani Xulam yürüyüşüne devam ediyor Mezar Yerleri Bile Bilinmeyenler Yanardağ Kim ve Neden Tutuklandı? HDP'yi Kimler Kurdu, Kimin Partisi? 'Bir Kere Yanlış Trene Bindiyseniz Koridorda Ters Tarafa Yürümenin Hiçbir Faydası Yoktur' Seçim Yenilgisi ve Nedeni Üzerine Notlar Kürd’lerin Artık Kendi Senaryoları Olmalı Bu Ülkede Sadece Taraf Olmayanlar Değil Taraf Olanlarda Bertaraf Edildi Kürdlerden Başka İttifak Dışında Kimler Kaldı? Halk Adına Devrim Yapmayı Beceremeyenler Bu Seferde Oyunu Alamadığı Halkı Suçluyor Adı Konmadan Savunulan Entegrasyonun Tek Amacı Vardır, O Da Asimilasyondur CHP Tek Başına İktidar Olsa Denizin, Yusufun, Hüseyinin İtibarlarını İade Eder mi? Türkiye’de Kaybedilen Yakınlarını, Mezar Yerlerini Aramak Hala Suç İzmir Mitingi ve Geride Bıraktıkları Çoğunluk Her Zaman Haklı Değildir Erdoğan-Kılıçdaroğlu Arasında Bırakılan Kürd Seçmen Kürd'ler Ne Yapmalı Davul Kimin Boynundaysa Tokmakta Onun Elinde Olmalıdır Farklı Olana Eşit Haklar Tanımayan Bir Hareket Demokrasiden Söz Edemez Biz Kırmızı gülüz, o dikendir bize Kendi kimliğiyle eşit olmayı isteyen Kürd'ün bu ülkede düşmanı çok Kürd’ler her şey olabilir ancak kendi olamaz Ulusal Haklar Söz Konusu Olduğunda Varlığı İnkar Edilenler Neden Seçimde Sizinle Birlik Olsun? İnsan Düşünmeden Edemiyor Kürd’ler iki ittifaktan birine neden oy versin? Kürd’lerinde Yeni Yüzyıl İçin Kendi Kimlikleri İle Bir Hesabı Olmalı Babacan ve Partisinin Açıklamaları Ciddiye Alınmalıdır Yapılacak Seçimde ve Yeni Yüzyılda Son söz Kürt’lerin olacak Geçmişe sahip çıkmak hala varlığını koruyan ilkeler ile olur Yargı Yolu Kapansa da Roboski Yüreklerde Kapanmadı, Kapanmaz! Fransız polis ile çatışmak hangi aklın ürünü? Şeva Yelda-Şevçile Legal Siyasette Ulusal Birlik ve Olması Gereken İlkeler Ezi bayramı kutlu olsun Neymiş 'aynı gemideymişiz', neymiş 'Demokrasi herkese lazım-mış' Ulusların Kendi Kaderini Tayin Hakkı’nı Savunmak... Gönlü Ayran Olanın Çalkalayanı Çok Olur Kanayan ve Kapanmayan Yara Roboski İnsan haklarının olmadığı yerde hayvan haklarından söz edilemez Söylendiği Gibi Aynı Gemide miyiz? Demokratik Bir Anayasa Bekleyenler İçin Deyim Yerindeyse Yine ‘Dağ Fare Doğurdu’ 25 Kasım kadına karşı şiddete karşı mücadele günü Bitmeyen Kürd sorunu, farklı bir bakış açısı ve yine koparılan kızılca kıyamet Savaş ve barış diğer kavramlarda olduğu gibi taraf olanlara göre çeşitli anlamlar ifade eder Dayan İran dünyayı şaşırtmaya devam et Siyasette İki Yanlış Toplansa da, Çıkarılıp, Bölünse de Doğru Sonuç Elde Edilmiyor Kedi Allah rızası için fare tutmaz İletişim çağında tarihi gerçekleri çarpıtmak çirkin olmakla birlikte nafile ve utanç verici bir çabadır Değişim eskinin tekrarı ile olmaz Türkiye’de siyaset önyargı ve ötekileştirme üzerine kuruludur Tarih ve Kültürel Değerler gibi Ekoloji de gelecek nesiller adına korunması gereken bir mirastır Yapılan zulme bakıpta görmeyen de kör şeytandır İki Parti ve İki Belediye Başkanı İki yüzlü değil, çok yüzlü CHP Kılıçdaroğlu: Kürdistan lafından ben de rahatsız oluyorum Sorunlar ancak eşitler arasında çözülür Jin, Jiyan u Azadi Efrin’de neler oluyor 5 No’lu Cezaevi kazandığı şöhrete uygun İşkence Müzesi olmalıdır Geliyorum diyen madenlerdeki 'Kazalar' kader değildir CHP ve AKP ikileminde bırakılan seçmen Demokrasilerde Ben Diyerek Siyaset Yapılmaz Cema Bayramı ve Ezidiler Yok Birbirinizden Farkınız Kürd'ün acısı bitmiyor: Gözyaşları içinde mezara verilen Wanyar bebek Kürdistan Bağımsızlık Referandumu ve İsrail Kürt kadınının saçını keserek verdiği acılı mesaj Bir amaç varsa, o amaca ulaşmak isteniyorsa bunun yolu ilkeli siyaset yapmaktır Devletin Çirkin Yüzü; Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi Özür Dilemek Erdemdir Türkiye'de Yapılan Darbelerin Tek Amacı Statükoyu Korumaktır Zilan Katliamı / Komkujiya Zilan Adnan Güllüoğlu: Problemler anlaşılmadan çözülmez Kör Topala 'Nasıl Gidiyor' Diye Sormuş, Topalda Köre 'Gördüğün Gibi' Demiş Tencere Dibin Kara, Seninki Benden Kara CHP Eski Tas, Eski Hamam 72 yaşındaki bir kadına doktor ayıbı Evlat Sevgisinin simgeleri: Cumartesi Anneleri HDP'nin beyinlere yerleştirmek istediği mantık Yeter Demenin Zamanı Geldi ve Artık Geçiyor Anti-Marksist Devrimcilik Bir Doğrunun Ardına Kırk Yalanı Sığdırmak Tekçi Düşünce Kuzu Postu Giymiş Kurt Gibidir Denetlenebilir Bir Başkanlık Sistemi ve Bölgelere Ayrılmış Türkiye Bir Kadın Kahraman Leyla Kasım Hiç Bir Anne Evladını Siyasi Bir Amaç İçin Kullanıp Feda Etmez İlkesiz Yapılan Siyasetin Başarı Şansı Yoktur Kimin Kaçtığı, Kim Savaştığı Değil önemli Olan Kürd Halkı ve Bu Halkın Geleceği İçin Kim Ne İstiyor Düşündürücü Olan ve Yanıt Bekleyen Sorular Enlerin 1 Mayıs Kutlaması Devlet ve Demokrasi Geleneği Siyasette Tutarlı Olana Saygı Duyulur Değerlerine Sahip Çıkmayan Ezilen Uluslar Yok Olmaya Mahkumdur! Eleştiri ve Özeleştiri Kürdler Neden Size Oy Versin? Barzaniler, yine Kürt ve Kürdistan karşıtlarının hedefinde HDP Nereye Gidiyor? CHP ve Kürtler Irkçı validen Kerkük'te Newroz yasakları Devleti Olmayan Her Halk Yalnızdır Teslimiyet Ölüme, Direniş Zafere Götürür Azınlığın Azınlığı Olmak Savaşlarda Taraf Olunur! Putin'e Dünya Dur Denmeli Türkiye'de Antiemperyalist Olmak Savaşa Hayır! İşlenen Kadın Cinayetleri ve Nedenleri Taş Yerinde Durduğu Kadar Ağırdır Sorunların Adı Doğru Konmadığı Sürece Üstü Örtülerek Çözülmez Anlayan varsa beri gelsin Mustafa Kemal Kürd Sorununu Çözmek İçin Çaba Harcadı mı? Türk Solunun Dayanılmaz Kibri Ana Dilde Seçmeli Anadil'e "Yetmez ama Evet" Sezen Bahane Kemalizm ile Türk İslam Sentezcilerinin İttifakı Şahane Şaka Gibi Kim hesap soracak? İmralı mı, Edirne mi? Hoş Ama Boş Konuşmak Kılıçdaroğlu ve Stockholm Sendromu
x